Yeşil yıllar önce itiraf etmiş!

Birçok faili meçhul cinayetin 1 numaralı aktörü olarak gösterilen Yeşil, ifadesinde polis tarafından aranırken jandarmada saklandığını, polis ordusu gelse de askerlerin kendisini vermeyeceğini anlatıyor.

Yeşil yıllar önce itiraf etmiş!

Star gazetesinin haberine göre; Susurluk kazasının ardından Türkiye gündeminden düşmeyen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın 1995 yılında MİT'te verdiği 11 sayfalık ifadesinde ilginç iddialar yer aldı.


Dönemin kara kutusu
Yeşil ismini Türkiye ilk kez Susurluk Kazasının ardından duydu. Ergenekon ve faili meçhuller soruşturmalarında sürekli Yeşil ismi gündeme geldi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen JİTEM Soruşturması'nda hakkında yakalama kararı çıkartılan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında son olarak 1994 yılında öldürülen dönemin Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu soruşturması kapsamında İnterpol aracılığıyla yakalama kararı çıkartılmıştı.

Yeşil’i Mehmet Eymür sorguladı
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ün "Yeşil'i bizzat ben sorguladım. Kayıtları MİT'te var" sözleri üzerine Anter soruşturması savcısı ve Ergenekon mahkemesi bu ifadeleri istemişti. Yeşil'in MİT'te verdiği ifadenin tamamı artık Ergenekon dava dosyasına girdi. MİT'in Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği ifadede, Yeşil'e 8 olayla ilgili bilgisi soruluyor.

Yeşil deyince tüm sınırlar açılır
MİT'e sorgulanan Yeşil'e sorulan ilk soru 28 Ocak 1995'te Silivri'de cesetleri bulunan İran uyruklu Kürt asıllı Askar Simitko ile Lazım Esmaeili'nin kaçırılarak öldürülmeleri olayı olmuş. Yeşil bu olaylarla ilgisi olmadığını beyan edip, şahısların polisteki kişilerce öldürülmüş olabileceğini iddia ediyor. Yıldırım ifadesinin devamında sınır bölgesindeki hakimiyetinden de sözediyor. Sınır bölgesinde Jandarma frekansına girebildiğini, kendisindeki cihazların taramalı olduğunu, sınırdan girdiği yerde Yeşil dediği zaman hepsinin kendisini karşılayacağını ve tanıdığını anlatıyor.

Jandarma tesislerinde kalıyorum
Yeşil'e yöneltilen üçüncü soru ise jandarma ile olan ilişkisi. "Kalmam için en güzel yer jandarma" diyen Yeşil, şunları dile getiriyor: "Jandarma'nın sosyal tesislerinde kalıyorum ancak lojmanlarında da kalabilirim. Kalmam için en güzel yer Jandarma. Orada olduğum bilinir ancak öyle girilip kolayca alınmam. Ordu bile gelse alamaz, ordu üstlerine yürür. Jandarma'daki hakimiyetim süper. İçişleri Bakanının emir subayı Savaş... Binbaşının evinde kalabileceğimi, polisin gelip alamayacağını, en emniyetli yerin orası olacağını söyledi. Bütün bunlar Jandarmaya güvendiğim anlamına gelmez. Jandarma kazma, sap gibi adamlar bu işlerden anlamazlar ama beni vermezler ve Jandarma beni tanır."


Türkeş beni PKK ile ilgili uyardı
Emniyetle ilişkisi sorulan Yeşil, Mehmet Ağar'ın kendisinin sırtından para kazandığını iddia etti. Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi eylemini azmettiren Çatlı'nın en korktuğu kişinin MHP'nin merhum lideri Alparslan Türkeş olduğunu anlatan Yeşil, "Türkeş, Çatlı'yı kovmuştu. Türkeş benden PKK hakkında devlete istihbarat vermemi istemiyordu. 1989 yılında Elazığ Garajı'nın açılışına otele çağırdı. Bana, 'PKK'nın devletin işi olduğunu, bırakın ne yaparsa yapsın komünislerden fazla idam verdik. Görev bize verilirse hazır olun' diyerek uyardı" ifadelerini kullandı.

Devlet bana sahip çıkarsa yara alır
Yeşil'in daha önce çeşitli basın yayın organlarında MİT'teki mülakatına dair bir dizi ifadeleri yer almıştı. İfadelerinde kamuoyunun saygın isimleri hakkında karalayıcı ifadeler kullandığı dikkat çeken Yeşil'in medyaya yansıyan ifadelerinden bazı bölümleri şöyleydi: "İnfazlar planlı değil, olaya kilitlendiğim zaman başka birşey hatırlamıyorum. Psikolojik yönden rahatsızım. PKK ile aramdaki set para ve devlet. Bu nedenle para işine bulaştım. Parayı bulduğum zaman devlet engelini rüşvetle kaldırdım. (...) Devletin bir biriminin bana sahip çıkması durumunda devlet yara alır."
<< Önceki Haber Yeşil yıllar önce itiraf etmiş! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER