Deutsche Bank, Commerzbank ve Dresdner Bank ile birlikte Almanya’nın en büyük bankalarından. Banka, 75 farklı ülkede 70 bine yaklaşan çalışanı ile dünyanın da en büyük bankaları arasında ilk 25’te yer alıyor. Banka, güçlü yapısına rağmen uluslararası mali piyasalarda etkisini göstermeye devam eden krizden etkilendiğini duyurdu. Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann, uluslararası mali piyasalarda Amerikan konut sektöründeki krizin başlattığı dalgalanmadan etkilendiklerini açıkladı. Alman ZDF Televizyonu’nun sorularını yanıtlayan Ackermann, kriz öncesi banka yönetimi olarak hatalar yaptıklarını kabul etti. Bankanın kredi taahhüdünün 29 milyar euroyu bulduğuna işaret eden Ackermann, güncel gelişmelerin bu kredilerin refinansmanını sıkıntıya socağını söyledi. Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann bunun, bilançoya öngörülenden daha olumsuz şekilde yansıyacağını kaydetti. Deutsche Bank sözcüsü ise kredi taahhütlerine yönelik risk araştırması başlatıldığını, Ekim ayı sonunda tamamlanması öngörülen araştırmanın ardından olumsuz etkinin kesin boyutlarının anlaşılacağını duyurdu. Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann da mali krizin bankaya olan somut etkisinin bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin rakamlara yansımasını beklediklerini söyledi. ABD yatırımlarından vazgeçildi Kriz, Deutsche Bank’ın personel genişleme politikalarını doğrudan etkiledi. Çalışan sayısını 75 binden 80 bine çıkarmayı planlayan banka, bu hedefinden vazgeçtiğini duyurdu. Kadro iptallerinin, özellikle bankanın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yatırımlarını etkileyeceği belirtildi. Deutsche Bank, Amerikan finans piyasalarında yatırım ve borsacılık alanında yeni birimler kurmayı planlıyordu. Ancak Deutsche Bank Amerika yatırımlarını iptal ederken, bankanın 2006 yılının sonunda devraldığı Norisbank’ın yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında, yaklaşık bin kişilik ek iş sahası açıldı. Öte yandan Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz indirimiyle piyasalara müdahalesinin kısa vadeli bir çözüm olduğu belirtildi. Piyasa uzmanları, uzun vadede sorunun çözümünün, öncelikle denetim ve gözetim sistemininin sağlamlaştırılmasından geçtiğine dikkat çekti. Mali piyasalardaki dalgalanmanın henüz sonuçlanmadığına işaret eden uzmanlar, finans sisteminin sistemi olumsuz etkileyen unsurlar üzerinde durması gerektiğini vurguladı. DW