AİHM'nin kararı uyandırdı

RCICA Genel Direktörü Halit Eren, "AİHM'in kararı dilerim Balkanlar'da yaşayan Türklere ve Müslümanlara örnek olur, o mülklerin geri alınması için gayret sarfedilir" dedi.

AİHM'nin kararı uyandırdı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı'nın yaptığı başvuruda Türkiye'yi "mülkiyetin korunması hakkını ihlal ettiği" gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum etmesi başta Yunanistan olmak üzere Balkanlar'daki Osmanlı vakıf mülklerini gündeme getirdi. Batı Trakya ve Balkanlardaki vakıflar konusunda çalışmaları bulunan, İslam Konferansı Örgütü'ne (İKÖ) bağlı İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Halit Eren, Balkanlar'daki bir çok vakıf mülkünün işgale uğradığını söyledi. ORJİNAL KAYITLAR TÜRKİYE'DE "Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya ve Romanya gibi ülkelerde binlerce vakıf mülkü var. Hepsi kaybolmuş değil ama bilinmeyenler de var. Komünizm döneminde birçok vakıf mülkü çeşitli sebeplerle elden çıkmış. Komünist yönetimler tarafından zorla alınmış. İşgale uğramış” diyen Eren, “AİHM'in kararı dilerim o bölgelerde yaşayan Türklere ve Müslümanlara örnek olur, o mülklerin geri alınması için gayret sarfedilir. Fakat önce tespit edilmeleri gerekiyor. Bunların hepsinin orijinal kayıtları Türkiye'deki arşivlerde bulunuyor" şeklinde konuştu. "MÜLKİYET HAKKI" HAFİF KALIR Batı Trakya'daki Türk toplumunun ise kendi yöneticilerini bile seçemediğini kaydeden Eren, "Lozan Antlaşması'ndan 1967'ye kadar vakıf yöneticileri Türkler tarafından seçiliyordu. Vakıfları Müftülük kontrol ediyordu. 1967'deki askeri cunta, Batı Trakya'daki vakıfların başına da seçim yapmadan yöneticiler atadı. O günden bu yana Batı Trakya Türk toplumu kendi vakıf yöneticilerini seçememektedir. Bu durum vakıf mülkiyetinden çok daha kapsamlı bir müdahale, çok daha ciddi bir sorundur" diye konuştu. MÜFTÜLERİN YETKİLERİ VALİDE Eren, Yunanistan'ın ikili ve uluslararası anlaşmaların hilafına, azınlığın seçtiği müftüleri tanımayarak hakkı olmadığı halde müftüler tayin etmekte olduğunu ifade etti. Yunanistan'ın, 1980'de çıkardığı 1091 sayılı vakıflar kanunu ile de eskiden müftülerde olan yektinin daha fazlasını Yunanlı valilere verdiğini anlatan Eren şunları söyledi: "Yunan yönetimi 1985'de Gümülcine Müftüsü Mustafa Hüseyin Efendi vefat edince yerine doğrudan bir kişiyi tayin etti. Söz konusu kişi istifa edince başka bir kişiyi müftü olarak atadı. Bugün hem Gümülcine hem de İskeçe'de Yunan yönetiminin tayin ettiği müftüler vardır. Yetkiler onlardadır, mührü onlar taşıyor. Müftü olarak icraatı onlar yapıyor. Dolayısıyla Cemaatin seçtiği müftüler ise yetkisiz durumdadır. İstanbul'da ise böyle bir durum yok." Eren'in verdiği bilgiye göre Batı Trakya'daki vakıfları tam anlamıyla kontrol altında tutmak isteyen Yunanistan, her sene bir vakıf mülkünü ipotek altına alıyor. Eren bu nedenle Batı Trakya'daki tüm vakıf mülklerinin ipotekli olduğuna dikkat çekti. Soydaşlara vakıf mülkleri için harekete geçin çağrısı Meclis Adalet Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel: Balkanlardaki soydaşlarımızın bu tür girişime bugüne kadar girmemesi eksiklikti. Türkiye'deki azınlık vakıfları dava açarak ve konuyu neticesine kadar götürürdü. Balkanlardaki soydaşlarımız ise bunu yapmadılar. Bu son verilen karar bizim için emsal oluşturacaktır. Soydaşlarımıza ait gasp edilen mallar daha çok bildiğim kadarıyla. Adalet Komisyonu Üyesi ve AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ: Özellikle Osmanlı döneminde vakıf müesseselerine verilen değer ve Balkanlarda hala hayatiyetini devam ettiren ve ettirmeyen resmi kayıtlarda vakıf olduğu belli olan bir sürü Türklere ait vakıf eserleri var. Orada yaşayan soydaşlarımızın bu konuda yeni yeni bilinçlendikleri ve hak arama yollarına gittiklerini görüyoruz, bu sevindirici bir olaydır. Adalet Komisyonu Üyesi CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç: Avrupa'da ne yazık ki Türkiye'ye yönelik çifte standart uygulanıyor. Yunanistan 25 yıldır AB üyesi. Yunanistan'da davalar sürüyor, ancak Yunanistan kurnazlık yaparak, oradaki soydaşlarımızın AİHM sürecine başlamaması için davayı sonuçlandırmak yerine uzutmak yoluna gidiyor. Bunun kurtuluş yolu olmadığını görecekler. Adalet Komisyonu Üyesi AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut: Balkanlar'da Müslüman Türk vakıflarıyla ilgili geç kalındığını düşünüyorum. Bizim Balkanlarda vakıf mülklerimiz talan edildi. Balkanlardaki pek çok vakfiyemize çeşitli gerekçlerle el konuldu. Özellikle vakıf mülklerine el koymak için şehir planları değiştirildi, kamulaştırma planları ona göre yapıldı. Her türlü katkıyı da yapmaya hazırız." YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber AİHM'nin kararı uyandırdı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER