Hiçbir şey tesadüfen olmuyor!


Zira olan biten PKK'nın "üçüncü evre" stratejisinin devamı... Yeni süreçte hem "düşman" tanımı değişiyor hem de daha bulanık bir hâl alıyor. ** İsterseniz baştan başlayalım: 1984 Şemdinli-Eruh eylemleriyle başlayan kitlesel hareket, 1990'lara kadar sürdü. Bu ilk evreydi. Sonra... Turgut Özal, meselenin adını koyup çözüm yolunda adımlar attı. Bingöl'de 33 erin şehit edilmesi her şeyi ters yüz etti. İkinci evre başladı. PKK, bu evrede "Ergenekon Silahlı Terör Örgütü" denilen iç yapıyla birlikte hareket etti. Ergenekon, PKK'ya hakim olmak için ordudan bazı subayları örgüt içine yerleştirdi. Özellikle "Karargah Evleri"nde eğitim almış 50 kişilik subay ve astsubay grubu 2002'de PKK'ya katıldı. (Operasyonlarda ele geçirilen 1 Mayıs 2000 tarihli "Panzehir" isimli belgede detayı var.) Bu eski askerler, karakollara ait haritaları, nöbet değişim zamanlarını, birliklerin donanım kapasitesine ait bilgileri de yanlarında götürdü. Hatırlayın... "Ape Hüseyin" kod adlı Kadri Çelik... Astsubayken karargahtan çaldığı önemli belgeleri PKK'ya götürüp orada üst düzey yönetici konumuna gelmişti hani... Gelgelelim... Evdeki hesap çarşıya uymadı. Zaman içinde Ergenekoncu kanatla Murat Karayılan çatıştı. O arada hükümetin demokratik açılımı başladı. Karayılan, silah bırakıp dağdan inmek istiyordu. Habur'dan 30 kadar PKK'lı Türkiye'ye giriş yaptı. Bu sırada devreye sokulan şehir yapılanması (KCK) deşifre olup büyük darbe yedi. Örgüt, makas değiştirdi. Eski askerlerin de etkin olduğu grup yönetimi ele geçirdi. Mayıs 2010'da Nazimiye saldırısı yeni süreci başlattı: Üçüncü evre! Yeniden 1993'e dönüş... Saldırılarda "Raşit Dostum" kod adlı Mehmet Can Gürhan dikkat çekiyor. Bu teröristin Aktütün ve Dağlıca baskınlarında da imzası var. Örgüt hiyerarşisinde... Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan ve Sabri Ok'tan sonra Kadri Çelik ve "Raşit Dostum" ismi geliyor. Görünür lider hâlâ Murat Karayılan... Lakin fiili durum başka... Hedef açık: Eski subayların teknik donanımlarından da faydalanarak ülkeyi kaosa sürüklemek... Türk-Kürt, Alevi-Sünni kavgası çıkarmak. "PKK'nın derin troykası" olarak tanımlanan teröristlerin en çarpıcı özelliği radikal solu benimsemeleri, Alevi ve ateist olmaları. Radikal solcuların liderliğini Duran Kalkan yapıyor. Ateist Aleviler'inkini de Mustafa Karasu ile Ali Haydar Kaytan. PKK'nın savaştan yana bir çizgi izlemesini, örgütün belirlenmiş zamanlarda eylem yapmasını istiyorlar. 3 sene önce bölgede silahlı 1500 eleman tutan örgüt, mayıs başından itibaren sayıyı 3000'e çıkardı. 5 sene önce 5-6 mayıncı varken sayıları şimdi 150'yi buldu. ** Şimdi sıkı durun! Bu bilgilerin hiçbiri yeni değil. 10 ay önce... 28 Haziran 2010'da Aksiyon dergisinde yayımlandı, Haşim Söylemez imzasıyla... Hani bir atasözümüz var, ne güzeldir: Su uyur, düşman uyumaz!
<< Önceki Haber Hiçbir şey tesadüfen olmuyor! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER