Sanıkların trajikomik savunmaları...

"Asrın Davası" olarak görülen Ergenekon sanıklarının yargılanmasına devam ediliyor. Sanıklar birbirinden ilginç savunmaları...

Sanıkların trajikomik savunmaları...

Silivri'de devam eden duruşmalarda sanıkların haklarında yapılan suçlamalara cevap vermeleri bekleniyordu. Ancak bu olmadı savcıların ortaya koydukları delilleri reddedemeyen sanıklar birbirinden "ilginç" ve "tuhaf" savunmalar yaptı.. Kimi ajandasındaki notları "turşu tarifi" olarak tanımladı, kimi suikast planlarının "geyik muhabbeti" olduğunu söyledi... Kimi ise aslında tiyatro oyunu yazdığını iddia etti. İşte her biri tiyatro oyunlarına konu olabilecek savunmalardan örnekler... Turşu tarifi yaptım Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Genelkurmay'ın görevi sırasında tuttuğu gerekçesiyle yayınlanmasına izin vermediği ajandasındaki notların "turşu tarifi" olduğunu iddia etti Gazeteci Vedat Yenerer, evinde bulunan top, havan ve bomba kovalarını açıklarken, "bunlar çiçek yetiştirmede kullanıyorum" dedi. Fantezi olmuş Doç Dr. Ümit Sayın, darbe konuşmalarını "tamamen uygusal" konuşmalar derken, atom bombalarla ilişkili konuşmalarını "fantezi" olarak değerlendirdi. Sayın, bunları söylediğine kendisinin de şaşırdığını ifade etti. Gırgır, şamata Özel güvenlikçi eğitimi almış ve özel güvenlikçi bir babanın oğlu olan Vatan Bölükbaşoğlu, internet üzerinden görüştüğü 17-18 yaşındaki gençlerle suikast telkininde bulunduğu iddialarına karşı bu görüşmelerin "gırgır-şamata" olduğunu belirtti. Örgütün silahlı kanat sorumlusu olmakla suçlanan Muhammet Yüce, "Suikast timi" oluşturmasıyla ilgili iddiaları "Bu birim milletvekili adayı olan Fikri Karadağ'a, düzenlenecek mitinglerde destek vermek amacıyla toplanacak kişilerden oluşuyordu" gerekçesiyle reddetti. Sedat Peker'den talimat aldığı yönündeki telefon görüşmesini de arkadaşıyla "dalga geçmek" amacıyla söylediğini iddia etti. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün Yüce'ye "İki kez yüz yüze, bir kez de telefonla konuştuğun bir kişiye 'Şunu bunu öldüreceğiz' demenin anlamı ne?" diye sordu. Yüce ise "Bunlar gırgır şamata olsun diye Erzurum şivesiyle yaptığımız konuşmalardır" dedi. Şaka yapmıştık Sanıklardan Abdullah Arapoğulları Kuvayı Milliye 1919 Derneği'nin diğer üyeleri gibi telefon konuşmalarındaki suç unsuru olduğu iddia edilen ifadeleri "abartı ve hayal mahsulü" olarak niteledi. Arapoğulları yapmış olduğu konuşmaları hafife alarak, bunların hayal mahsulü olduğunu dile getirdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Sen bu tür konuşmaları şaka olarak yaptığını söylüyorsun. Ancak bu tür konuşmalar Fenerbahçe- Galatasaray gibi spor konularında yapılır. Uydurulmuş şeyler mi?" diye sordu. Arapoğulları ise "Kesinlikle öyle" demesi üzerine Şengün, "Dağarcığında başka bir şey yok mu hep aynı konularda şaka yapıyorsun" şeklinde çıkıştı. Geyik muhabbetti yapmışlar Tutuklu sanıklardan Erol Ölmez Savcı Mehmet Ali Savcı Pekgüzel'in, bir konuşmasında Başbakana yönelik, "Asker kökenlileri alıyorlar şerefsizler" dediğini sorması üzerine Ölmez, konuşmalarının geyik muhabbeti olduğunu söyledi. Başka bir konuşmasında bir kişinin kafasına sıkmaktan bahsettiği hatırlatılan Ölmez, "Kimseden para almadık. Kimseyi vurup kırmadık. Kimsenin hakkını almadık. Bunlar, espri olarak söylediğim sözlerdi" diye konuştu. Ölmez, telefon görüşmelerinde söylediği sözlerle alakalı sorulan soruların büyük bir bölümüne, "Espri, geyik muhabbeti, hayali, iş olsun diye, gerçekliği olmayan, hiçbir anlamı olmayan sözler" tanımlamasını yaptı. Boş boğazlık etmişim Kuvayı Milliye Derneği saymanı Kahraman Şahin dernekteki üyelerle yaptıkları telefon görüşmelerinde birbirlerine neden askeri sıfatlarla hitap ettiklerini açıklamaya çalışırken "boş boğazlık etmişsek bunu kabul ediyorum" dedi. savcı Nihat Taşkın'ın Şahin'den Fatih Çarşamba'da çalışarak istihbarat edinilmesiyle ilgili olarak yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermesini istemesi üzerine de, "Erol Ölmez, evlenmek istiyordu. Kapalı bir kişiyle evlenmek niyetindeydi. Zeytin işiyle uğraşan bir arkadaşı vardı. Onun iş yeri Çarşamba'daydı. Kız arıyordu. Bu iddianamede geçen Çarşamba semtindeki istihbarat çalışması budur efendim" dedi. İDDİANAMEDEKİ O KONUŞMALAR İddianamede yer alan bir tape çözümünde Kahraman Şahin ile Erol Ölmez arasındaki telefon görüşmesi şöyle gerçekleşmişti: "Kahraman Şahin: Neredesin? Erol Ölmez: Taksim'e geçiyorum. Ordan da Çarşamba'ya geççem. İftardan sonra akşam 8, sabah 8 nöbete devam yani. Sen ne yapıyorsun ne var, ne yok? Erol Ölmez: Biz de molların arasına takıldık. Girdik işte ne yapalım. Soktunuz bizi o taraf Çarşamba'ya. Kahraman Şahin: Hayırlısı olsun kardeşim , görevini tam yerine getir. Erol Ölmez: Görevi getiriyoruz, ne var ne yok? Ne yapıyorsun? Kahraman Şahin: Kartal'dayım. İşim var öyle. Görülmüyorsun hiç? Erol Ölmez: Yarın karargaha geliyorum. Ne yapıyon? Oruçlu musun? Kahraman Şahin: Yok değilim. Erol Ölmez: Yok ben tutarım. Ben hoca adamım biliyorsun. Sakal bıraktım. Molla oldum ben de. Kahraman Şahin: İmam Hüseyin de bıraktı (Kuvvai Milliye Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Görüm). Yarın geldiğinde görüşürüz." Genelkurmay'dan haber beklemiyormuş Sanıklardan Erkut Ersoy'da "Genelkurmay'dan haber bekliyorum, artık sahaya inmeliyiz" sözlerini mevcut internet sitesini kapatamaya bahane olsun diye söylemiş. Ersoy, yaptığı görüşmelerde "Genelkurmay'dan haber bekliyorum", "Yukarıdan talimat geldi, artık sahada çalışacağız." şeklindeki görüşmeleri hatırlatılan Ersoy, "Ben e-mail grubumu kapatmak istiyordum. Grup üyeleri buna karşı çıktı. Ben de artık internet başında vakit kaybetmeyip sahada çalışmamız gerektiğini söyledim. Yukarıdan talimat geldi bahanesini ileri sürdüm. Onun için bu türden abartılı ifade kullandım. Bunların hepsi de siteyi kapatmak için uydurduğum bahaneydi." İddiasında bulundu... Asena'nın Ergenekon'u tiyatro oyunuymuş Eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahi ile birlikte Ermeni Cemaatinin önde gelen isimlerine suikast hazırlığı içinde olmakla suçlanan "Asena" lakaplı Fatma Cengiz, evinde bulunan gizli belgeleri ve ölüm listelerini yazdığı tiyatro oyununda kullanmak için topladığını iddia etti. Oyunun konusu da belliymiş: Şahin'in aktif göreve dönüşü... İşte o plan İbrahim Şahin'in evinde çıkan, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop II'yi hedef alan suikast planı şöyle: Tediş planı (MUTAFYAN) 1 - Hedefin şekli: Anti tank silahı(lav). 2 - Görevlendirilen hücre lideri: Eminönü lideri. 3 - Eylem hücresi üyeleri: a) Kenan Temur (Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün koruması, tutuklu). b) Eleman. c) Eleman 4 - Eylemde hücre üyelerinin görevi. 5 - Eylem hücresi üyelerinin temini: b) Fatma Cengiz. c) Yaşar Oğuz Şahin (İbrahim Şahin'in yeğeni). d) Talat komutan. e) Fahri Kepek. Zaman
<< Önceki Haber Sanıkların trajikomik savunmaları... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER