Darbeci baro o pankartın hakkını verdi

Taksim'de “Darbeci Baro” pankartıyla karşılanan İstanbul Barosu, şimdi de resmi yayın organındaki ‘cunta' kelimesini ‘yönetim' olarak değiştirdi. Baroya büyük tepki var.

Darbeci baro o pankartın hakkını verdi

Ergenekon silahlı terör örgütü' iddiasıyla yürütülen soruşturma ve açılan davalara karşı muhalif tavrıyla öne çıkan ve Taksim'deki yürüyüşünde “Darbeci Baro Taksim'e Hoşgeldin” pankartıyla karşılanan İstanbul Barosu, o pankartın ne kadar haklı olduğununun kanıtı niteliğinde yeni bir icraata imza attı. Baro, resmi yayın organında yıllardır kullandığı “12 Eylül Cuntası” vurgusunu son sayısında “12 Eylül Yönetimi” olarak değiştirdi. CUNTA' GİTTİ ‘YÖNETİM' GELDİ İstanbul Barosu Dergisi'nin her sayısında “Dergide yayımlanan tüm yazılarda 12 Eylül Cuntası tarafından kapatılan Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Yazım Kılavuzu esas alınmıştır” ifadesine yer veriliyordu. Derginin son sayısı olan Kasım-Aralık sayısında “12 Eylül Cuntası” ifadesindeki “Cunta” kelimesi çıkartılarak yerine ‘yönetim kelimesi yerleştirildi ve ifade “Dergide yayımlanan tüm yazılarda 12 Eylül Cuntası tarafından kapatılan Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Yazım Kılavuzu esas alınmıştır” şekline getirildi. SUÇU MATBAAYA ATMAYA ÇALIŞTI Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘cunta' kelimesinin anlamı “Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul” olarak veriliyor, Baro'nun ‘cunta'nın yerine koyduğu ‘yönetim'in sözlükteki karşılığı ise “Yönetme işi, çekip çevirme, idare” olarak veriliyor. Telefonlara çıkmayan Baro Başkanı Muammer Aydın, Milliyet'e yaptığı açıklamada ise “Matbaa hatası olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki sayılarda da cunta ifadesini kullanmaya devam edeceğiz” dedi. ESKİ BAŞKANLARDAN BAROYA TEPKİ Muammer Aydın Başkanlığı'ndaki İstanbul Barosu, Ergenekon soruşturması karşıtı açıklamaları ve girişimleri, Danıştay'da açtığı dava ile üniversiteye girişteki adaletsizliği kaldıracak katsayı uygulamasını iptal ettirmesi ile sık sık gündeme geldi. Baro'nun ‘cunta açılımına' İstanbul Barosu eski başkanlarından tepki geldi. Yücel Sayman, “Darbeden yana olan şu anki İstanbul Barosu yönetimi böyle bir değişikliğe gitmiş olabilir” derken Kazım Kolcuoğlu “O dönem bir cunta iktidarı yönetimiydi, bu gerçek kelimelerin değişmesiyle yok olmaz” dedi. Kelime değiştirerek ‘cunta' yokmuş gibi davranamazsınız KAZIM KOLCUOĞLU (2002-2008): 12 Eylül Yönetimi bir cunta iktidarının yönetimi olduğu için 12 Eylül Cuntası ifadesi kullanılır. Ama buradan cunta ifadesini çıkarıp, yönetim ifadesi koymak o dönemin bir cunta olduğu durumu değiştirmez. Oraya cunta yazsak da yazmasak da, kabul etsekte etmesek de o dönem bir cunta iktidarı yönetimidir, bu bilgi unutturulamaz, değiştirilemez, tartışmaya açık değildir. 12 Eylül sonuçta bir cuntanın yönetimidir, o nedenle ben yönetim demekte de bir sakınca görmüyorum ve değiştirilmesinde de bir art niyet aramıyor, mana çıkarmıyorum. BARO ŞU ANDA DARBEDEN YANA YÜCEL SAYMAN (1996-2002): Tam olarak neden yaptılar, kafaları nasıl çalışıyor bilemiyorum ama şu anki Baro yönetimi darbeden yana olduğu için böyle bir değişikliğe gitmiş olabilirler. Benim dönemimimde tam olarak ne ifadesi kullanıyorduk bilmiyorum ama o dönem o kadar ağır bir dönemdi ki cunta lafı bile az kalıyordu.” HATA OLUP OLMADIĞINI GÖRECEĞİZ TURGUT KAZAN (1988-1996): 12 Eylül yönetimi bir cunta yönetimidir ve bu gerçek farklı nitelemelerde değiştirilebilecek, yok sayılabilecek bir şey değildir. Dergide o şekilde bir değişiklik olması denildiği gibi gerçekten bir baskı hatası ya da insan hatası olabilir. Sonuçta yönetim herşeyi kontrol edemez. Önemli olan bu hatanın farkedildikten sonra düzeltilip, düzeltilmediği. Bir sonraki dergide de bu ifadenin yönetim olarak kaldığını görürsek, o zaman matbaa hatası olmadığını anlamış oluruz ve konunun muhattablarına bunun asıl nedenini sorar ve onları bu yanlıştan sorumlu tutarız. BU AYIBI UZUN SÜREDİR İŞLİYORLAR TALAY TANAY (Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı): İstanbul Barosu'nu bu ifade değişiminden dolayı ayıplıyorum. Hukukçular bu ülkede 12 Eylül'ün yıkıntılarının en büyük etkisi yaşamış insanlardır, hala o dönemde fişlenen 1.5 milyon insanın davaları sürmektedir. Dünyanın en büyük barosuyum diyen İstanbul Barosu, cunta ile ilgili bu ayıbı ilk defa işlememektedir. Uzun süredir baro bu ayıbı farklı şekillerde işlemektedir. ERGENEKON'DAKİ TUTUMLARI ORTADA BİLAL ÇALIŞIR (Boğaziçi Avukatlar Derneği): Baro son dönemde gerek verdiği beyanatlar gerekse Ergenekon sanıklarıyla ilgili yapmaya çalıştıklarıyla darbeye olan yakınlıklarını gösterdiler. Bunun açıkça ifade etmediler belki ama özellikle Ergenekon davasında Levent Ersöz ile ilgili hakları olmamasına rağmen tahliye talebinde bulunmaları bunun en belirgin işaretiydi. Baronun güttüğü bu darbe yanlılığı hukuk açısından çok esef verici bir durum. DARBECİ BARO HOŞGELDİN! Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, 1999-2004 yılları arasında tam 6 yıl boyunca yasadışı dinlendiği ortaya çıktı. Kayıtlar Ergenekon sanıklarından çıktı. Bu skandala sessiz kalan İstanbul Barosu, YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminaoğaoğlu'nun mahkeme kararıyla dinlendiğinin ortaya çıkmasının ardından Taksim'de yürüyüş yaptı. Baro, meydanda “Darbeci Baro Hoşgeldin” pankartıyla karşıladı. STAR
<< Önceki Haber Darbeci baro o pankartın hakkını verdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER