Tele dolandırıcılıkta yöntem bitmiyor


Sahte polis ve savcı olarak kendilerini tanıtarak terör örgütlerine para aktarmakla korkuttukları vatandaşları kandıran tele dolandırıcılar, gün geçmiyor ki yeni bir yönteme başvurmasın. Telefon dolandırıcılarının bugünlerde yeni bir yöntem uyguluyor. Dolandırıcılar vatandaşa kuyumcu soygunu olduğunu ve olay yerinde aileden birinin kimliği bulunduğunu ifade ederek evde altın ve değerli mücevherat adına ne varsa toplayıp götürüyor.

Tele dolandırıcılar konusunda tüm uyarılara rağmen hemen her gün dolandırılma vakası yaşanmaya devam ediyor. Kimi zaman cep telefonu ile kimi zaman ise değişik broşürlerle halkı bilgilendirmeye çalışan emniyet, tüm çabalara rağmen başarılı olamıyor. Yurdun her köşesinden tele dolandırıcılara para kaptıranlar asayiş müdürlüklerinin kapısını çalıyor. Dolandırıcılar her yaştan ve her meslekten yüzlerce kişiyi dolandırıyor. Üst düzey komutanından televizyon programcılarına, sanatçısından iş adamına, hukuk profesöründen siyasetçisine binlerce kişi telefon dolandırıcılarına paralarını kaptırdı.

'Milletten para koparmanın en basit yöntemi gördükleri' taktik ise 'terör örgütü' yaftasıyla vatandaşı tuzağa düşüren dolandırıcıları polis adeta yakalamaktan bıktı, ancak vatandaş dolandırılmaktan kurtulamıyor.

Dolandırıcıların kullandığı yeni yöntem ise ilk kez Adana'da ortaya çıktı. Merkez Seyhan ilçesi Kurtuluş Mahallesi'nde oturan 90 yaşındaki Mustafa Ağırdil'i telefonla arayan dolandırıcılar, kendilerini polis olarak tanıttı. Dolandırıcılar, "Kuyumcu soyuldu, yaptığımız araştırma sırasında, çalınan yüklü miktardaki altın ve paranın sizde olduğu ileri sürülüyor. Biz sizin olay ile ilginizin bulunmadığını biliyoruz, ama evinizdeki altınları alıp kontrol etmemiz lazım." dedi.
Hırsızlık suçlaması ile karşı karşıya kalan Mustafa Ağırdil, olayla ilgisi olmadığını söyleyip "Gelin kontrol edin" dedi. Dolandırıcılara evin adresini verdi. Polis yeleğini giyen dolandırıcılar Mustafa Ağırdil'in evine geldi, evinde çay içip bir süre sohbet etti. Ve 200 bin lira para ile 21 bin lira tutarındaki cumhuriyet altınlarını aldı. Dolandırıcı, "Para ve altını inceleyip, çalıntı olup olmadığı belirledikten sonra size vereceğiz" diyerek sırra kadem bastı.

Yöntemin en son mağduru ise 10 yaşındaki F.C.Y. oldu. Evde anne-babasının olmadığı anda ev telefonundan arayan ve kendini polis olarak tanıtan dolandırıcı, babasının kimliğini soyguna uğrayan bir kuyumcuda bulduklarını belirterek bu maksatla altınları istedi. Babasının hapse atılacağına inanan küçük çocuğu ikna eden dolandırıcı, evindeki 5 bin lirayı bulan altınları almayı başardı.

İŞTE DOLANDIRILANLAR

Yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği 'Karatay Diyeti' ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay, kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan şüphelilere 50 bin dolar ve 10 bin lira kaptırdı. Karatay, "Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmak da beni heyecanlandırdı" dedi.

Ünlü ceza hukukçusu Prof. Dr. Erdener Yurtcan da "Terör örgütü hesabınızı ele geçirmeye çalışıyor, paranızı orada tutmayın, bize aktarın, biz de Merkez Bankası'na yatıracağız" diyen bir dolandırıcının kurbanı oldu. Yurtcan, birkaç sefer de toplam 4.5 milyon lirasını kaptırdı.

Adana 6. Kolordu eski Komutanı Korgeneral Nejat Bek de tele dolandırıcıların kurbanı oldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden aradığını ileri süren bir kişi komutana "Hattınız 10 kez kopyalanmış. Bu hat, değişik illerde bir terör örgütüyle kötü amaçlı konuşmalarda kullanılmış. Bu işleri yapan kişilerin izlerini sürüyoruz" denilerek kandırıldı. Bek, sahte polise inanıp hatta 2 bin 600 lira kaptırdı.

Tambur sanatçısı ve bestekar Sadun Aksüt de 67 yıllık birikimi olan 73 bin lirayı telefon dolandırıcılarına kaptırdı.

Telefon dolandırıcılarının kurbanlarından biri ise eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin oldu. Çetin'i arayan bir dolandırıcı kendisini polis olarak tanıtıp, "Terör örgütü hesabınızı ele geçirmeye çalışıyor, paranızı orada tutmayın, vereceğimiz hesaba parayı yatırın" dedi. Dolandırıcıya inanan Çetin, özel bir bankanın Ankara şubesindeki 50 bin lirayı, telefon dolandırıcılarının verdiği hesaba yatırdı.

HEMEN 155 POLİS İMDAT'I ARAYIN

Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, savcı ve hakimlerin veya polisin hiçbir şekilde telefonla arayıp kişilerin para veya ziynet eşyalarını istemelerinin söz konusu olamayacağını bildirdi. Bu gibi durumlarda kesinlikle 155 Polis İmdat'ın aranmasını isteyen yetkililer, eşyaların da verilmemesini istedi. Vatandaşları korkutarak bundan faydalanmak isteyenler olabileceğine dikkat çeken yetkililer, 'terör olayı veya soygun gibi laflarla kandırmak isteyenlere karşı duyarlı olun" çağrısı yaptı.

DOLANDIRDI SERBEST KALDILAR

Tele dolandırıcılıkla ilgili ilginç cezalardan birini Habertürk Gazetesi yazarı Hasan Çömlekçi kaleme aldı. Çömlekçi 28 Ekim 2012 tarihindeki yazısında, emekli olan komşusu N.G.'nin başına gelenleri şöyle anlatıyor: "2 bin 200 lirayla kurtuldu. Komşumu bankadan yüklü miktarda kredi çekerken durdurduk. Dolandırıcılar Urfa'da ele geçirildi. İfadelerinde, zor kullanmadıklarını, karşıdaki kişinin özgür iradesiyle parayı yatırdığını söyleyip savcılıktan serbest kaldılar. Urfa Savcılığı'ndan gelen yazıda, 'Herhangi bir zorlama olmadığı için' şüpheliler hakkındaki suçun düştüğü yazıyordu."

Avukat Veysel Güler, telefonla yapılan dolandırıcılığın 'nitelikli dolandırıcılık kapsamına girdiğini belirterek Türk Ceza Kanunu 158. Maddede bu suçun düzenlediğini ve bu suçu işleyenlerin 3 ile 7 yıl arasında ceza alabileceklerini söyledi. CİHAN
<< Önceki Haber Tele dolandırıcılıkta yöntem bitmiyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER