Baykal yine aynı şeyi yaptı!

Millete komplo belgesinin ortaya çıktığı günden beri belgenin içeriğine değil de belgenin nasıl ortaya çıktığına kafa yoran CHP lideri Deniz Baykal, bugün de andıçı ortaya çıkaran meçhul subayı suçladı.

Baykal yine aynı şeyi yaptı!

Belgenin içeriğiyle ilgili tartışmalara değinmeyen Baykal, devletin bazı kurumlarına karşı psikolojik harekât yapıldığını savundu. Baykal, Karaman'da bir programa katılmak üzere Konya Havalimanı'na geldi. Karayoluyla Karaman'a geçmeden önce VİP salonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Baykal, kamuoyunda 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı' olarak bilinen belgelerle ilgili değerlendirmeler yaptı. Bir süre önce Genelkurmay Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen bir belgeyle başlayan tartışmanın bugüne kadar geldiğini belirten Baykal, gelinen noktada bu konunun bir belge tartışması olmayı geride bıraktığını söyledi. Belgenin tartışılması gereken yönlerinin mutlaka olduğunu ifade eden Baykal, belgenin ve altındaki imzanın orijinal mi değil mi; belgenin altındaki imzanın önce mi sonra mı atıldığı ve ıslak mı değil mi gibi konuların yetkili birimlerin yapacağı incelemeler sonucu ortaya çıkacağını dile getirdi. Bunun önemli olduğunu ve bu süreci takip edeceklerini aktaran Baykal, ancak gelinen noktada tartışmanın belge tartışması olmaktan çıktığını açıkladı. Tartışmanın belgenin doğru olup olmadığı konusunu aştığını belirten Baykal, "Bugün geldiğimiz noktada bu belgeden yola çıkarak Türkiye'de çok köklü, çok önemli bir büyük çatışma ortamının devlet düzenimiz içinde ortaya çıkarılmış olduğuna tanık oluyoruz. Bu belge sahih mi değil mi? Belgeyi elde eden insan hukuk sürecini işletmek için bu belgeyi adli mercilere intikal ettirerek görev yaptı. Ve olay 'bundan ibarettir' deme imkânımız kalmamıştır. Çünkü bu belgeyi aşan, bu belgenin kapsamı içerisinde değerlendirilmesi mümkün olmayan, bu belgenin çok ötesinde ithamlar, suçlamalar, siyasi değerlendirmeler, bir siyasi kampanya anlayışı içerisinde ortaya konulmuştur. Bu manzara içinde hepimiz görüyoruz ki Türkiye bir psikolojik savaş harekâtı yürütülmektedir. Söz konusu olan bir psikolojik savaştır. Devletin belli kurumları bu psikolojik savaşın hedefi seçilmiştir. Ve onlardan yola çıkarak bu belgeler bir vesile olarak kullanılarak bilerek kapsamı genişleyen, hedefi büyüyen bir siyasi itham ve suçlama harekâtı götürülmektedir." diye konuştu. Bu harekâtın; belgeyi bulduğunu iddia eden şahsı da içine aldığını öne süren Baykal, bunun 'kapsamlı bir kadro tarafından ve belli bir karargâhta', düzenli ve sistematik bir şekilde götürüldüğünü iddia etti. Belgeyi bulduğu iddia edilen şahsın, bu belgeyi basınla paylaşarak psikolojik harekâta katkı yaptığını savunan Baykal, bunun kaygı verici bir manzara olduğunu öne sürdü. Devletin içinde devletin kurumlarına karşı siyasi bir operasyonun götürüldüğünü belirten Baykal, "Kurumların içinde yanlış yapılmış olabilir. O yanlışlar karşısında yapılacaklar ve yöntemler bellidir. Ama şimdi karşı karşıya olduğumuz bu değildir. Şimdi planlı olarak bir karargâh çalışması sonucunda bu çatışma sürdürülmektedir. Öyle anlaşılıyor ki AKP, devlet düzeni içerisinde kendi derin devletini kurma çabası içerisindedir. Bu yaşadığımız olayların, iktidarın himayesi, bilgisi ve katkısı dışında şekillenmesi mümkün değildir." diye konuştu. Baykal, AK Parti'nin kendi derin devletini kurmak için devlet kurumlarıyla büyük bir çatışmayı sahneye koymaya çalıştığını düşündüğünü vurguladı. "BELGEYİ ELİNDE TUTAN KİŞİ NEREDE?" Elde edilen belgenin 4,5 ay tutulduğunu, tutanın bu belgeyi elde eden kişi olduğunu ve kendisinin bu kararı aldığını belirten Baykal, bu sürede bu tip olayların nerede yargılanılacağıyla ilgili yasal düzenleme yapıldığını ve bunu iktidarın yaptığını dile getirerek belgeyi ortaya çıkaran kişinin hedef gösterdiğini ve konuyu siyasi zemine çektiğini savundu. Baykal, şöyle devam etti: "Bu kadar büyük iddiaları ortaya atan kişi nerededir? Silahlı kuvvetleri kurtarmaya karar vermiş, hukuk devleti mücadelesi yaptığını iddia eden ve herkesi suçlamayı kendi yetkisi dâhilinde kabul eden kişi kimdir? Kendisini niye ortaya koymamaktadır? Niye saklı ve gizli götürmektedir. Ortaya çıksın. Kim olduğunu herkes görsün. Bu çatışmanın taraflarını, karargâhlarını bir görelim bilelim. Yoktur hala. Yoktur ama demeç verir gibi e-maille ithamlarını yaydırıyor. Önüne geleni suçluyor. Eldeki belgede o suçlamayı haklı kılacak bir şey var mı? Kendi kanaatini söylüyor. O 70 milyondan biri. Onun kanaatiyle mi hüküm vereceğiz? Yargıya intikal ettir. Yargı tespit etsin. Oraya git. İfadeni ver. Gerçek orada ortaya çıksın. Bu tatsız bir olaydır değerli arkadaşlar. Türkiye bu noktaya tesadüfen gelmemiştir. Ülke AKP iktidarının 7. yılında kendi kendiyle çatışır, mücadele eder, psikolojik savaş yürütür bir noktaya gelmiştir." "TÜRKİYE AZERBAYCAN'LA DOSTLUĞUNU KAYBETTİ" Ermeni açılımının gelinen noktada tıkandığını ve sonuçta Türkiye'nin Azerbaycan'ın dostluğunu kaybettiğini, bölgedeki barış için olumlu bir gelişme getirmediğini öne süren Baykal, Kürt açılımında gelinen noktada ise hukukun katledildiğini savundu. PKK'lıların ayaklarına mahkemelerin taşındığını, Türk bayrağını dolaştırmanın suç olduğunu, PKK bayraklarının ise milletin gözüne sokulur gibi dolaştırıldığını ileri süren Baykal, "Türkiye böyle bir gerginlik, çatışma ortamına sürüklendi. PKK güçlendirildi, muhatap alındı, itibar kazandırıldı. PKK'ya yarayan bir süreç olduğu ortaya çıktı. Değişen bir şey var mı? Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın sorunları çözüldü mü? Barış, kardeşlik geldi mi? Herkes birbirinden kuşku duyar hale geldi. Açılımın getirdiği nokta bu. GDO diye bir şey çıkardılar. Genetiği değiştirilmiş ürün. Bütün millet şimdi ne yapacağını bilemez halde. Kanunla düzenlenmesi gereken bir konuyu yönetmelikle halletmeye kalkıştılar. Herkes yediğinden içtiğinden kuşku duyar bir hale geldi." ifadelerini kullandı. "BAŞBAKAN AŞI OLMAM DİYOR, BÖYLE DEVLET ANLAYIŞI OLUR MU?" Domuz gribine yönelik aşılama kampanyasına trilyonlarca lira harcandığını belirten Baykal, "Bakan aşılamaya çalışıyor, Başbakan ben aşılanmam; bunun sakıncaları da var diye açıklama yapıyor. Böyle devlet yönetimi var mı? Yani bu da Türkiye'ye açmaza sürükleyen bir tablo olarak önümüze geldi. Bunlar Türkiye'nin önündeki sorunlar. Gerçek sorun işsizlik. Tarımın perişan hali, piyasanın daralması, kapanan fabrikalar, esnafın borçlarını ödeyemez hale gelmesi, dünya çapında ortaya çıkan işsizlik. Bunlar Türkiye'nin sorunları ancak Türkiye'nin önüne bir sürü farklı konu geliyor ve bunların hepsi yanlış yönetiliyor. Türkiye buna layık değil." şeklinde konuştu. Baykal, aşı olup olmayacağı yönündeki soruyu ise yanıtsız bıraktı. (CİHAN)
<< Önceki Haber Baykal yine aynı şeyi yaptı! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER