Eğilmez, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak kişi başına düşen gelirde artış yaşanmasına rağmen gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısının da aynı dönemde yükseldiğine dikkat çekti. Bu durumun, ekonomik büyümenin otomatik olarak gelir dağılımında adalet sağlamadığına işaret ettiğini belirtti.
Dr. Eğilmez, özellikle en zengin yüzde 20’lik kesim ile en yoksul yüzde 20’lik kesim arasındaki gelir farkının son yıllarda daha da açıldığını vurguladı. Bu gelişmenin en belirgin sonuçlarından birinin ise orta sınıfın giderek erimesi olduğunu dile getirdi. Eğilmez, “Orta sınıfın sayıca az bir bölümü yukarı sınıfa, çok daha büyük bölümü ise alt sınıflara dağılmakta ve orta sınıf yavaş yavaş yok olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Orta sınıfın bir toplumda hem ekonomik istikrarın hem de demokratik yapının temel unsuru olduğunu vurgulayan Eğilmez, bu sınıfın yok olmasının demokratik sistemler açısından da ciddi riskler doğurabileceğine dikkat çekti.
Yazısının devamında gelir dağılımındaki adaletsizliğin sadece ekonomik büyümeyle ortadan kaldırılamayacağını belirten Eğilmez, “Gelir dağılımını düzeltmek, ekonomik gelişmeye bırakılacak bir iş değildir” dedi. Devletin özellikle ücret geliri elde edenler, küçük girişimciler ve serbest meslek sahiplerinden oluşan orta sınıfı koruyacak politikaları devreye sokmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
“DEMOKRASİYİ KORUMAK İÇİN ORTA SINIF DESTEKLENMELİ”
Dr. Eğilmez, yazısını şu ifadelerle tamamladı:
“Orta sınıfın yok olmasını ve demokrasinin aşırı uçlara kaymasını önlemenin yolu; ücret geliri elde edenleri, kendi işini kurmuş olanları, kısaca orta sınıfı koruyucu bir devlet politikasını uygulayarak gelir dağılımını düzeltmekten geçer.”







