Ülke ekonomisinin karşı karşıya kaldığı 4 ciddi sorun

Ülke'nin geleceği için radikal kararlar alınmadığı için ekonomi 4 ciddi sorunla karşı karşıya

Ülke ekonomisinin karşı karşıya kaldığı 4 ciddi sorun

Taraf'tan Süleyman Yaşar'ın analizine göre ülke ekonomisinin geleceği hakkında radikal kararlar alabilecek hükümet olmadığı için ekonomi çok ciddi 4 büyük sorunla karşı karşıya: Enflasyon... Yüksek Hazine nakit açığı ve yüksek cari açık... Bankacılıkta artan riskler... Düşük büyüme hızı...Peki bundan sonra ne olacak?

PERAKENDE SATIŞ GERİLEDİ

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Türkiye İstatistik Kurumu dün perakende satış hacmi endeksini yayınladı. Buna göre perakende satış hacmi haziranda bir önceki aya göre yüzde 0,3 oranında geriledi. Yine tüketici güven endeksi ve üreticilerin sektörel güven endekslerinin de baş aşağı gittiğini hatırlatalım. Bu arada doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının da bu yılın ilk beş ayında konut alımları hariç 2,7 milyar dolar olduğunu belirtmekte fayda var.

SERMAYE GİRİŞİ YETERSİZ
Bu rakamları görünce doğrudan yabancı sermaye girişlerinin yetersiz olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bir mukayese için bu yılın aynı döneminde Güney Kore’ye gelen doğrudan yabancı sermaye tutarının 10,3 milyar dolar olduğunu belirtelim.

Gelelim cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yabancı sermayenin Türkiye’ye bakışına...

YOLSUZLUĞU ÖRTMEK İÇİN TWITTER'I KAPATTI DİYORLAR

Yabancı sermayedarlar dün dünya basınında yer alan değerlendirmelerinde; hükümetin yolsuzlukları örtmek amacıyla Twitter yasağına kadar işi götürdüğünü belirtiyorlar. Değerlendirmeler böyle olunca daha fazla yabancı sermaye yatırımı beklemek hayal oluyor tabii.

SICAK PARA ARZI ENFLASYON YAPTI

“Peki, ekonomide sorun nedir” diyerek sorarsanız, sorun bir değil birçok diyerek hemen sıralayalım; ilk olarak yıllık enflasyonun yüzde 9,32’ye yükseldiğini belirtelim. Ve yüksek enflasyonun nedeni geniş tanımlı para arzının son bir yılda yüzde 17,2 oranında artması oluyor. Para arzının artışı da sıcak para girişinden kaynaklanıyor. Kısaca enflasyon, yüksek faizi görüp gelen sıcak paranın para arzını artırmasından kaynaklanıyor.

MALİ DİSİPLİN BOZULDU

Diğer bir sorun toplam kredilerin toplam mevduatları aşması olarak karşımıza çıkıyor. Şöyle ki 8 Ağustos 2014 tarihinde toplam mevduat ve fonlar1 trilyon 57 milyar lira tutarındayken toplam krediler 1 trilyon 137 milyar liraya ulaştı. Böyle bir yapı bize bankaların risklerinin arttığını gösteriyor. Bir de 52,6 milyar dolar tutan cari açık yanında Hazine nakit açığının temmuz ayında 24,2 milyar liraya (12 milyar dolar)ulaşması kamu maliyesinde disiplinin bozulduğunu bize gösteriyor. Kısaca Türkiye ekonomisi cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, enflasyon, yüksek Hazine nakit açığı ve yüksek cari açık, bankacılık sektöründe mevduattan fazla kredi kullanımı nedeniyle artan riskler ve düşük büyüme hızı sorunlarıyla karşı karşıya kaldı.

BU SİSTEMLE EKONOMİ DÜZELMEZ

Anlayacağınız bir de bu dört soruna öngörülemeyen hukuk sistemi, keyfî vergilendirmeler ve otoriterleşme eğilimleri eklenince ekonomide işlerin iyi gidemeyeceğini hemen belirtelim. O hâlde acil olarak öngörülebilir hukuk sistemine dönülmeli. Artık popülist yatırımlardan vazgeçip dış ticarete konu mal üreten yatırımlara yönelmek şart. Ama böyle bir dönüşüm için ortam müsait değil. Çünkü yedi ay sonra genel seçimler yapılacağından radikal kararlar alabilecek bir hükümet ortada yok.
<< Önceki Haber Ülke ekonomisinin karşı karşıya kaldığı 4 ciddi sorun Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER