Abant Platformu Kahire'de

Abant Platformu'nun bu yılki toplantısı Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılıyor. Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (APSAM) ile ortak düzenlenen toplantıya iki ülkeden yaklaşık 200 aydın katılıyor.

Abant Platformu Kahire'de

Abant Platformu'nun Mısır'daki toplantısına katılan gazeteci, yazar ve akademisyenler dünkü oturumdan önce piramitleri gezdi. 'İslam, Batı ve modernleşme'yi tartışan fikir adamları, gazeteciler ve akademisyenler, halkın değerlerini dikkate almayan modernleşme çabalarının başarıya ulaşamayacağını vurguladı. Türkiye ile Mısır'ın 20. yüzyıldaki modernleşme sürecinin benzerlikler gösterdiğini anlatan Abant Platformu Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, her iki ülkede de topluma birtakım dayatmalarda bulunulduğunu söyledi. APSAM Başkanı Abdul Munim Said de, İslam dünyasının 'Batılılaşma' adına her şeyi kabul etmek zorunda olmadığına dikkat çekti. Araştırma merkezinin başkan yardımcısı Vahid Abdulmecid ise 1805 yılında başlayan Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminin aynı zamanda Mısır'ın 'Batılılaşma tarihi' olduğunu söyledi. Bu dönemde yanlış bir strateji izlendiğini ifade eden Abdulmecid, halka üstten bakıldığı için ciddi direnişler sergilendiğini belirtti. Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdul Munim Said ile Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi ve Abant Platformu Başkanı Mete Tunçay'ın oturum başkanlığını yaptığı ilk oturumun konuşmacıları olan gazeteci-yazar Ali Bulaç, APSAM Başkan Yardımcısı Vahid Abdulmecid ve Selçuk Üniversitesi'nden Yasin Aktay, Türkiye ve Mısır'ın modernleşme tecrübelerini anlattı. Abant Platformu Başkanı Tunçay, Türkiye ve Mısır'ın 20. yüzyıldaki modernleşme sürecinin benzerlikler gösterdiğini vurguladı. Tunçay, her iki ülkede de dini gruplar adına olduğu gibi modernleşme adı altında da topluma birtakım zorlamaların dayatıldığını söyledi. APSAM Başkanı Said de iki ülkenin bölgenin en önemli unsurlarından olduğunu, siyasi, ekonomik, sosyal gelişim konusunda iki ülkenin benzer sorunlarla karşılaştığının altını çizdi. 11 Eylül'den sonra İslam dünyasının yeni bir gelişme ile karşı karşıya kaldığını, Müslümanlara terör ocakları gözüyle bakıldığının altını çizen Said, Müslümanların bunun böyle olmadığını göstermeleri gerektiğini vurguladı. Batılılaşma adına her şeyi kabul edemeyiz Mısır'da da din ve devlet ilişkilerini düzenleyen anayasanın ikinci maddesi ile ilgili problemlerin halen çözülemediğini söyleyen Said, Türkiye'nin pek çok konuda örnek deneyimlere sahip olduğunu ifade etti. Said, İslam dünyasının Batılılaşma adına her şeyi kabul etmek gibi bir zorunluluğu olmadığına da işaret etti. APSAM Başkan Yardımcısı Vahid Abdulmecid ise 1805 yılında başlayan Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminin aynı zamanda Mısır için bir Batılılaşma tarihi de olduğunu; ancak onun döneminde çok kötü bir modernleşme stratejisi izlendiğini ve halka üstten bakıldığını ifade etti. O dönemde izlenen stratejilere ciddi direnişlerin de sergilendiğini vurgulayan Abdulmecid, ülkede modernleşme adına müesseseler tesis edilirken, halkın buna hazır hale getirilemediğini söyledi. Modernleşmeye karşı çıkan kabile ve aşiret anlayışıyla milliyetçilik gibi geleneksel direniş noktalarının kırılması gerektiğini ifade eden Abdulmecid, eleştiri kültürünün de gelişmesi gerektiğini belirtti. Abdulmecid, 'Modernleşmeye ihtiyacımız var; ancak başka yollar bulmamız gerek. Müesseselerden çok insana yatırım yapmamız gerek. Modernleşme için onarım değil, bu sürece silbaştan yeniden başlamak gerek.' ifadelerini kullandı. Yasin Aktay da modernleşmenin Batı'ya ait bir kavram olmadığını, karmaşık bir ideoloji olduğunun altını çizdi. İslam dünyasının anlatılanın aksine güçlü olduğu dönemde bile hiçbir zaman yeniliklere karşı olmadığını, cephede yendiği düşmanının kullandığı silahları bile taklit etmekten geri durmadığını, dolayısıyla İslam dünyasında böyle bir kompleks bulunmadığını vurguladı. Ali Bulaç ise İslam dünyasının Batı'yı iki yüz yıldan fazla bir süredir taklit ettiğini; ancak halen aynı yerde saydığını söyledi. 11 Eylül'den sonra ABD'nin dünyanın önüne 'geleneksel ve küresel' iki türlü modernlik ölçütü koyduğunu da belirten Ali Bulaç, değişimin başkaları tarafından bize öğretildiğini ifade etti. Oturumun sonunda bir konuşma yapan Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Şafak Göktürk ise iki ülke arasında bu tür bir toplantının gerçekleşmiş olmasının çok önemli olduğunu, Türk ve Mısırlıların gösterdiği ilginin de toplantının önemini daha da artırdığının altını çizdi. Ahram Gazetesi binasında gerçekleştirilen iki günlük toplantıya Türkiye'den Eser Karakaş, Gökhan Çetinsaya, Mehmet Altan, Nevval Sevindi, Zafer Toprak, Şahin Alpay, Hüseyin Gülerce gibi isimler katılıyor.
<< Önceki Haber Abant Platformu Kahire'de Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER