'Bir telefonla ranta dönüşmez'

Doğal sit alanlarının yok edilerek ranta dönüştürüleceği iddialarına Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan cevap geldi

'Bir telefonla ranta dönüşmez'

"Bu kesinlikle tek bir kişinin bir telefonla verebileceği bir karar değildir. 648 sayılı kanun hükmünde kararname ile bu süreç belirlenmiştir." Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı döneminde 500 bin konut hedefini gerçekleştiren Erdoğan Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönemi için de büyük hedefler koydu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yeni dönemin hedeflerini "Kentsel dönüşüm, yatırımların önündeki engellerin kaldırılması, yaşam kalitesi yüksek yerleşim alanları ve doğal afetlere hazırlık" olarak belirledi. Hedeflere ulaşmak amacıyla bürokratik süreci kısaltıcı adımlar atılacağını belirten Bayraktar, "Daha önce deprem gibi afetlerde yaşadığımız büyük acılar, ekonomik ve sosyal kayıplar, ülkemiz için dönüşüm projelerinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bakanlığımızın özellikle 648 sayılı kanun hükmünde kararname ile aldığı yeni yetkilerin asıl mahiyeti de budur. Bu alanlardaki dönüşüm çalışmaları hızlı sonuca giden, ihtiyaca yönelik farklı uygulama araçları ile çözüm üreten projeler olacaktır. Bakanlığımız çalışmaları ile her yönüyle insan yaşamına değer veren ve mekânı yaşanabilir kılan uygulamaların yansımalarını 2012 yılından itibaren kamuoyu izlemeye başlayacaktır." dedi. Bakanlığın yeni dönemdeki projelerini bir grup gazeteciye anlatan Bakan Bayraktar, son günlerde gündeme gelen doğal sit alanlarının yok edilerek, ranta dönüştürüleceğine yönelik iddialara da cevap verdi. Kanun hükmünde kararname (KHK) ile olağanüstü yetkilerle donatıldıklarına yönelik iddialar olduğunu belirten Bayraktar, yetkilerin yatırımların hızlandırılması, bürokratik sürecin kısaltılması ve afet zararlarının azaltılmasına yönelik dönüşüm projelerini uygulamak üzere yeniden düzenlendiğini ifade etti. Bakan Bayraktar bir gazetecinin "Sit alanlarının kaderinin bir telefonla değişeceği iddia ediliyor." şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: "Kesinlikle tek bir kişinin bir telefonla verebileceği bir karar değildir. 648 sayılı KHK ile bu süreç belirlenmiştir. Tüm doğal sit alanlarına ait dokümanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan teslim alınacak. Öncelikle korunan alanlarda boşluk analizleri ve temel araştırmalar yapılarak envanter oluşturulacak. Bu kapsamda ülkemizin korunan alan sisteminin standardizasyonu sağlanacak. Geleneksel korumadan, bilgiye ve elde edilen verilere dayalı bilimsel etkin korumaya geçilecek." Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kamu yatırımlarına yönelik planlama iş ve işlemlerini hızlandırarak, yatırımları zaman kaybı yaşanmadan hızla ekonomiye kazandıracak şekilde tasarlandığını ifade eden Bayraktar, doğal afetlere yönelik önleyici tedbirler alınacağını ifade etti. Bayraktar, "Ülkemizin doğal afetlerle ilgili risk düzeyi üst seviyede bulunuyor. Bu riski yönetebilmek ancak hızlı ve etkin teşhis ve müdahale ile mümkündür. Birikimimizi depreme karşı dayanıksız yapılar ile heyelan, taşkın, su baskını gibi nedenlerle afet riski bulunan yerlerdeki imar mevzuatına aykırı yapıların ve bunların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamalarını yapmak veya yaptırmak üzerine yoğunlaştırmak durumundayız." diye konuştu. Bugüne kadar sit alanlarıyla ilgili alınan tüm kararların aynen geçerli olacağını ifade eden Bayraktar, doğal sit alanları ile ilgili uluslararası standartlara uygun etkin koruma sistemi geliştirileceğini ifade etti. "HES konusu ile doğal sit konusunu ilişkilendirmek kamuoyunu yanıltma amacına matuftur." diyen Bayraktar, "Doğal sit alanları ulusal korunan alan sisteminin bir parçası olmasına rağmen, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın uzmanlık alanının dışında kalması nedeniyle bugüne kadar doğa koruma ve biyolojik çeşitlilik ve peyzaj bütünlüğüne olan katkısı konusunda herhangi bir araştırma ve döküm yapılamamıştı. Yeni dönemde bu eksiklikler giderilecek." değerlendirmesinde bulundu. Fırsatçılar fahiş fiyatla arsa satıyor -Doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgelerinin kaldırılarak çok katlı yapılaşmanın önünün açıldığına müşterileri ikna eden kişiler, ellerindeki arsaları yüksek bedelle satışa çıkardı. Bazı emlakçılar da vatandaşlara, koruma bölgesindeki arsalarını yüksek bedelle satmayı vaat ediyor. 17 Ağustos 2011 tarihinde yayımlanan kanun hükmünde kararname (KHK) ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın görev ve yetkilerinde yapılan değişikliğin, fırsatçıları harekete geçirdiğini aktaran üst düzey bir yetkili şunları söyledi: "Yapılan düzenlemeyi fırsat bilen bazı kişiler sit alanlarının ve özel çevre koruma bölgelerinin kaldırıldığına yönelik söylenti çıkarmış. Bakanlığa da bu yönde telefonlar geliyor. Halkımız bu konuda dikkatli davranmalı. Doğal sit uygulaması kaldırılmadı." Ankara Mogan Gölü civarında en fazla 2 kata izin verilirken, bazı arsa sahipleri KHK değişikliği ile birlikte göl civarına 10 katlı bina yapılabileceğini iddia ediyor. Bu vaatle elindeki arsasını bedelinden çok fazla fiyatla satmaya çalışıyor. Bazı kişilerin de vatandaştan arsasını yüksek bedelle satacağı vaadiyle komisyon aldığı belirtildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, sit kurulları ve Özel Çevre Koruma Kurumu'nun görevlerinin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne devredilmesi dışında herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etti. Halen Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen 15 adet 'Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin statüsünün aynen devam ettiğine dikkat çeken bir yetkili, "Bugüne kadar ilan edilmiş doğal sit alanları statüsü aynen devam etmekte olup, bu alanlarda 2863 sayılı kanun hükümleri uygulanmakta. Gerek doğal sitlerde gerekse özel çevre koruma bölgelerinde mevcut karar ve planlar geçerli." dedi. ZAMAN
<< Önceki Haber 'Bir telefonla ranta dönüşmez' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER