Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, hükümet olarak, 2007 yılının gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler nedeniyle yapılan ''kayıp yıl'' değerlendirmesine katılmadıklarını belirterek, ''2007 yılı da herkes için kazanç yılı olacaktır'' dedi. Abdullah Gül, aile yakınları ile bayramlaşmak üzere geldiği İzmir'de, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel ve İzmir milletvekillerinin de katılımıyla bir otelde düzenlenen toplantıda, basın mensuplarıyla sohbet etti. Gündeme ilişkin bazı konularda açıklamalarda bulunan ve partisinin 4 yıllık iktidar sürecini değerlendiren Gül, hükümetlerinin ilk 4 yılının ''Türkiye'deki yangını söndürme yılı'' olarak geçtiğini ifade etti. Türkiye'de 4 önce çok büyük bir yangın olduğunu, çok büyük sarsıntılar geçirildiğini dile getiren Gül, şöyle konuştu: 'Dört sene içinde bu yangını söndürüp, Türkiye'de tekrar istikrarı sağlayıp, makro ekonomik göstergeleri düzene koyunca, şimdi evin içini süsleme sırası gelmiştir. Dolayısıyla inanıyorum ki, halkımız bu yapılanları takdir edecek ve önümüzdeki seçimde AK Parti'yi tekrar iktidar yapacaktır ve bu istikrar dönemi içerisinde yapılması gereken öncelikli işlere seferber olacağız. Şimdi bazıları 2007 yılını, seçim yılıdır, kaybedilecek yıl olarak görüyorlar. Biz hükümet olarak, asla böyle düşünmüyoruz. Bizim bırakın bir yılı, bir ay, bir hafta, bir günü kaybedecek vaktimiz yoktur. Türkiye geçmişte çok şey kaybetmiştir. Biz eski siyaset tarzını terk etmiş bir partiyiz, bir hükümetiz. O bakımdan 2007 yılı da herkes için kazanç yılı olacaktır. Özellikle iş adamlarımızın dikkatini çekmek, yatırımcılarımıza seslenmek istiyorum kesinlikle herkes hesabını kitabını ona göre yapsın. Şimdiye kadar verdiğimiz sözleri nasıl tuttuysak, bu söz de öyle geçerlidir. Sayın Başbakanımız bununla ilgili çok kesin açıklamaları zaten yapmıştır. Neyi taahhüt ettiysek onu gerçekleştirdik, bundan sonra da öyle olacaktır. Dolayısıyla 2007 yılı hepimiz için seferberlik yılıdır, daha çok çalışma yılıdır.'' ORTA DOĞU'DAKİ GELİŞMELER VE SADDAM'IN İDAMI Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Orta Doğu'daki gelişmeler ve Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idamına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de, ''Ortadoğu'da her şey çok kritik'' dedi. Herkesin tek arzusunun Irak ve Orta Doğu'ya istikrarın gelmesi olduğunu ifade eden Gül, şöyle konuştu: ''Son aylarda en büyük tedirginliğimiz şudur; Irak içinde, Filistin içinde Lübnan içerisindeki iç çekişmeler çok tehlikeli boyuta varmıştır. Herkes Doğu Batı çatışmasından bahsederken, çatışmanın aslında doğunun içinde olduğunu görüyoruz. Bu çok tedirgin edici bir durumu. Ayrıca bu bölgenin yöneticileri idarecileri, siyasi akımların önderleri, olup bitenlerden ders alması ve bu tuzaklara düşmemesi gerekir.'' Gül, Saddam Hüseyin'in idamına ilişkin olarak değerlendirmesinde ise şunları kaydetti: ''Türkiye, bütün şartlarda idamı kaldırmış bir ülke. Savaş şartlarında bile idamı kaldırmış bir ülkeyiz. Ümit ederiz ki, bu bütün dünyada gerçekleşsin, ama her ülkenin kendi iç hukuku vardır. Dolayısıyla buna müdahale edebilecek durumda değiliz. Şimdi geleceğe bakmak gerekir. Kan davası peşinde koşmamak gerekir. Sünniler de, Şiiler de, Kürtler de, Türkler de, Araplar da herkes Irak vatandaşıdır. Oradakiler Irak vatandaşıdır ve Irak hepsinindir. Bu bilinç içinde hareket etmeliler. Şimdiye kadar anlamsız mücadelelerden çok sayıda insan canından oldu ve Irak'ın da serveti de tükendi. Irak'ın neredeyse bel kemiği kırıldı. Dolayısıyla bunlardan ders almalı ve kendi ülkelerine sahip çıkmaları gerekir. Biz komşu bir ülke olarak buna çalışıyoruz.'' PKK İLE MÜCADELE KOORDİNATÖRLÜĞÜ Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Lübnan'a giderken ''PKK ile mücadele koordinatörlüğüne'' ilişkin uçakta gazetecilere yaptığı açıklamaya ilişkin bir soru üzerine de, Başbakan'ın sözlerinin nüanslarına dikkat edilerek yorumlanması gerektiğini söyledi. Başbakan'ın bu sözlerine bakıldığında, ''hiçbir şey yapılmıyor'' manasında söylemediğini ifade eden Gül, şunları kaydetti: ''Herkes elinden geleni yapıyor, ama arzu ettiğimiz neticeler hala ortaya çıkmamıştır. Beklentilerimiz daha büyüktür. Dolayısıyla henüz beklentiler yerine gelmemiştir. Yoksa hiçbir şey yapılmıyor manasına demedi onu. Muhakkak çok şeyler yapılıyor, özellikle terör örgütünün finans kaynaklarının kurutulmasıyla ilgili önemli çalışmalar yapılmıştır, yapılmaya da devam ediyor. Irak ile ilgili çok büyük beklentimiz var. Bunları, Amerikalılar da zaten kendileri de söylüyorlar. Onlar da Türkiye'ye karşı daha çok terörle mücadelede işbirliği yapmaları gerektiğinin farkındalar. Gerek Başkan Bush, gerek Dışişleri Bakanları, gerek birçok önemli isimleri bunları tekrarlıyor. Sayın Başbakanımızın da dediği doğrudur. Beklentimiz daha çoktur. Bu beklenti tam yerine hala gelmemiştir. Ümit ediyoruz ki, Türkiye, ABD ve Irak arasındaki bu koordinasyon daha etkili devam eder ve bu beklenti gerçekleşir.''