tr724.com'dan Ersan Ay'ın haberine göre, sivil toplum temsilcisi Flor Didden, “Gülen Hareketi’yle bağlantısı olduğu iddia edilen kişilerin, Yunan sınırında giderek daha fazla geri itmeyle karşı karşıya kaldıklarını ve Türkiye’ye geri gönderilen bu insanların bir hücrede kaybolduklarını, yargılandıklarını veya zulüm gördüklerini söyleyebiliriz” dedi.
Didden, Yunanistan’ın Afganları, Suriyelileri geri gönderirken Türkiye’den güvenli üçüncü ülke olarak bahsettiğini fakat bu durumun Türk vatandaşları için geçerli olmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin artık Türk vatandaşları için güvenli üçüncü ülke olmadığına vurgu yaptı. Flor Didden, Belçika Federal Parlamentosu’na yaptığı sunumda Flor Didden devamla şunları söyledi:
Geri itilenler Türkiye’de zulme uğruyor
“Size başka bir örnek vermek isterim. Türk insan hakları aktivistleri bizimle irtibata geçtiler. Onlar da Kürt aktivistler veya Gülen Hareketi’yle bağlantısı olduğu iddia edilen kişilerin, Yunan sınırında giderek daha fazla geri itmeyle karşı karşıya kaldıklarını teyit ediyorlar ve Türkiye’ye geri gönderilen bu insanların bir hücrede kaybolduklarını, yargılandıklarını veya zulüm gördüklerini söyleyebiliriz.
Eskiden ne kadar mutlu olduklarını anlattılar
“Bizimle iletişime geçen aktivistler, birkaç yıl önce Avrupa’da koruma bulmak için aynı yolu nasıl kat ettiklerini ve Yunan sınır karakolunu geçtiklerinde ne kadar mutlu olduklarını anlattılar. Bu, korunmak için buraya başvurmalarının ve sonunda onu almalarının bir yoluydu. Bugün onların yurttaşları sınırlarda şiddet ve geri itmelerle karşı karşıya kalıyorlar.
Burada dikkat çekici bir şey var; Yunanistan’ın Afganları, Suriyelileri geri gönderirken Türkiye’den güvenli üçüncü ülke olarak bahsetmeye çalışmasıdır. Tabii ki, bu durum Türk vatandaşları için geçerli değildir, yani Türkiye, Türk vatandaşları için asla güvenli üçüncü ülke değildir.”
Geri itmeler sistematik bir şekilde gerçekleştiriliyor
Bugün gördüğümüz şey ise, aslında insanların menşeilerini ayırmadan geri itmelerin sistematik bir şekilde gerçekleştiğidir. Bu sorunun özüne inmeliyiz. Bu değerlendirmeyi etkili ve kapsamlı bir şekilde yapmak için bu insanların bölgeye girmesine izin vermenin önemli olduğu ve sınırdaki sistemin değişmesi gerektiği aşikârdır.
