İşte tarihi açılımın şifreleri

Kürt Çalıştayı'nın hemen ardından Erdoğan'ın DTP heyetini kabul etmesi, meselenin çözümü konusunda ümit veriyor.

İşte tarihi açılımın şifreleri

Kürt meselesinin çözümü adına haftalardır yoğun bir tartışma yaşanıyor. Hükûmet bu konuda tedbirler almaya ve ciddi açılımlar yapmaya niyetli. İçişleri Bakanı Beşir Atalay başkanlığında, aydın ve gazetecilerin katıldığı 'Kürt Çalıştayı'ndan hemen sonra Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı sıfatı ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) heyetini kabul etmesi bunun en bariz göstergesi. Zira Başbakan, daha önce çeşitli sebeplerden dolayı DTP'ye randevu vermiyordu. Geçen hafta ortasında gerçekleşen görüşme tarafların iyi dilek ve memnuniyeti ile sonuçlandı. AK Parti, Kürt meselesinde muhatabının DTP, çözüm yerinin Meclis olduğunu gösterdi. DTP de karşılıklı görüşmeler sonucunda atılacak adımların daha sağlıklı olacağı görüşünde. Gelinen nokta özellikle DTP açısından çok önemli. Çünkü parti, daha önce kendilerinden ziyade Abdullah Öcalan ile PKK'nın muhatap alınmasını istiyordu. Bu talep, DTP'nin iki hafta önce Diyarbakır'da düzenlediği çalıştayın sonuç bildirgesine yansımıştı. Başbakan'la yapılan görüşmenin ardından DTP'li bazı milletvekilleri kendilerinin muhatap alınmasının yeterli olabileceğini dillendirmeye başladı. 'Kürt açılımı' olarak tabir edilen çalışma ve projeler, yapılanlarla sınırlı değil aslında. Hükûmet, meselenin çözümü için uzun soluklu bir proje hazırlamış durumda. Yeni açılım paketleri ve iyileştirmeler gündemde. Proje kapsamında, yeni çalıştayların yapılması, fikir alışverişlerinde bulunulması, siyasi partilerin sürece dâhil olması sağlanacak. Sivil toplum örgütleri ile diğer kurum ve kuruluşların Kürt meselesi hakkındaki görüşleri alınacak ve çözüme giden ortak bir yol bulunacak. Bakan Atalay'ın yaptığı çalıştayın benzerlerinin daha geniş katılımlı olarak gerçekleştirilmesi düşünülüyor. Bu vesile ile önümüzdeki dönemde Tarım Bakanı Mehdi Eker başkanlığında Diyarbakır'da bir Kürt çalıştayı yapılması planlanıyor. Bu çalıştaya, bölgede sözü geçen kişilerin katılması bekleniyor. Gücünü yerel halktan alan aktörlerin Kürt meselesine yönelik açılımlarda topluma öncülük etmeleri istenecek. Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra, Altan Tan, Galip Ensarioğlu, Şahismail Bedirhanoğlu, Sait Ali Bayrak, Haşim Haşimi gibi konu üzerine kafa yormuş isimlerin çalıştaylara çağırılacağı belirtiliyor. AK Parti hükûmeti, Kürt meselesini çözmek için toplumun hassasiyetlerini de dikkate alarak hareket ediyor. Atılacak adımlar ve gerçekleştirilecek açılımların zamana yayılıp bir program dâhilinde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Hükûmet, bir taraftan açılımlarını sürdürürken bir yandan da "PKK'nın dağdan indirilmesi" için adımlar atıyor. Bu bağlamda yerel aktörlerle birlikte dış faktörleri harekete geçirmiş durumda. PKK'nın bitirilmesi veya silahsızlandırılması için ABD-Irak-Türkiye arasındaki üçlü işbirliğine Suriye ve İran'ın da dâhil edilmesi düşünülüyor. Bunun için Dışişleri bünyesinde ciddi çalışmalar yürütülüyor. Alınan bilgiye göre, geçen haftalarda Suriye'ye giden Başbakan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesinde ticari konuların yanında PKK'nın bitirilmesi işini de masaya getirdi. Bu çerçevede Suriye, terör örgütü saflarına katılmış olan Suriye uyruklu PKK'lılar için genel af çıkarmaya hazırlanıyor. Bu planla değişik ülkelerin vatandaşlarından oluşan PKK'nın militan bazında içinin boşaltılması hedefleniyor. Tahminlere göre, şu anda PKK'nın bünyesinde 350-400 (PKK'da hâlen 3 bin 500 militan var) kadar Suriye uyruklu militan bulunuyor. Suriye ve değişik yerlerdeki PKK yanlısı siyasi parti ve kuruluşların içindeki Suriyeli sayısı ise binlerle ifade ediliyor. Suriye yönetiminin, örgütten ayrılan vatandaşlarına bir yaptırım uygulamayacağı ve af çıkaracağı kaydediliyor. Aynı zamanda Suriye'deki Kürtlerin siyaset yapma imkânlarının genişletilmesi hedefleniyor. Erdoğan-Esad görüşmesinde bu konuda mutabakata varıldığı ileri sürülüyor. İran'ın PKK'ya katılan vatandaşlarına yönelik çalışmaları aslında ötenden beri devam ediyor. Özellikle PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi) bünyesindeki İranlıların 400'den fazla olduğu tahmin ediliyor. İran, PKK'dan ayrılıp, örgüt adına faaliyette bulunmayan militanlara bir yaptırım uygulamıyor. Ancak örgütten ayrıldıktan sonra tekrar örgüt adına faaliyet yürütenleri idama varan cezalara çarptırıyor. İran'ın da bu bağlamada PKK'ya yönelik 'af' kapsamını genişleteceği belirtiliyor. Kuzey Irak yerel yönetimi de, PKK'dan ayrılıp gelenlere topraklarında rahatça yaşama izni veriyor. Bu aslında öteden beri devam eden bir süreç. Zaten birçok PKK'lının peşmerge saflarına katıldığı biliniyor. Hükûmet, PKK'nın silahsızlandırılması veya dağdan indirilmesi için çabalarını sürdürürken olayın bütün ayaklarını masaya yatırmış durumda. İddialara göre, PKK ile ilgili son değerlendirmeler bir rapor hâlinde Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kurumlara sunuldu. Bu raporda, PKK'daki militan sayısı, yaş ve eğitim durumu gibi birçok ayrıntı bulunuyor. İşte açılımın şifreleri Hükûmetin, Kürt meselesinin çözümüne yönelik açılımda ilk etapta yapılacakları belirlediği öğrenildi. Bunun için yol haritası tespit edildi; ancak nihai açılım, yapılacak çalışmalar (çalıştaylar) sonuçlandıktan sonra ortaya konacak. Bu sebeple hükûmet kaynakları 'Kürt açılımı' yerine 'Kürt meselesinin çözümü' ifadesinin kullanılmasını istiyor. Topyekûn bir çözüm için atılacak adımlar ilk etapta şöyle: 'Eve dönüş' yasası olarak değerlendirilen 221. maddenin (TCK) kapsamının genişletilmesi, Mahmur Kampı'ndaki Kürtlerin Türkiye'ye dönmeleri için imkân sağlanması (geri dönenler rehabilite merkezlerinde adaptasyon sürecinden geçirilecek), PKK'dan ayrılıp Kuzey Irak'ın çeşitli kentlerinde yaşayan Türk vatandaşlarının genişletilmiş 221. madde kapsamında yurda dönüşlerinin sağlanması (tahminlere göre, bu zamana kadar PKK'dan ayrılan 4 bin kişi bulunuyor), PKK'da yöneticilik yapmış; ancak sonra örgütten ayrılan yöneticilerin yasal çerçevede geri dönmelerine imkân verilmesi, PKK ile ilgisi olmayan; fakat Kürt siyasi hareketi içinde bulunan ve yurt dışında yaşayanların (suçlu duruma düşmüş ve hüküm giymiş-Yaşar Kaya gibi) geri dönmelerine izin verilmesi, Kürt meselesinin çözümünde muhatap Meclis'te bulunan siyasi partiler olacak, Boşaltılan köylere geri dönüşlerin en kısa sürede başlaması için şartlar hazırlanacak, Köy koruculuğu meselesi gözden geçirilecek kademeli olarak kaldırılacak , Değiştirilen köy, dağ, nehir isimleri talebe göre iade edilecek. Bunun için bölgede geçici tespit komisyonu kurulacak, Genel bir anayasa hazırlanması hâlinde Kürtlere yönelik düzenlemeler dikkate alınacak. Türkiye vatandaşlığı vurgusu yapılacak, Kur'an'ın Kürtçe meali basılacak, camilerde Kürtçe vaaz verilecek. Bölgenin ekseriyeti Şafi olduğundan bu mezhepten imamların atanmasına dikkat edilecek, Ekonomik anlamda bölgede teşvik kredilerine yönelik düzenleme yapılacak, GAP'ın dâhil olduğu tarım alanları için geniş sulama kanalları oluşturulacak, Yerel yönetimlerde ve devletin resmî kurumlarında Kürtçe tercümanlar bulundurulacak. Daha iyi hizmetler için Kürtçe bilen memurlar atanacak, Bölgeye gönderilecek öğretmen ve din adamlarının Kürtçe bilmesine dikkat edilecek, Ana dilinde eğitimden önce değişik üniversite bünyesinde Kürt Enstitüleri kurulacak, Kürtçe özel kurs (geçmişte sağlanan imkânlar genişletilecek) açılmasına izin verilecek. Halk eğitim merkezlerinde Kürtçe kurslar açılacak, PKK'nın güçlenmesinde etkili olan Diyarbakır Cezaevi müzeye dönüştürülecek veya yıkılacak. HAŞİM SÖYLEMEZ-AKSİYON
<< Önceki Haber İşte tarihi açılımın şifreleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER