Tekstil ve konfeksiyonun bittiği yok

Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli ve Türkiye ekonomisinin itici gücünü tekstil ve konfeksiyon sektörü olduğunu, bunun kimilerinin ileri sürdüğü gibi biteceği olmadığını ancak Türk Lirası'nın değerliliğinden yana dertli olduklarını söyledi.


Keçeci, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde PAÜ, DSO ve Dünya Gazetesi işbirliğiyle düzenlenen "Para Politikaları" konulu seminere bir konuşma yaptı. Ekonomiye yapılacak en büyük kötülüğün, enflasyonun yükselmesine göz yummak olduğunu vurgulayan DSO Başkanı Keçeci, "İçeride ve dışarıda rekabetçiliğimizi alıp götüren enflasyon, son dönemde dikkate değer ölçüde hız kesti. Merkez Bankası'nın bu alanda kaydettiği ilerlemeyi takdirle karşılıyoruz ancak rakibimiz olan ülkelere göre enflasyonumuzun hâlâ yüksek olduğunu da vurgulamadan edemiyoruz. Biz Denizlili girişimciler ve sanayiciler üretmek, istihdam yaratmak, ihraç etmek ve ülkemize döviz kazandırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Gelecekte de Türkiye'nin kalkınmasına ve refahına, bugünkünden çok daha fazla katkıda bulunmak istiyoruz. Uzun vadeli yatırımlara imza atmak arzusundayız." dedi. Yeni yatırımların Denizli'de uzun süredir sesi pek çıkmadığını anlatan Müjdat Keçeci, "Geçmişin mirasından yiyoruz desek, yeridir. Yatırım yoksa Denizli'nin, Türkiye'nin geleceği var mı? Yok elbette, çünkü yatırım yoksa üretim de yok. Üretim yoksa istihdam da yok. Üretim yapmadan, büyüme ve istihdam yaratmadan, toplumsal barışı nasıl tesis edeceğiz? Ülkemizi 21. yüzyılın yükselen gücü haline nasıl dönüştüreceğiz? Denizli denince akla tekstil ve konfeksiyon geliyor. Yalnız Denizli'nin değil, Türkiye ekonomisinin de itici gücünü, bu benzersiz sektör oluşturuyor. Kimilerinin dediği ya da ileri sürdüğü gibi tekstil ve konfeksiyon sektörünün bittiği, biteceği yok. İstihdam dostu bu sektörün yok olmaya mahkûm olduğunu ilan edenlerin, öncelikle 3,5 milyon işsizimizle her yeni yılla birlikte işgücümüze katılan 700 bin genç ama çaresiz insanımıza, bu sektörün yerine neyi koyacaklarını da açıklamak gibi bir borcu var diye düşünüyoruz." diye konuştu. Ekonomide büyümenin yüksek oranlı, istikrarlı ve kalıcı olması gerektiğini kaydeden Keçeci, "Aynı zamanda istihdam dostu da olmalı ki ülkemizin bir numaralı sorunu olan işsizliğin üstesinden gelebilelim. İşgücündeki doğal artış trendi ve tarımdaki hacimli yığılma gözönünde bulundurulduğunda, işsizler ordumuzdan yılda 150-200 bin azalmasını sağlamak için en az yüzde 7 büyümeliyiz. Bu denli yüksek oranlı bir büyüme için ihracatta hatırı sayılır artışları, hiç ara vermeden kaydetmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu. Sanayicinin rekabet gücünü arttırmak için verimliliği yükselterek maliyetlerin aşağı çekilmesi gerektiğini vurgulayan Keçeci, "Özellikle uluslararası piyasalara entegre sektörlerimiz, son yıllarda verimlilik artışında mesafe aldı ama girdi maliyetlerimiz, rakibimiz ülkelere göre ciddi oranlarda yüksek. İçeriden kullanılan girdilerle yapılan üretim de pahalıya çıkıyor. Böylelikle küresel işbölümünde payımıza, katma değeri düşük mal ve hizmetleri üretmek düşüyor. İhracatta kâr marjımız giderek daralıyor. Ne var ki sürdürülebilir ihracat artışı, sermaye birikimini sağlayacak kâr marjı ve katma değer yaratmamıza bağlı. Bu da ister istemez ücretlere yansıyor. Emek fiyatlarının düşük kalması da refah artışını önlüyor. Dahası yurt dışından sağlanan girdilerle yapılan ihracatın sermaye birikimi ve istihdama katkısı da belli bir düzeyin ötesine geçemiyor. Sonuçta rekabet gücümüz, her geçen gün biraz daha geriliyor." dedi. Denizli ekonomisi büyük ölçüde tekstil ve konfeksiyona dayalı ve ihracat odaklı olduğu için döviz kurundaki değişikliklerin kendilerini yakından ilgilendirdiğini anlatan DSO Başkanı, sözlerine şöyle devam etti: "Türk Lirası'nın değerli olmasından yana dertliyiz. Genel Görünüm Anketi'ni yanıtlayan üyelerimizin yüzde 66'sı, değerli–aşırı değerli buluyor. Biz, kur dalgalanmasın demiyoruz. Paramız ihracatımıza zarar verecek denli değerli olmasın diyoruz. İhracatı değil, ithalatı özendiren kura karşıyız. Türk Lirası değer kazandıkça, binbir zahmetle üretip ihraç ettiğimiz ürünlerden gelen kazançlarımızı alıp götürüyor. Göz göre göre eriyip gidiyoruz. Türkiye'ye ihracatta rekabet gücü kazandıracak ama enflasyonist baskı yaratmayacak bir kur istiyoruz." Seminere Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Necdet Özer, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, sivil toplum kuruluşu başkanları, sanayiciler, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. CİHAN
<< Önceki Haber Tekstil ve konfeksiyonun bittiği yok Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER