Erdoğan gözyaşlarını tutamadı - İzle

Anneler günü için hazırlanan sinevizyon gösterisini izleyen Başbakan Erdoğan gözyaşlarını tutamadı. İşte o an...

Erdoğan gözyaşlarını tutamadı - İzle

MALATYA'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anneler günü nedeniyle gösterilen ve annesi ile çekilen fotoğraflarının da bulunduğu sinevizyon gösterisini izlerken duygulandı, gözleri yaşardı. İl kongresinde konuşan Başbakan Erdoğan, bu seçimde 'Hükümetin yarısı gitti' diye meydanlara koşanların 10 yıllardır seçimlerdeki başarısızlıklarına rağmen koltuklarını terk etmeyecek kadar öz eleştirilerden yoksun olduklarını belirterek, "Bu kısır tartışmaların içinde yokuz ve asla olmayacağız. Türkiye bizden hizmet bekliyor. Biz her dem tazelenerek, güçlenerek, kendimizi yenileyerek, muhasebemizi yaparak samimiyet içinde hizmet ürütmeye devam edeceğiz. Bize gurur yakışmaz, biz ehli dil ve ehli gönül olacağız" dedi.

ERDOĞAN ANNESİNİN YANINDA - FOTOĞRAFLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

BAŞBAKAN AĞLADI Kongrede Anneler günü için hazırlanan sinevizyon gösterisini izleyen Başbakan Erdoğan'ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Annesi ile birlikte fotoğraflarını gören Başbakan Erdoğan'ın konuşmasındaki ilk mesajı da anneler günü ile ilgili oldu. Başbakan Erdoğan, "Az önce çok duygulu bir sinevizyon izledik. Bugün anneler günü. Onlar bizim varlık sebebimiz. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Annelerin ayaklarının altı öpülür. Onların ayaklarının altı koklanır ve ana gibi yar olmaz, en acılı anında onlar çok farklı yaklaşırlar bize. Onun için senede bir gün anneler günü. Bizim kültürümüzde yok. Bizim kültürümüzde her an anneler anıdır, Anneler günüdür. Ne anaya ne babaya öf bile dedirtmeyeceğiz. Bizim medeniyetimizde buda yoktur. Bu anlayış ile sizlerle bir aradayız" dedi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan, büyük meşakkatlerle elde edilen kazanımlara sahip çıkılmasını istedi. Erdoğan, "Unutmayalım ki Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı demokrasimizdir. Adalet ve kalkınma davamızı, muasır medeniyet idealimizi ancak ve ancak demokrasiyle gerçekleştirebiliriz." dedi. Partisinin Malatya İl Kongresine katılan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, hala birilerinin çıkıp millet iradesini, milletin seçme ve seçilme hakkını ve hür iradesini tartışma konusu yapmak istediğini, milletin AK Parti'ye olan teveccühünü hala hazmedemeyenlerin olduğunu kaydetti. Bunlara cevap vermeyeceğini belirten Erdoğan, "Vakti gelince aziz milletimiz bunlara en güzel cevabı verecektir. Bizler milletimizden ağır bir emanet devir aldık. Son dört seçimde; buna referandumu da katarsak beş seçimde milletimiz bize mesuliyeti çok farklı verdi. Bu emanet sadece bize oy verenleri değil, 71.5 milyon vatandaşımızın her birimizin bize yüklediği bir emanettir. Türkiye'nin her ilinde, ilçesinde ve köyünde adaletle yaklaşmak bizim boynumuzun borcudur. Her bir kardeşimizin emniyet içinde hissetmesi bizim en büyük sorumluluğumuzdur." diye konuştu. Hiç kimsenin inancı, mezhebi, etnik kökeni, yaşam tarzı ile işlerinin olmadığını vurgulayan Erdoğan, alevi ve sünnilerin hukukunun omuzlarında olduğunu belirtti. Başbakan, "Türk, Kürt, Çerkez, Lazın, Abazanın, Boşnak'ın hukuku da bizim omuzlarımızdadır. Ayrıştırmak, farklılaştırmak, bizim siyasetimizde asla kendisine yer bulamadı. Bundan sonra da bulamayacak." dedi. "29 MART SEÇİMLERİ DOĞRU OKUNMALI" 29 Mart seçimlerini herkesin doğru okumasını ve verilen mesajı iyi kavramak zorunda olduğunu hatırlatan Erdoğan, AK Parti'nin 29 Mart'ta bir kez daha Türkiye'nin sesi, yüreği ve partisi haline geldiğini belirtti. 7 coğrafi bölgede AK Parti'nin birinci durumda olduğuna işaret eden Erdoğan, "Şimdi birileri çıkıp konuşuyor. Türkiye'de 7 bölgede birinci olmuştur. 81 ilin 62'si gür bir sesle AK Parti demiştir. Çok enteresandır. 16 Büyükşehir Belediyesi'nin 10'u AK Parti demiştir. Ve bunun yanında 65 il var. Bunun büyük bir çoğunluğu AK Parti demiştir. Türkiye genelinde 2 bin 947 belediye var. Bunun da bin 459'u yine; yaklaşık yüzde 50'si AK Parti demiştir. Bu bizi şımartmıyor, kibirlendirmiyor. Rehavete sevk etmiyor. Tam tersine sorumluluğumuzun, yükümüzün ne kadar büyük olduğunu görüyor, bu hassasiyetle 'durmak yok, yola devam' diyoruz. Biz her zaman dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Biliyorsunuz, seçimden sonra nasıl ayrıştırıcı bir dil kullandılar. Ne dediler; 'sahiller kırmızı oldu' şehirlere kale gözüyle bakıp, 'kaleler pişmedi' dediler. 