Kriz dün aşıldı ama ya Ekimde?

Avrupa ülkelerinde de gazeteleri meşgul eden konulardan biri, Türkiye'yle dün fiilen başlayan müzakere süreci.

Kriz dün aşıldı ama ya Ekimde?

Kıbrıs engeli aşılarak Avrupa Birliği ile Türkiye arasında üyelik müzakerelerine fiilen başlandı başlanmasına ama Belçika basınından LaLibreBelgique, Türkiye ile müzakere sürecinin ''hat safhada hassas'' geçeceğinin dün bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığını yazıyor. Gazete, müzakerelerin ''en az 10 yıl alacağını'' vurguluyor. Türkiye tarafından tanınmadığı için şikâyet eden Kıbrıs'ın itirazları Avrupa Birliği yetkililerinin Rum hükümetine verdiği güvencelerle zar zor aşıldı. Ancak Almanya basınından FrankfurterAllgemeineZeitung, diğer Avrupa ülkelerinin Kıbrıs'ı yalnız bıraktığı görüşünde. Gazete, Türkiye karşısında dayanışma ruhundan yoksun kalındığını düşünüyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Kıbrıs'ı tanımayan Türkiye'nin gene de Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyişini ''garipten de öte, abes'' diye niteliyor. Alman gazetesine göre AB, 25 üyeden biri olan Kıbrıs'ın Türkiye tarafından tanınması gerektiğinde ısrar etmeyerek, hem dayanışma ruhunu hem de saygınlığını yitirdi. Gazete, Türkiye'nin dünkü toplantıyı boykot edeceği tehdidi karşısında, Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının Kıbrıslı Rumlar üzerinde baskıyı artırdığını yazarak, ''bunun pek övünç duyulacak bir yanı yok'' diyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinden yana tezler olduğu kadar, üyeliğine muhalif kesimin de ''iyi nedenleri'' olduğu kanısında. Ve gazetenin ifadesiyle, Türkiye'yle müzakereler yapılacaksa, ''dürüst ve açık uçlu'' olmalı. DerTagesspiegel de Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tutumu nedeniyle Avrupa Birliği üyeliğini hak etmediği görüşünde. ''Kıbrıs çok küçük, Türkiye ise çok büyük'' diyor Der Tagesspiegel: ''Ve kendinden küçükleri tehdit eden büyük devletlere, Avrupa Birliği'nde yer yok.'' Fakat gene Alman basınından BerlinerZeitung, farklı görüşte. ''Türkiye ile müzakerelere başlanmasında yaşanan sorundan'' diyor gazete, ''Kıbrıslı Rumlar sorumlu.'' Berliner Zeitung, iki yıl önce Birleşmiş Milletler öncülüğünde adanın birleşmesi planlarını Kıbrıslı Rumların reddettiğini yazıyor. Gazete, geçen zaman içinde adanın kuzeyindeki Kıbrıslı Türklerin ''inanılmaz bir enerji ve kalkınma hamlesine giriştiği'' inancında. Berliner Zeitung'a göre, ''Artık Kuzey Kıbrıs ileriye doğru somut adımlar atarken, adanın güneyi ise engeller yaratan ve kendini Avrupa Birliği içinde soyutlayan bir politika izliyor.'' Peki, ekim ayı geldiğinde Gümrük Birliği'nin kendileri için de uygulanmasında ısrar eden Kıbrıs Rum yönetimini ve Türkiye'yi ne bekliyor olabilir? DieTageszeitung, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ilişkilerin bu dönemde soğuyacağını tahmin ediyor. Fakat Kıbrıslı Rumlara da bir uyarısı var: ''Sonuçta önlerinde içinden çıkılmaz bir sorun yumağı bulurlarsa, şimdi izledikleri politikayı pişmanlıkla anmaları olası.'' Avusturya basınından DiePresse, konuya bir başka açıdan bakıyor. Die Presse'ye göre Kıbrıs sorununu bahane eden Avrupa Birliği hükümetlerinin amacı, Türkiye'yi üyelik talebinden kendiliğinden vazgeçirmek. Die Presse, ''Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yakınlaşan bağlar, güya Kıbrıs'ta anlaşmaya varılmasına ivme kazandıracaktı'' diyor: ''Fakat izlenen politika yüzünden adada barış olasılığı yakınlaşacağına, giderek uzaklaşıyor.'' İngiltere basınından FinancialTimes, dünkü pazarlıklarla kapıya dayanan bir krizin aşıldığını, fakat Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakere sürecinin önümüzdeki aylarda çökmesi olasılığının halen geçerli olduğunu yazıyor. Financial Times'a göre bunu aşmak için Türkiye'nin yeni tavizler vermesi gerekli olabilir. Gazete, Kıbrıslı Rumların ileriki aylarda ellerinde daha güçlü bir kozla Türkiye'nin karşısına çıkabileceğini, çünkü isterlerse bütün müzakere sürecini bozabilme yetkisinde olacakları görüşüne yer veriyor. Aynı noktaya vurgu yapan Independent, ''Türkiye'nin üyelik başvurusu uçurumun eşiğinden kurtarıldı, ama şimdilik'' diyor: Independent, Türkiye'ye dün sunulan belgede Kıbrıs'ın ısrarlarıyla konan maddede Ankara'nın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi halinde müzakere sürecinin tümden etkileneceğinin belirtildiğini yazıyor. Gazeteye göre bunun anlamı büyük olasılıkla, sonbaharda Gümrük Birliği'nin uygulanması aşamasında, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması olacak. ''Çünkü'' diyor gazete, ''Türkiye, limanlarını Kıbrıs'a açmayacağında kararlı görünüyor.'' Independent, önce Kuzey Kıbrıs'a uygulanan ekonomik tecridin kaldırılmasını isteyen Ankara'nın bu tezinin destek görmediğini; Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in Türkiye'nin bu yöndeki talebini reddettiğini yazıyor. Independent, Avrupa Birliği diplomatlarının son bir yıl içerisinde Türkiye'de reform sürecinin yavaşladığını söylediklerini de aktarıyor. DailyTelegraph'a göre, bu gözleme vurgu yapan ve Türkiye'nin üyeliğine şüpheyle yaklaşan ülkelerin başını, Fransa çekiyor. Fakat Daily Telegraph, Avrupa Birliği ile yaşanan sorunların Türkiye'de reformları daha da yokuşa sürebileceği görüşüne yer veriyor. Daily Telegraph'ın görüşlerini aktardığı bir diplomat, zaten bir süredir militanca bir milliyetçiliğe kayan Türk kamuoyunun Avrupa Birliği ile yaşanan pürüzler nedeniyle daha da olumsuz bir havaya bürünmesinden korktuğunu belirtiyor: ''İlk başta, üyelik 2015'ten evvel olmaz diye konuşulurdu. Fakat şimdi giderek çok sayıda kişinin, 2020'den evvel olmaz dediğini duyuyoruz.''
<< Önceki Haber Kriz dün aşıldı ama ya Ekimde? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER