Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Genel Başkanı Deniz
Baykal,
bedelli askerlik konusunun bir istismar konusu haline dönüştürüldüğünü savunarak, "Bu
iktidarın bundan önceki açılımları gibi, bedelli
açılımı da aynı olumsuz sonucu ortaya koymuştur.
Hükümet bedelli konusunu da maalesef yüzüne, gözüne bulaştırmıştır" dedi.
Kadıköy'de katıldığı bir açılışın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Deniz Baykal,
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çocuk affı önerisiyle ilgili olarak, "
Çocuklarla ilgili atılması gereken ciddi adımlar var. Bunların en önemlilerinden birisi, çocukların uluslararası anlaşmalara uygun olarak çocuk mahkemelerinde
yargılanması ve cezalarını özel yapılmış ıslahhanelerde çekmeleri için gerekli
düzenlemelerin sonuçlandırılması öncelikli konu olarak duruyor" dedi. Hükümetin bu konudaki girişimini askıya aldığını belirten Baykal, "Bunun bir an önce sahiplenilmesi lazımdır. Sadece bir kez uygulanmak üzere gelip geçici bir düzenleme yerine, çocuklara özel dünyanın her yerinde olduğu gibi çocuk mahkemelerinde yargılanma imkanı sağlayacak düzenlemenin yapılması asıl öncelikli konudur" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal,
bedelli askerlik konusunun bir istismar konusu haline dönüştürüldüğünü savundu. Bunun üzüntü verici olduğunu savunan Baykal, "Bedelli askerlik konusu
siyasetimizin artık klasik bir istismar konusu olarak uzun bir süreden beri kullanılmaktadır. Bundan büyük üzüntü duyuyorum. Bu konunun sorumlular arasında gerekli anlayış birliği sağlanmadan,
seçim öncelerinde bir
destek umuduyla gündeme getirilmesi, sonra da gerçekleştirilememesi aslında
Türkiye'de çok ciddi yaralar açmaktadır.
Bir istimrar konusu haline dönüştürülmüştür, gereği yapılamamıştır. İnsanlara umut verilmiştir, pozisyon alınmıştır ama bir süre sonra 'olmuyor, yapamıyoruz' deme noktasına gelinmiştir. Bu, hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu iktidarın bundan önceki açılımları gibi, bedelli açılımı da aynı olumsuz sonucu ortaya koymuştur. Hükümet bedelli konusunu da maalesef yüzüne, gözüne bulaştırmıştır" diye konuştu.
Baykal, gazetecilerin anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin sorularını da yanıtladı.
Anayasa değişikliğinin, Türkiye'nin temel anayasal düzenini derinden sarsacağını öne süren Baykal, "Türkiye, bir başka Türkiye olacaktır. Siyaset yargıya hükmetmeye başlayacaktır. Anayasa Mahkemesi'ne
Başbakan kendi zihniyetini taşıyacaktır. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na Başbakan kendi zihniyetini taşıyacaktır.
Yargı, iktidar karşısında
ülke bir ciddi ihtiyaç içine girdiği zaman dahi bir
fren rolünü, yanlışlara
dur deme imkanını kullanamayacaktır. Frensiz bir arabaya, freni patlamış, balatasını yakmış bir kamyona Türkiye'nin düzenini dönüştürecektir" açıklamasında bulundu. Baykal, sonucun vahim olacağını iddia ederek, "Herkes, sorumluluk üstlenmektedir. Türkiye'yi bu gidişten ancak sorumlu, vatansever,
AK Partili bir avuç milletvekili kurtarabilecektir. Sorumluluk büyük ölçüde onların da omzundadır. Onların, gerektiği anda en iyi şekilde görev yapacakları yönünde umudumu koruyorum. Parlamentodaki bütün partiler de
bu konuda sorumludur. Konu referanduma sunulacak olursa sorumluluk
halkın eline geçecektir. O aşamada da milletle omuz omuza Türkiye'ye, anayasal düzenimize, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çalışacağız. Türkiye'yi bütün kurumlarıyla AK Parti iktidarına teslim etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
İHA