Şaibeli baskınlarda soru işaretleri

İki albayın üç yıl önce yaşanan Dağlıca saldırısı ile ilgili internete düşen ses kayıtları, askerî soruşturmalarda yaşanan eksiklikleri de gözler önüne serdi.

Şaibeli baskınlarda soru işaretleri

Baskından sonra Genelkurmay Başkanlığı saldırıdaki ihmallerle ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Ancak iki subayın konuşmaları, baskınla ilgili askerî merciler tarafından tahkikat yapılmadığını ortaya koydu. Bu yetmezmiş gibi şehit düşen erlerin otopsi raporlarına da müdahale edilerek deliller karartıldı. Saldırı ile ilgili iz bırakmamak için cephanelik deposu kundaklandı. Hatırlanacağı gibi, 21 Ekim 2007 tarihinde Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde konuşlu komando taburuna bölücü terör örgütü PKK saldırmıştı. Saldırıda 13 asker şehit düştü, 16 asker yaralandı ve 8 asker de bölücü terör örgütü tarafından kaçırıldı. Emekli Albay Avukat Durmuş Türemen, askerî savcılar ile olay yeri incelemesi yapan ekiplerin, soruşturmaların üstünü kapamaya çalışmalarını ast-üst ilişkisi ve devre arkadaşlığı gibi nedenlere bağlıyor. Türemen'e göre soruşturmalar 'Bunca yıllık subay, rütbesine yazık!' mantığı ile örtbas ediliyor. Emekli Kurmay Binbaşı Kemal Şahin de ses kayıtlarındaki bilgilerin askerî mahkemelerin bir koruma yeri olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını ifade ediyor. Söz konusu saldırılarla ilgili komutanların soruşturma açılmasını engellediğini belirten Şahin, asıl sorumluluğun Genelkurmay'da olduğunu aktarıyor. Şahin, "Genelkurmay bu soruşturmalarla ilgili kamuoyunu aydınlatmak zorunda. Suçu gizlemek, delileri karartmak Askerî Ceza Kanunu'na göre ağır bir suçtur. TSK yargı sisteminin suçluları koruyan bir yer olmadığını ifade etmek zorundadır." şeklinde konuştu. Emekli Askerî Yargıç Faik Tarımcıoğlu ise güven duygusunun zedelenmemesi için soruşturmaların şeffaf ve ivedi bir şekilde yapılması gerektiğini söylüyor. Geçmiş yıllarda bazı soruşturmaların üstünün örtülmek istendiğine işaret eden Tarımcıoğlu, "Kamuoyunun, idari soruşturma adı altında bazı davaların üstünün örtüldüğünü düşünmesinde, kimse kötü niyet aramasın. 'Kol kırılır, yen içinde kalır', 'kendi işimizi kendimiz görürüz' mantığıyla soruşturma yürütmek hukuka aykırıdır. Uzun yıllardır ciddi bir soruşturma yapılamadı ve gerçek failler de ortaya çıkmadı. Toplum da bu konuyla ilgili duyarlılık göstermeli ki gerçekler ortaya çıksın." şeklinde konuştu. Türkiye'yi yasa boğan saldırıların bilançosu Aktütün Baskını: 4 Kasım 2008'de 15 askerin şehit olduğu Aktütün baskınının göz göre göre geldiği yine raporlara yansıdı. Heronların kaydettiği görüntü ile raporlara göre saldırının olacağının bir ay önceden gerekli yerlere iletildiği ortaya çıktı. Olayla ilgili idari soruşturma açıldığı söylense de 2 yıldır herhangi bir sonuç alınamadı. Reşadiye Saldırısı: 7 Aralık 2009'da Reşadiye'de askerî araca pusu kuruldu. 7 asker şehit edildi. Genelkurmay, teröristlere ait telsiz konuşmalarını yayınladı. Saldırı sonrası yapılan güvenlik zirvesinde eski MİT Müsteşarı Emre Taner, telsiz konuşmalarıyla ilgili olarak "Olay PKK işi, ama telsiz konuşmaları değil." dedi. Kamuoyu, konuyla ilgili aydınlatılmadı. Sarıyayla Baskını: 30 Nisan 2010'da 4 askerin şehit olduğu Tunceli Sarıyayla Karakolu'na yapılan saldırıda da ihmaller zinciri ortaya çıktı. Hava muhalefeti gerekçe gösterilerek helikopter kaldırılamadı. Ancak sağlık ekiplerinin, takviye birliklerden önce bölgeye intikal etmesi dikkatlerden kaçmamıştı. İstihbarat birimlerinin uyarılarına rağmen yeterli güvenlik önlemi alınmadığı anlaşıldı. Konuyla ilgili soruşturma olup olmadığı bilinmiyor. İskenderun Saldırısı: 31 Mayıs 2010'da İskenderun'da Remzi İlboğa Kışlası'na yapılan saldırı sonrasında da vahim iddialar gündeme geldi. 6 askerin hayatına mal olan saldırıdan 6 ay önce hazırlanan raporda, bir an önce tedbir alınması isteniliyordu. Buna rağmen saldırı gerçekleşti. Söz konusu olayla ilgili başlatılan soruşturmanın hangi aşamada olduğu bilinmiyor. Hantepe Skandalı: 20 Temmuz 2010'da sınırı geçen teröristler Hantepe Karakolu'nu bastı. 6 askerin şehit düştüğü saldırıda ihmaller birbirini izledi. Zira karakol baskınından önce Heronlar PKK'lıların görüntülerini aktarmıştı. Buna rağmen tedbir alınmadığı ortaya çıktı. Genelkurmay olaydan 20 gün sonra yaptığı açıklamada, sis-toz bulutu olduğu için helikopterlerin kaldırılmadığını duyurdu. Ancak meteorolojinin verilerine göre hava helikopterlerin uçmasına elverişli çıktı. Skandalla ilgili nasıl bir soruşturma açıldığı bilinmiyor.
<< Önceki Haber Şaibeli baskınlarda soru işaretleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER