Ergenekon’a Susurluk’tan mı gidilir?


Libya konusunun başköşeyi kaptığı, kolay kolay durulmayacak olan Ortadoğu’daki ivmenin ağırlığını biraz daha artırdığı yüklü bir gündemde, benim yaşımdakiler önceki gün gece yarısı yaşamlarının her daim parçası olmuş çok önemli bir figürü daha kaybedip, biraz daha yetim kalıp, eksildiler, çünkü Liz Taylor öldü. Dünya da “menekşe gözlerinden” yoksun kaldı. *** Liz Taylor’lu yıllara dalıp gitmişken, NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Oramiral James Stavridis’in dün gece başlayan Ankara ziyaretinde ele alınan Libya’da ambargonun denetimi ile insani yardımın sağlanması için oluşturulan gücün ayrıntıları konusu tüm realizimle ortalığa daldı... Siyasal demeçlerle hayatın gerçekleri arasındaki uçurumların bazen ne kadar da hızlı kapandığını fark ederken, bu kez de Suriye’nin Dera kentinde polisin göstericilere açtığı ateş sonucunda 100 kişinin öldüğü haberi çıkageldi. *** Tüm bu abanmalara rağmen ben Susurluk’tan vazgeçmedim. Çünkü Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin, Susurluk hükümlüsü eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın’ın iddialarıyla ilgili inceleme başlattığını okudum. Susurluk’ta dört yıl hapis cezası alan eski polis Çarkın, geçtiğimiz günlerde gazetelere yaptığı açıklamada “terörle mücadele” adı altında birçok cinayet işlediklerini söylemişti. Ayıca, birçok insana işkence yaptıklarını da iddia eden Çarkın, JİTEM’in de birçok katliama imza attığını öne sürmüştü. Öte yandan Çarkın’ın iddialarında isimleri geçen faili meçhullerin yakınları ve avukatları Ayhan Çarkın ile birlikte Mehmet Ağar, eski emniyet müdürleri Hanefi Avcı, Necdet Menzir, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ve Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın da aralarında bulunduğu 138 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcı Hakan Karaali’ye sunulan dilekçede 62 “maktul”ün adı yer aldı. *** Gençlere anımsatmakta fayda var... Susurlukluk skandalı, 3 Kasım 1996’da saat 19.25 sularında Balıkesir-Bursa karayolunda Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen trafik kazası sonucu, yasadışı polis-mafya-aşiret ilişkilerinin ortaya çıkması ile patlak veren bir skandal. Kazanın ardından kamuoyu, “devlet, siyaset, mafya” üçgeninde yasadışı ilişkilerin ortaya çıkartılmasını talep etti. “Aydınlık için bir dakika karanlık” ismi verilen sivil toplum eylemleriyle ve medyanın desteği ile üstü örtülen ilişkilerin ve faaliyetlerin açıklanmasını talep etti. Etti de bir şey oldu mu? Olmadı ama TBMM tarafından görevlendirilen Elkatmış başkanlığında CHP’den de Fikri Sağlar’ın katıldığı Susurluk Komisyonu bir rapor hazırladı ve tüm olayların iç yüzünü hiç olmaz ise rapor düzeyinde gün ışığına çıkardı. TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Elkatmış, bu son gelişme üzerine yaptığı değerlendirmede o dönemde yargının dosyaya yaklaşımını eleştirerek, “yargı her zaman problem. Hiçbir zaman görevini layıkıyla yapmadı bu konuda. Hele de 28 Şubat sürecinde hiç yapmadı ve iş geçiştirildi. Derinlikli bir soruşturma yapmadılar, dosyayı kapatmak istediler. Brifing alan ve veren bir yargıdan ne beklenirdi ki zaten. Dosya kapatılmak istendi” diyor. Elkatmış, eski polis Ayhan Çarkın’ın açıklamaları sonrası dosyanın yeniden açılması durumunda Milli Güvenlik Kurulu arşivlerinde yer alan bazı gizli belgelerin açığa çıkartılması gerektiğini de söylüyor. *** Vicdan azabı çektiği için şimdi gerçekleri açıkladığını ifade eden Çarkın da, “Ergenekon bizim hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon’dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük’ün Dağlık Karabağ’la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var” demekte... Demek ki Türkiye’de demokrasinin hiçbir zaman elinin ayağının tutmasına olanak vermek istemeyen Ergenekon’un yolu Susurluk’tan geçiyor... Bu duyulmadıkça dış politika her gün gündemden rol çalsa da Türkiye’nin iskeleti düzelmez... *** Taylor’un menekşe gözleri diye başlamıştım, Susurluk tarikiyle Ergenekon’a geri geldik... Ne ki Taylor’un gözleri kadar güzel olmasa da bakan her göz bu ilişkiyi görüyor ama bir türlü bu görülenin gereği yapılamıyor... NATO Komutanının ziyareti eşliğindeki ağırlıklı gündem maddesi Libya, Susurluk’un önünü kessin istemedim...
<< Önceki Haber Ergenekon’a Susurluk’tan mı gidilir? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER