Yakın geçmişimizin en büyük borsa krizlerinden biri olarak görülen ve 'Kara Pazartesi' diye anılan 19
Ekim 1987'de ABD borsalarında bir günde yüzde 22'lik kayıp yaşanmıştı. Aynı şekilde tarihte şu ana kadar görülmüş en büyük
finans krizi olarak gösterilen ve 'Kara
Perşembe' diye anılan 21 Ekim 1929'da yaşanan borsa çöküşünde insanlar umutlarını tüketmiş ve tam 10 yıl sürecek büyük
ekonomik durgunluklar yaşanmıştı.
Her iki borsa çöküşünde de tarihlerin birbirine çok yakın olması, 19 Ekim 2007
Cuma günü yaşanan ve ABD borsalarının büyük
banka hisselerinin düşük kâr açıklamalarının ardından yüzde 5'lere varan çöküş yaşaması belki bir tesadüf olarak görülebilir; ancak sebeplere bakacak olursak, benzerlikler içermesi bakımından ilgi
çekici olduğunu düşünüyorum. 1929 ve 1987 borsa çöküşlerinde hisse fiyatları aşırı yükselmişti; ancak şirket kârları oluşan fiyatlar kadar yüksek değildi.
19 Ekim Cuma günü borsalar
Bank of America,
Citibank ve
Morgan Stanley gibi bankaların üçüncü çeyrek kârlarının beklenenin çok
altında kalması, ABD konut sektöründe yaşanan krizin devam ettiğine işaret edince hızla geriledi. Düşüşler özellikle ABD borsalarında etkili olurken Dow Jones, Nasdaq, Standart&Poor's
endeksleri yüzde 2,5 civarında değer kaybetti.
Latin
Amerika borsaları da hızla değer kaybed
erken özellikle Brezilya'da Bovespa endeksi yüzde 3,74'lük kayıpla en fazla değer kaybeden borsaların başında geldi.
Avrupa borsaları erken kapandığı için düşüşten fazla etkilenmezken
İMKB endeksi cuma günü yüzde 1,39'luk bir kayıpla kapandığı sırada ABD borsalarında çok fazla kayıp yoktu.
Bu nedenle
pazartesi günü
Avrupa borsaları ve dolayısıyla İMKB endeksi de haftaya kayıplarla başlayabilir.
Ağustos ayını hatırlarsak ABD konut sektöründe yaşanan daralma sonucu mortgage şirketlerinin zora düşmesiyle patlak veren likidite krizi etkisiyle borsalar yüzde 12-25 arasında değer kaybetmişti. Daha sonra merkez bankaları piyasalara gerekli likiditeyi vermeye başlamış, sonrasında ABD merkez bankasının
faiz oranlarını düşüreceği beklentisiyle borsalar toparlanarak temmuz ayındaki zirvelerini
test etmişti.
Şu anki duruma baktığımızda hafta içindeki açıklamalarda ekim ayı sonunda gerçekleşecek toplantıda FED'in yeni bir faiz
indirimi sinyali vermemesi ve önemli yatırım bankalarının düşük kâr açıklamaları sebebiyle borsalardaki kayıpların devam edebileceğini öngörebiliriz. Aslında bir süredir ısrarla gerçekleşmesini beklediğimiz bir düzeltme hareketi olarak da nitelendirebileceğimiz bu düşüş hareketini bir Kara Pazartesi veya Kara Perşembe olarak tanımlamak doğru değil. Zira henüz yükseliş trendleri devam ediyor ve bir faiz artış süreci sinyali yok. Aksine soğutulan bir büyük ekonominin faiz indirimleriyle yeniden sağlığına kavuşması hâlâ mümkün.
G-7 toplantısından çıkan sonuç finansal piyasalardaki muhtemel dalgalanmalara karşı gerekli önlemlerin alınacağı ve piyasalarda yaşanan son gelişmeler sonrası yeni bir
faiz indiriminin gelebileceği yönünde oldu. Ancak yine de gelinen son noktada borsalardaki risklerin artması, hisse fiyatlarının halen yüksek seviyelerde olması sebebiyle spekülatörler
satış yaparak beklemeyi
tercih edebilirler.
Dünya petrol fiyatlarını bile zirvelere taşıyan muhtemel
Kuzey Irak operasyonunu da fiyatlamaya başlayan piyasalarda yeni bir yükseliş dalgasının başlaması için ABD
Merkez Bankası FED'in faiz indirim sinyali vermesi, petrol fiyatlarının gerilemeye başlaması ve fiyatların yeterli
teknik düzeltmeyi tamamlaması gibi faktörlerin oluşması gerekiyor. Teknik düzeltmelerde endeksin gelebileceği noktalar 52.300-51.200-49.300 seviyeleridir.
'Kara Pazartesi mi olur, Kara Perşembe mi olur?' gibi beklentilere girmeden gidişatı iyi
analiz ederek soğukkanlı bir şekilde yatırım kararı vermelisiniz. Ağustostaki gibi bir düzeltmeyle endeksin 50 bin puana gerilemesi durumunda iyimser beklentiler gündeme çekilebilir, bu durumda endeks yeni bir yükseliş trendine girebilir.
Altın, koşar adım 850 dolara
Altın fiyatları 1980 Ocak ayında gördüğü 850 dolar zirvesine adeta koşar adım gidiyor.
Dolardaki zayıf görünümün devam ederek
Euro karşısında 1,43 seviyelerine gerilemesi,
Kuzey Irak'ta muhtemel askerî operasyon sebebiyle petrol fiyatlarının 90 doları geçerek 100 dolara göz kırpması ve güvenilir yatırım aracı olmasının etkisiyle altının onsu son 27 yılın en yüksek seviyelerine doğru ilerleyerek 765 doların üstünde kapandı. Son açıklanan konut verileri ve işsizlik başvurularının beklentilerin üstünde gelmesi ABD ekonomisinin bir durgunluğa girdiğini göstermesi açısından önemliydi. Doların değer kaybında bu veriler etkili oldu. 18 Eylül'deki FED faiz kararının ardından yükselmeye başlayan altın fiyatlarının yükselişini sürdürebilmesi için ay sonundaki FED toplantısından yeni bir indirim kararı çıkması gerekebilir.
Amiral borsa 14 bini geçemiyor
Dünya borsalarının lokomotifi New York'un Dow Jones sanayi endeksi, cuma günü yüzde 2,62'lik şok düşüşle sarsıldı. ABD'nin önde gelen bankalarının 3. çeyrek kârlılıklarının beklenmedik bir şekilde azaldığı haberlerinin ardından
Merrill Lynch yüzde 5,4, Morgan Stanley yüzde 5,3 değer kaybetti. Düşük kâr açıklamalarının yanı sıra enerji fiyatlarındaki
rekor yükselişler, ABD konut piyasalarındaki olumsuz veri akışı ve en önemlisi ay sonundaki toplantıda faiz indirim beklentilerinin azalması hızlı düşüşte önemli rol oynadı. Düşüş eğiliminin 13 bin 200 puandaki kritik noktaya kadar sürmesi normal karşılanabilir, yükselişlerde ise 13 bin 700 puan aşılmakta zorlanabilir. Ancak asıl
tehlike, temmuz ve ekimde iki kez 14 bin puanın üstüne çıkmasına rağmen endeksin bu noktayı aşmakta zorlanıyor izlenimi vermesi oldu.
GEÇEN HAFTANIN [EN] LERİ
Değer kazananlar (%)
01 - Ray Sigorta 27,12
02 - Pera GMYO 21,78
03 - Van Et 21,29
04 - Ditaş Doğan 18,06
05 -
Vestel 13,94
06 - Çelik Halat 12,06
07 - ÇBS Printaş 11,94
08 -
Ford Otosan 11,72
09 - Tek-Art
Turizm 11,11
10 -
İhlas Ev Aletleri 10,36
Değer kaybedenler (%)
01 - Sağlam GM -37,25
02 - THY -11,40
03 - Fortis Bank -10,34
04 - T.
Halk Bankası -10,19
05 -
Şekerbank -10,09
06 - Tesco Kipa -9,58
07 -
İş Bankası (C) -9,25
08 - Alkim
Kağıt -9,20
09 -
Arçelik -9,13
10 - Gübre Fabrikaları -9,04
Uyarı notu
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketleri,
mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
SELİM IŞIKLAR