Zekai Paşa sabaha kadar infaz emri verdi, M.Partigöç'ü vurmamı söyledi

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda görülen Genelkurmay Çatı Davası'nda 20'inci celseye gelindi.

SHABER3.COM

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda görülen Genelkurmay Çatı Davası'nda 20'inci celseye gelindi. 4 haftadır kesintisiz devam eden davaya bugünkü celseden sonra ara verilecek.

Celse, eski Tuğgeneral Alparslan Çetin'in savunması başladı. Ailesi, adını koyan amcası ve çevresını anlatıp, MHP'li olduğu mesajını veren Çetin, 15 Temmuz gecesi karargahta bulunmasının normal olduğunu, Kasım ayından o tarihe kadar her sabah 06.30'da gelip, akşam geç saatlerde çıktığını söyledi. Ancak Genelkurmay bilirkişi raporunda o akşam karargahta olmasının anormal diye değerlendirildiğini kaydeden Çetin, böylece karargahın kendisini nasıl yalnız bıraktığını gördüğünü bildirdi. Çetin şöyle devam etti:

"CANLARI SAĞOLSUN"

Gôzaltına alındıktan sonra maruz kaldığım işkenceleri anlatmayacağım. Canları sağolsun. Ancak bana ilginç gelen bana, eşime, çocuklarıma küfreden bu insanların bana suçumu sormamasıdır. Suçlu olduğumu nasıl anladılar bilmiyorum. Vardır bir yöntemleri.

"BUNLARI YAPANLARA TEK BİR BEDDUA ETMEDİM"

Gözaltından sonra cezaevi iyi geldi. Ama psikolojim bozuldu, ciddi paranoyalar yaşadım. Bana, aileme zarar vereceklerinden endişelendim. Çünkü oradakiler eşlerimize tecavüz edileceğini söylüyordu. Hukukta evrensel kurallar var. Bunu geçelim, nasılsa evren bize düşman, ama Kur'an da suçun şahsilîği diyor. İnanan birisi olarak bana bunları yapanlara tek bir beddua etmedim."

"SAÇMA SAPAN SALAK BİR GRUP..."

Çetin'in bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı Oğuz Dik, "Geceyi dağıttın. O geceye dair anlatacakların bitti mi?" diye sordu. Çetin, görevlendirme listesinde adının yer alması konusunda bilgisi olmadığını anlatırken, Başkan Dik bu listeyi kimin hazırlamış olabileceğini sordu. Çetin, "Saçma sapan salak bir grup hazırlamıştır. Herhalde F...'cülerdir" dedi.

HEP HULUSİ AKAR'IN YANINDA

Çetin, savcıların belirlediği F...'cülük kriterlerinin hiçbirisine uymadığını savunurken, örnek olarak yurtdışı görevlerinin tümüne sınavları kazanarak gittiğini, atanmadığını söyleyince başkan Dik, "Hep Hulusi Akar'ın yanında çalışmışsın" dedi.

"SAYENİZDE TERFİ ETTİM"

Akar'la çalıştığını, ancak hiç bir atamasının kuvvet tarafından yapılmadığını tekrarlayıp, 2007'de ABD'deki görevindeyken, terfi eden Hulusi Akar'ın kendisini arayıp, "Sizin sayenizde terfi ettim" diyerek, teşekkür ettiğini öne sürdü. Çetin, şöyle konuştu: "Hulusi Akar, Salih Zeki Çolak, Ümit Dündar gibi isimlerle çalıştım. Beni parlatan birileri aranıyorsa bu isimlerdir ve beni parlattıkları için bu insanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Ayrıca yöneticilerin de sorumluluğu vardır. Benim F...'cü olduğumu 2010'da tespit etseler, gider belediyede çalışır, darbeci olmazdım bari."

"SANKİ GENELKURMAY ÇOCUK BAHÇESİ"

Sanıklardan Osmak Kardal'ın avukatı Yunus Şahin, savcı ve avukatların bazı sorularını eleştırince duruşmada şunlar yaşandı: Başkan Dik Av. Şahin'e, "Bir soru sor da görelim" deyince Şahin isim vermeden savcı Aytekin Cenikli'yi şöyle eleştirdi: "Sanki Genelkurmay çocuk bahçesi. Başbakanı niye aramadın diye soruluyor. El insaf. MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı aramamış, alt rütbeye bu soruluyor." Bunun üzerine Şahin'in mikrofonu kapatıldı. Avukatlar tepki gösterdi. Savcı cenikli, "Rahatsız mı oldunuz" dedi. Avukatlar "Evet" diye tepki gösterince savcı Cenikli, "Rahatsız olduysanız doktora gidin" karşılığını verdi.

Başkan Dik, duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verirken, çıkışta mağdur, müştekiler ile sanıklar ve yakınları arasında yine gerginlik yaşandı. Sanıklara sandalye fırlatmak isteyen bir mağduru polisler engelledi.

“SİLAH SESİNİ DUYUNCA…”

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Alparslan Çetin'in çapraz sorgusu devam etti. Sorgu tamamlandıktan sonra Başkan Dik, "Birisini daha alacağım, ama az konuşan birini alacağım" dedi. Çetin'in ardından o dönemde 2. Başkan olan Yaşar Güler'in koruma ekibinde görevli kıdemli üstçavuş Uğur Kent savunmasına başladı.

15 Temmuz akşamı Yaşar Güler'in çıkış hazırlığı talimatı verilince arabaları hazırlayıp, beklemeye başladıklarını belirten Kent, "Silah sesini duyunca, karargahı arayıp ne olduğunu sorduk. Tatbikat olduğu söylendi. Bir süre sonra ekibimizde yer alan polisin kullandığı polis telsizinden de 'Genelkurmay'da tatbikat başladı' anonsunu duyduk" dedi.

“ZEKAİ PAŞA VURMAMIZ GEREKEN ŞAHISLARIN İSİMLERİNİ SAYIP, KAPATTI”

Kent darbeciler tarafından derdest edildikten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Tuvalete gittiğim bir sırada dışarıdaki masaya konmuş telefonumu fark ettirmeden aldım. Bizi tuttukları odaya dönünce Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın koruması Makbul Uluğ'a ulaşıp, durumumuzu söyledim. Zekai Paşa telefonu alıp, Abdurrahim Aksoy, Mehmet Partigöç ve diğer şüphelileri vurmamızı söyledi. Zekai Paşa'nın sorgusuz sualsiz infaz emirlerine defalarca tanık oldum. Ben ısrarla, 'eğer operasyon yapmayı düşünüyorsanız, biz de buradan harekete geçelim' dedim, ama o vurmamız gereken şahısların isimlerini sayıp, kapattı. Zekai Paşa’ya gece boyunca bilgi verdiğimiz halde ertesi güne kadar operasyon yapmamıştır."

SAVCI NEDEN İNFAZ ETMEDİNİZ DİYE SORDU!

Uğur Kent'in avukatı Kemal Uçar müvekkilinin bir kahraman olduğunu öne sürüp, "O gece şehit olsa bugün adını hangi kışlaya verelim diye konuşulacaktı" deyince, mağdur müşteki bölümünden tepki geldi. Savcı Aytekin Cenikli de Uğur Kent'e, "Zekai Paşa’nın emrini yerine getirmemenizde eksiklik neydi?" diye sordu. Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan ise, "2. Başkanı kimlere emanet etmişler!.. Yazıklar olsun" şeklinde tepki gösterdi.

“FETHULLAH GÜLEN’DEN ŞİKAYETÇİ MİSİN” DİYE SORDU SALON KARIŞTI

Bir mağdur müşteki avukatı sanık Uğur Kent'e F...'den şikayetçi olup olmadığını sordu. Kent "Kesinlikle şikayetçiyim" dedi. Avukat bu defa da “Fethullah Gülen'den de şikayetçi misiniz” diye sordu. Sanık Kent'in sessiz kalması üzerine salon karıştı. Mağdur müşteki sıralarından tepkiler yükseldi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dik "Bağırmanız bir işe yaramıyor. Tam tersi yargılamayı şey yapıyor" dedi. Avukat sorusuna devam etti ve “Bir sanığın bu dünyamı yaktım ahiretimi de yakmak istemiyorum" dediğini hatırlatarak “Siz de ve diğer sanıklar da ahiretinizi yakmamak için mi Fethullah Gülen’in aleyhine konuşmuyorsunuz” diyince salon tamamen karıştı. Sanıklar ve sanık avukatları tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan Dik özellikle tepki gösteren sanıklar için "Gürültü yapanları atın aşağıya" diye güvenlik görevlilerine talimat verdi. Avukatları da "Duruşmayı ben yönetiyorum" diye uyardı, 15 dakika duruşmaya ara vermek durumunda kaldı. Fakat mağdur müştekiler sakinleşmedi, sanıklara doğru sıralara atlamaya çalışınca araya polisler girdi. Salona biber gazı da getirildiği görüldü ancak biber gazının kullanılmasına gerek kalmadı.

Bir kısım mağdur müştekilerin avukatı Uğur Çağlar, Uğur Kent'in o geceki yazışmalarını anlatmasını isteyince Başkan Dik, "Ne olur anlatmasın" dedi.
<< Önceki Haber Zekai Paşa sabaha kadar infaz emri verdi, M.Partigöç'ü... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER