Kriz öncesine kadar en fazla ihracatı Avrupa ülkelerine yapan işadamlarının, Ortadoğu ve Arap ülkelerine ilgisi arttı. Türkiye'nin bu bölgelere yönelmesi bazı çevreler tarafından 'eksen kayması' olarak değerlendirilirken, bu görüşe karşı çıkan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, son dönemde atılan en önemli adımlardan birisinin komşu ülkelerle ticaretin artırılması olduğunu söyledi. Bu ülkelerle ticaretin iyi bir seviyeye gelmesinin önemli bir adım olduğunu vurgulayan Küçük, "Bunun aksinin olması anormal olurdu." dedi. İSO Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye ve ekonomi gündemine dair Zaman'a açıklamalarda bulundu. Küçük, Türkiye'nin özellikle Doğu ülkeleriyle ticaretinin artmasının ardından dile getirilen 'eksen kayması' söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Sanayi ve ticaretin ekseni olmayacağını vurgulayan Başkan, bir kişi veya ülkenin öncelikle komşularıyla sıkı ilişki içinde olması gerektiğine işaret etti. Küçük, ayrıca yakın geçmişe kadar Türkiye'nin komşularıyla dostane ilişkilerden ziyade sorunlu bir dış politikasının olduğuna dikkat çekti. Bir sanayici olarak kesinlikle bir eksen kayması görmediğini, ülkeler arasında ticaretin gelişmesinin ise gayet normal bir durum olduğunu ifade etti. Referandum sonrası ülkenin önemli bir virajı geride bıraktığını belirten Küçük, genel seçim öncesinde ekonomiye yeniden öncelik verilmesini istedi. Türk sanayisinin daha iyi bir konuma gelmesi için birtakım reformların gerekli olduğunu vurgulayan Başkan, bunun için de hükümet ve iş dünyasının işbirliğine dikkat çekti. Son açıklanan üretim ve büyüme rakamlarının yüksek çıkmasını sevindirici bir gelişme olarak nitelendiren Tanıl Küçük, "Önümüzde genel seçim var. Şu anda ekonomi verileri beklentilerin üzerinde çıktı. Bu dönemde sanayicinin rekabet gücünü artıracak kararlar almayız. Bunun başında da mikro ve makro reformlar geliyor." dedi. Oda olarak yapılması gerekenleri ifade etmeye devam edeceklerini belirten Küçük, "Güzel şeylerin üzerini örtüyorlar." yaklaşımına da, "Bizler takdir ve taltif makamı değiliz. Bizler tespit ve talep makamıyız. Sanayicinin sorunları çözülüp rekabet gücü arttıkça bizler de teşekkürlerimizi ifade ederiz." şeklinde cevap verdi. Küçük, özellikle sanayicilere uygulanan yüzde 3'lük Kaynak Kullanım Destekleme Fonu'nun (KKDF) sıfırlanmasının sanayicinin gücünü artıracağını dile getirdi. Küçük'e göre, 2004 yılında tahsil edilen 2 milyar liralık KKDF'nin 408 milyon lirası ithalattan elde edildi. Geri kalan kısım ise tüketici kredilerinden sağlanıyor. Göreve geldiği günden beri KKDF ve elektrik faturalarındaki TRT payının kaldırılması için yoğun bir gayret gösterdiğini, bundan dolayı da hep muhalefet eden bir tip olarak lanse edildiğini kaydeden İSO Başkanı, ilginç bir çıkış yaptı: "Bu taleplerimiz yerine getirilsin, bakın ben hâlâ eleştiri yapıyor muyum?" Küçük'e göre TRT, 2009 yılında gelirlerinin yüzde 48,2'sine yakınını enerji bedelleri üzerindeki kesintilerden sağladı. Küçük, bir sanayici olarak bu bedeli ödemenin zoruna gittiğini ifade etti. Sermayede Anadolu İstanbul ayrımı yok İSO Başkanı Tanıl Küçük, Anadolu ya da İstanbul sermayesi ayrımının doğru olmadığını belirterek, "Böyle bir ayrımın ortaya konulmasını da doğru bulmuyorum. İSO'nun 'Bin Büyük Firma Araştırması'nın 600'ü Anadolu firmasıdır. İstanbul dışındaki firmalardır. Bu sonuç böyle bir ayrımın olmadığının bir göstergesidir." değerlendirmesini yaptı. Tanıl Küçük, oda olarak 'mali kural ertelenmemeli' diye bir ifade kullanmadıklarını, mali kural olmasa da mali disipline dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Küçük, şöyle konuştu: "Artık hükümetler şunu net gördü. Siyasi popülizmin neticesini milletçe ödüyoruz. Bedel çok büyük oranda geri dönüyor. Elde edilen ekonomik başarılardan sonra hükümetin böyle bir şeye gireceğini düşünmüyorum." TOBB başkanlığı için hesap yapmıyorum Tanıl Küçük, 2013 yılında yapılacak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanlığı sürecine ilişkin soruya, "Kurumsallık anlayışım, böyle bir konuda konuşmama müsaade etmiyor." şeklinde cevapladı. Halen başkan yardımcısı olarak görev yaptığını kaydeden Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bir görev yaparken ileriye dönük bir hesap içinde olmadım. Sadece görevimi en iyi şekilde yapmanın gayreti içinde oldum. İSO'da çeşitli görevlerde bulundum. Bir üst göreve nasıl gelirim diye düşünmedim. Şimdi TOBB başkan yardımcısıyım. O görevin gereklerini yerine getirmeye çalışıyorum." ZAMAN