'Başbakan bir daha Antalya'ya gitmez' dediler. Ben bugüne kadar 81 vilayetin tamamına defalarca gittim. İlçelerimize, köylerimize gidiyorum. Diyarbakır, Tunceli, İzmir, Edirne… hepsine gittim. 81 vilayetin hepsinde varım. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her zerresinde varım. Diğer partilere sesleniyorum. Sivas'ın doğusunda da siyaset yapın, sadece Batıda kalmayın, gelin buralara diyorum, bunu yürekten söylüyorum. Ağrı'ya, Kars'a, Ardahan'a, Hakkari'ye, Muş'a, Diyarbakır'a gelin sadece tabelaları asmayın. Gel de Malatyalı kardeşimin halini hatırını sor. Biz Türkiye'ye konuşuyoruz, siz de gelin Türkiye'ye seslenin." şeklinde konuştu. "YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYA'YA TÜRKÇE ÖĞRETECEK" Türkiye'nin daha huzurlu, daha büyük, daha güvenli, daha refah olması hayaliyle çalıştıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bizim ufkumuz geniş, vizyonumuz son derece büyük. Ben, bakanlarım, milletvekili arkadaşlarım ve teşkilatımız, bunun için çalışıyoruz. İstanbul'da çöp gazından elektrik üreten tesisin açılışını yaptık. Rüzgardan 60 magevat gücünde elektrik üreten tesisin açılışını yaptık. Büyük devletler, kurdukları enstitüler sayesinde kendi kültürlerini anlatıyor. Her gittiğimiz ülkede bu tür enstitülerle karşılaştık, bunlara gıpta ile baktık. Türkiye'nin köklü bir tarihi, kültürü, yüzyıllardır konuşulan bir dili var. Biz de Yunus Emre Enstitüsü'nü kurduk. Şimdi bu enstitü sayesinde Suriye'de, Bosna'da, Almanya'da daha birçok ülkede Türkçe öğretecek, Türkiye'nin kültürünü dünyaya anlatacağız. Dünyayla yarışır biçimde bu vakıf aracılığıyla kendimizi anlatacağız." diye konuştu. İletişim eksikliğini, hayata geçirdikleri projelerle gidermeye çalıştıklarını aktaran Erdoğan, şöyle dedi: "TRT-6'yı kurduk hizmete başladık. Kürt kökenli vatandaşlarımız artık devlet ne düşünüyor ne anlatmak istiyor ? Bunu bizzat kendi kanalından dinleme imkanını buldu. Neden çocuklarımız yabancı kanalları, yabancı çizgi filmleri izlesin. Bunun için de TRT Çocuk kanalını kurduk. Artık çocuklarımıza TRT Çocuk kanalını izletiyoruz. Bu kanal Türkiye'nin bir numaralı çocuk kanalı oldu. Ülkemizin Türk dünyasına açılması lazım. Her yerde bizi dinlemeleri lazım. Bunun için de TRT Avaz kanalını kurduk. Bu kanal sayesinde tüm Türk dünyasına sesleniyoruz, Hazardan Balkanlara izletiyoruz. Dünyaya açılmak için de TRT Türk kanalını kurduk. Onunla da tüm dünyadan Türkiye'ye, Türkiye'den dünyaya Türkçe yayın yapıyoruz. Türkçe habere kadar yayın başladı. Dünya bizi Türkçe izleyecek. Arapça yayın yapan kanal kuruyoruz. Ortadoğu'ya yönelik bir kanal daha kuruyoruz, o da Doğu'ya, İran tarafına yönelik Farsça yayın yapan kanal kuracağız. Sıkıntımız iletişimsizlik. Bizi dünya tanımıyordu ama şimdi tanıyor, bu imkanlarla daha iyi tanıyacak. Malatya'nın kayısısını böyle tanıtacağız, kirazını da güzelliklerini de. Bunlar olmadan olmuyor." "EKONOMİDE GELİŞMELER OLUMLUYA DÖNMEYE BAŞLADI" Bütün bu gayretlerle birlikte ekonomide de önemli gelişmeler olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Ekonomide gelişmeler olumluya dönmeye başladı. Dünyada kriz oldu. Bu krizle birlikte ülkemizdeki bazı çevreler zil takıp oynuyor. Türkiye kaybetsin biz kazanalım diyorlar. Biz ise tam tersini söylüyoruz. Türkiye kazanacaksa biz kaybedelim, diyoruz. Farkımız bu, bunun için de çok çalışıyoruz. 6 yıl önce Türkiye'nin borçlanma faizi yüzde 63'tü, şimdi yüzde 10. 63 nire yüzde 11 nire. 52 puan düştü, bunu görün bee, görün ! Devletin borçlanma faizinin bedeli benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Enflasyon yüzde 30'du şimdi 6'ya indi, aradaki fark 24 puan. Bu benim halkımın cebinde kaldı. Bunu hiç biri konuşmuyor. Bu para benim vatandaşımın cebinde. İnanıyorum ki bu yılın sonuna kadar bu sıkıntıları aşacağız. İşsizlikte gerileme başlayacak. Böylece daha iyi bir konuma geleceğiz." ifadelerini kullandı. "Ankara'daki sonu gelmez kısır tartışmalara takılıp kalsaydık bu hizmetleri yapamazdık." diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim gündemimiz farklı. Bize dışardan bakan atama ile itham ediyorlar. Dışardan kabinelere daha önce 18 bakan atandı. Bizden önceki MHP-ANAP-DSP hükümetinde Kemal Derviş dışardan atandı."
<< Önceki Haber Erdoğan gözyaşlarını tutamadı - İzle Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER