O hem doktor hem de boks

O hem doktor hem de boks yardımcı antrenörü -Eskişehirde bir hastanede Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışan Aycı, amatör olarak ilgilendiği boksta yardımcı antrenörlüğe yükseldi -Op. Dr. Aycı: Bence herkes mutlaka bir savunma


ESKİŞEHİR (A.A) - Oktay Özden - Hicret Özkan - Eskişehirin Çifteler ilçesindeki Devlet Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışan Salih Metin Aycı (43), boks öğrenip yardımcı antrenör oldu.
     Op. Dr. Aycı, AA muhabirine, boksla uzmanlık yıllarında tanışıp, kendini geliştirdiğini anlattı. Boksla ilgili değişik seminerlere katılarak antrenörlük belgesi aldığını bildiren Aycı, doktorluk mesleğinin yanı sıra yaklaşık bir yıldır haftada 12 saat Gençlik Spor Kulübünde yardımcı antrenör olarak çalıştığını kaydetti.
     Herkes kendini savunmak ve sağlığını korumak için mutlaka bir savunma sporu yapmalı. Bu, günümüzde çok önemli hal aldı diyen doktor Aycı, boksun kendisine kazandırdığı en önemli şeyin vücut sağlığı olduğunu ifade etti.
     Aycı, boksu, salon dışında kesinlikle kullanmadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
     Zaten savunma sporu olarak geçiyor. Herkes, mutlaka boks öğrenmeli. Burada birçok avukat, asker, tıp öğrencisi, üniversiteden arkadaş var. Hepsi ön yargıyı kırmış kişiler. Buraya gelen kişi görüyor ki; boks o kadar vahşet içeren kötü bir spor değil. Üstelik sporların en zoru. Ne kadar ağır olan atletizm ve yüzme bile, boksun altyapısını oluşturuyor. Buraya herkes rahatlıkla gelebilir. Dışarıda konuşulduğu gibi hiç kimsenin kafası, gözü yarılmıyor. Öyle bir şey olsa, öncelikle ben gelmem. Daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçladığımız boksu, herkese öneriyorum.
     Öte yandan, 16 yıl sonra üniversite sınavına girip kazandığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Atçılık ve Antrenörlüğü Bölümünde eğitim gördüğünü anımsatan Aycı, stresten uzaklaşmak isteyenlere bir ya da birkaç spor branşıyla uğraşmalarını tavsiye etti.
    
     -Tıp öğrencisi Hacer de, Aycının yolunda-
    
     ESOGÜ Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Hacer Karakaya (20) da, haftanın 5 günü boks yapıyor.
     Yaklaşık bir yıl önce fakültede gördüğü afişten yola çıkarak boksa başladığını belirten Karakaya, Derslerim çok zaman almasına rağmen boksa da zaman ayırıyorum. İnsan sevdikten sonra katlanıyor. Spor, her şeyden önce insanın kendine güvenini sağlıyor. Tıp okuyan insanlar iyi bilirler, spor beden sağlığı açısından çok gerekli dedi.
     Karakaya, annesinin zaman zaman endişelenip, Kızım, maç yapma, sana vurmasınlar diye uyarılarda bulunduğunu anlatarak, Boksu seviyorum. Ailemde buna saygı gösteriyor. Boksta zorlanmıyorum. Bayanlar açısından eksiklik var, maç yapacak kimse yok, birebir oynayamıyorum. Ama bayanların boksa daha fazla ilgi göstereceğine inanıyorum diye konuştu.
     Bugüne kadar değişik mesleklerden birçok kişi ile üniversite öğrencisi ve profesöre boks öğrettiğini bildiren Gençlik Spor Kulübü ile ESOGÜ Boks Kulübü antrenörü Yılmaz Ayer (44) ise doktor Aycıyı boksa teşvik ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
     Metin Bey, hem boks öğrendi hem başarılı bir antrenör oldu. Amacımız, saldırı değil, savunma amaçlı olan boksun herkesin yapabileceği bir spor olduğunu anlatmak. Değişik mesleklerden bu sporla uğraşanlar var. Boksun bayanı, erkeği ve mesleği yoktur. İsteyen herkes yapabilir. Yeter ki, insanın içinde azim olsun. Bunun yanında boksta yetenek de önemli bir unsur. ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Hüseyin Aksoya boks sporuna verdikleri katkıdan dolayı teşekkür ediyorum.
    
     Yayıncı: Mürsel Çetin
<< Önceki Haber O hem doktor hem de boks Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER