Cesur yüreklerin mavi yolculuğu


Ajan profesörler, çürük raporu veren askeri savcılar, uyuşturucu kaçakçılarıyla ortaklık kuran polis müdürleri, açılım tartışmaları... İnsanın içini karartan bir tablo. Bu bunaltıcı gündemden kaçıp iki günlüğüne Fransa’nın Brest kentine geldim. Yorucu ve uzun bir yolculuk ama bu zahmete değdi. Dünyanın en hızlı ve cesur denizcileriyle tanışıp küçük bir yelken yarışına katılma şansı elde ettim. Yıllar önce SABAH’ın yayın yönetmenliğini yaptığım dönemde Donanma Kupası yelkenli yarışlarına sponsor olmuş ve kısa sürede yarışmacı tekne sayısında ciddi bir artış sağlamıştık. Hatta bir keresinde Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ile birlikte Şinasi Numan’ın teknesine konuk olup İstanbul-Çeşme etabına katılmıştık. Bu sürede Türkiye’nin denize ve denizciliğe gönül vermiş birbirinden mükemmel insan olan yelkencileriyle tanışmıştım. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmakla övünen ülkemizde denizcilik sevgisinin gelişmesine küçücük bir katkım olduysa bile bu beni çok mutlu eder açıkçası. O nedenle dünyada toplam 23 tane olduğu belirtilen yelkenlilerden 6’sının İstanbul’dan başlayıp Brest kentinde sona eren yarışlarının final ayağına davet alınca bir saniye bile düşünmedim. Her biri yaklaşık 3.5 milyon Euro değerinde olan tekneler, karbondan yapılıyor ve inanılmaz hız yapıyor. Dün gün boyu Brest Koyu’nda yapılan zamana karşı yarışları bir teknede izledim ve hızın bu koyda bile 15 mile ulaştığını gördüm. İnanılmaz bir disiplin içinde çalışan 3’ü İspanyol, 2’si Fransız, biri Hollandalı üç denizci sakin ama son derece profesyonel bir çaba göstererek keyifli bir yarış izlememizi sağladılar. Bir yanı suya girecek kadar yatan tekne sessiz ama hızla suları yararak ilerlerken insan kendini gerçekten başka bir alemde hissediyor. Bu yarış, Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’dan startını verdiği ve İstanbul 2010’un sponsorluk yaptığı yarış. Brest kenti 2010 posterleri ve bayraklarıyla donatılmış. Gerek Başbakan Erdoğan, gerek Devlet Bakanı Hayati Yazıcı bu projeye el vererek çok olumlu bir iş yapmış. Bu ve diğer spor dallarını gençlere sevdirip onlara bu sporları yapma olanağı tanıdıkça daha sağlıklı nesiller yetiştirmenin yolunu açacağız. Berst koyu dün ciddi serindi. Üzerimizdeki kalın mont bile soğuğu engellemekte çok başarılı değildi. Ancak buna rağmen denizin üstü TEM otoyolu gibiydi. Sayısız yelkenli, gelin gibi denizin üstünü süslemişti. 8-9 metreden 15-20 metreye varan boyları, 3’ten belki de 60-70’e varan yaşlarıyla her cins ve yaştan insanla doluydu. 2-3 yaşlarındaki çocuklarını da alıp yelken yapmaya çıkmış insanlar ve denizle barışık yaşamak bu olsa gerekti. Sadece onlar mı! Yine 10-12 yaşındaki çocuklardan 20-25 yaşındaki gençlere kadar kızlar, oğlanlar o soğukta sörf yapıyorlardı. Denizcilik Fransa’da hükümetin desteklediği bir spor dalı. İlla lüks bir tekneniz olması gerekmiyor. Her bütçeye uygun yelkenliler, tekneler var ve başlamak için hiçbir zaman geç değil. Şu lüks yarış yeknelerinin halini düşünsenize, ne tuvaleti, ne doğru düzgün yatakları var ama gerçek denizciler 18 metrelik bu yelkenlilerde tek başlarına dünya turuna çıkıyor ve 3 ay içinde zorlu yolculuğu tamamlıyor. Onlar arasında neden bizim topraklardan biri de olmasın? İyi pazarlar...
<< Önceki Haber Cesur yüreklerin mavi yolculuğu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER