Genelkurmay raporuna büyük tepki

Danıştay'ın yürürlüğünü durdurduğu katsayı düzenlemesiyle ilgili olarak Genelkurmay'ın hazırladığı rapora tepkiler sürüyor.

Genelkurmay raporuna büyük tepki

Hukukçular Birliği Başkanı Salih Kılıçkaya, "Hazırlanan bu rapor YÖK'ün yetkisine müdahale anlamı taşımaktadır. Yargının da bundan bağımsız kalması düşünülemez." açıklamasını yaptı. Emekli Yarbay Şenol Özbek ise "Raporda katsayı düzenlemesinin değişmesinin toplumun birlik ve beraberliğini bozacağı söyleniyor. Bu ülkede katsayı uygulamasıyokken, birlik ve beraberlik mi bozulmuş? Bu nasıl bir mantıktır?" diye sordu. Zaman, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı'nın katsayının kaldırılmasının ardından hazırladığı değerlendirme raporunu dün gündeme getirmişti. Danıştay'da açılan davanın yakından takip edilmesinin önerildiği raporda, "İmam hatip liselerinin toplumda daha yaygın bir şekilde 'Müslüman okulu' olarak tanımlanacağı, toplumda farklı bir kitle oluşturacağı ve bu durumun da Türk toplumunun birlik beraberliğine zarar verebileceği değerlendirilmektedir." ifadeleri yer alıyordu. Siyasiler, hukukçular ve sivil toplum örgütleri hazırlanan rapora tepki gösterdi. Ahmet Gündoğdu (Memur-Sen Başkanı): Her kurum kendi işini yapmalı Türkiye demokratikleşmeli. Her kurum da kendi işini yapmalı. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanınca, barışın bozulacağını iddia etmek yeni bir toplum mühendisliği. Bu, Genelkurmay'ın işi değil. Bu düzenleme, YÖK'ün, MEB'in işi. Çevik Bir'in 28 Şubat sürecinde, YÖK Başkanı'na verdiği talimatla gelen düzenlemeyi savunmak barışı bozmaktır. Sinan Kılıçkaya (Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı): YÖK'ün yetkisine müdahale Hazırlanan bu rapor YÖK'ün yetkisine müdahale anlamı taşımaktadır. Yargının da bundan bağımsız kalması düşünülemez. Danıştay'ın kararı ise tamamen ideolojik ve siyasidir. Hukuki olmaktan uzaktır. Yürütmenin durdurulma kararının kaldırılacağını düşünüyorum. Danıştay'ın kendi kararlarıyla da çelişiyor. Hüseyin Kocabıyık (Eski Anavatan MKYK üyesi): Anayasal yetkileri yok Böyle bir rapor hazırlamaya anayasal yetkileri yok. Askerin vazifesi değil. Siyasete müdahale ediyorlar. İç Hizmet Kanunu'nun 42. maddesi askerin siyasetle uğraşmasını kesinlikle yasaklıyor. Toplumun bir kesiminin hak arayışına, siyasî otoritenin düzenlemelerine karşı kamuoyu oluşturmaya çalışmak doğru değil. Bu büyük kuruma yakışmıyor. Salim Uslu (Hak-İş Başkanı): Yargı şikâyetçi olmalı Genelkurmay'ın sivil alana müdahale etme geleneği var. Daha önce de bazı sendikaların kapanması için benzer yazışmalar yaptılar. Yargıya, medyaya, idareye zaman zaman anayasal sınırları aşan müdahalelerde bulunuyorlar. Artık bu tavır alışkanlık oldu. Genelkurmay anayasal sınırlara ne zaman çekilecek? Yargı, bu tür baskılardan niye şikâyetçi olmuyor?
<< Önceki Haber Genelkurmay raporuna büyük tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER