Yalçınkaya kararı: Yanlış adımlardan dönüş fırsatı

AİHM'in Yalçınkaya kararı Türkiye'de de geniş yankı bulurken, kararı yorumlayan siyasi gazeteci ve hukukçular, alınan bu kararı bugüne kadar atılan yanlış adımlardan geri dönüş için fırsat görüyor.

SHABER3.COM

Bold Medya'da yer alan habere göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, KHK’lı ihraç öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın başvurusunda adil yargılanma hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün ihlaline karar verdi.

Kararda, Türk yargısının ByLock’u neredeyse otomatik bir suç karinesi gibi gördüğüne, bu durumun başvurucunun kendisini aklamasını neredeyse imkansız hale getirdiğine dikkat çekildi.

Türkiye’den ByLock’ta açılan binlerce davayı çözmek için genel önlemler alması istendi. Kararı değerlendiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise AİHM’in yetkisini aştığını savundu.

KARARA NE DEDİLER ?

Karar, siyasi gazeteci ve hukukçular tarafından ise olumlu karşılandı. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yalçınkaya kararını malumun ilamı olarak değerlendirdi.

Kararın Türkiye’de unutulan ceza hukukunun evrensel ilkelerinin teyidi olduğunu söyleyen Yeneroğlu, “AİHM’in mesajı gayet açık: Artık hukuka dönün ve hukuksuz şekilde yapılan bu yargılamalara son verin!

Kararda; Bylock kullanımı, Bank Asya hesabının olması ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle yapılan yargılamanın adil yargılanma, kanunsuz ceza olmaz ve toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin maddelerini ihlal ettiğine hükmedildi.

İhlal kararı kadar ihlale ilişkin gerekçeler de oldukça önemli:

– ByLock kullanıldığına ilişkin olarak Mahkeme, bu gerekçeyle kimsenin kendisini aklayamayacağı bir durumun yaratıldığını ve uygulamanın kullanılmasının bilerek ve isteyerek terör örgütüne üye olmakla bir tutulduğunu, bunun da Sözleşmeye aykırı olduğunu belirtmiştir.

– Adil yargılanma hakkı bakımından Mahkeme, ByLock uygulamasına ilişkin olarak verilerin toplanma, doğrulanma, tutarsızlıklara itiraz edebilme gibi çeşitli açılardan yeterli güvencelerin sağlanmadığını tespit etmiştir.

– Toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin olarak ise Mahkeme, sendika ve derneklerin kapatılmalarına ve başvuranın bu derneklere üyeliğinin şiddete teşvik veya demokratik bir toplumun temellerini reddiyle ilgisine ilişkin bir açıklama yapılmadığını ortaya koymuştur.

Yıllardır daha fazla mağduriyet oluşmasın diye ısrarla dile getirdiğimiz hususların, AİHM tarafından teyit edilmesi hukuka dönüş umudu bakımından oldukça sevindirici ancak bir taraftan da oldukça üzücü.

Türkiye’nin derhal hukuk devletine dönmesi dışında başka seçeneği yok” ifadelerini kullandı.

GAZETECİLER KENDİLERİNİ SORGULAMALI

Yıllarca ByLock’un delil olduğunu kamuoyuna anlatmaya çalışan meslektaşlarına sitem eden gazeteci Arzu Yıldız da “Gazetecilerin kendilerini sorgulama zamanı. İnsanları bir telefon programından terörist ilan edip senelerce hapis yatırdılar! Kaldı ki, devlet hakkında soruşturma kararı olmayan insanların geçmişe dair görüşmelerini, (korunaklı) deşifre edemez. Gizli haberleşme programını neden kullanır insanlar; özel bir alana sahip olmak için, devletin bunları alması esasen akıl tutulmasıydı” dedi.

PUTİN DE TANIMIYOR AMA ÜLKESİNDEN ÇIKAMIYOR

Kararın uluslararası etkisinin sanıldığından fazla olacağını belirten avukat Figen Albuga, “Siyasal iktidar keşke evrensel hukuk karşısında gayri meşru duruma düşmeseydi. Putin de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) tanımıyor ama ülkesinden çıkamaz hale geldi” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına atıfta bulunan gazeteci Can Dündar da “Hukuksuzlukları evrensel ölçekte kanıtlanıp onaylandı. AİHM hakimini görevden alıp taşraya sürme şansları da yok. Ona öfkeleniyorlar” dedi.
<< Önceki Haber Yalçınkaya kararı: Yanlış adımlardan dönüş fırsatı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER