Mutki’deki cesetlerde işkence ve infaz izleri çıktı

Mutki’deki cesetlerde işkence ve infaz izleri çıktı

Bitlis Barosu Başkanı Avukat Enis Gül, Mutki'de çıkarılan cesetlerin bazılarının domuz bağıyla bağlı olduğunu, birisinin üstünde de ucu kancalı demirler bulunduğunu ve 2 cesedin de çene kemiklerinden yukarısının olmadığını açıkladı. Avukat Gül, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yapılan, '8-9 Eylül 1999 tarihinde Mutki ilçesinde meydana gelen çatışmada öldürülen 13 teröriste otopsi yapılarak Kavakbaşı yolu Ziyaret mevkisinde defnedildiği' şeklindeki açıklamayı da eleştirdi. Gül, bu beyanın kazıda ortaya çıkan durumla örtüşmediğini belirtti. Bitlis Barosu Başkanı Av. Enis Gül, ocak ayında Mutki ilçesinde yapılan faili meçhullerle ilgili kazı çalışması ve çıkarılan cesetlerle ilgili gözlemlerini kamuoyu ile paylaştı. Mutki'deki kazılarda 18 kişiye ait kemiklere ulaşıldığını anlatan Gül, otopsi yapıldığı iddia edilen şahıslara ait cesetlerin elbiseli olduğunu, birkaç şahsın boynundan ayaklarına doğru iple bağlandığını, elbiselerinin ceplerinde kaleşnikof mermisi, tırnak makası, not defteri ve kalem bulunduğunu vurguladı. Enis Gül, "Otopside maktuller soyularak çıplak inceleme yapılır. Üzerlerinden çıkan bütün elbise ve eşyalar tutanak altına alınarak el konulur. Not defteri gibi istihbarat çalışmasına yarayacak materyallerin öldürülen şahsın üzerinde bırakılması mümkün değildir. Otopside, domuz bağı diye tabir edilen iplerin şahsın boynundan ayaklarına doğru bağlı olarak kalamayacağı, mutlak suretle bu hususların otopsi tutanaklarına geçirilmesi gerektiği düşünüldüğünde kazı çalışmaları sonucunda bulunan cesetlere iddia edildiği gibi usulüne uygun otopsi yapılmadığı kanaati oluşmuştur." dedi. DOMUZ BAĞI VE KANCALI DEMİR İlk kazı çalışmasının yapıldığı jandarma karakolunun ön tarafındaki alanda 12 insana ait kemikler bulunduğunu kaydeden Gül, önce iş makinesi (kepçe) ile bir kanal açıldığı, ardından Adli Tıp doktorunun fırça ile hassas bir kazı gerçekleştirdiğini anlattı. Gül, kazıda yaşananları şöyle özetledi: "Elbiselerin içinde insan kemiklerinin bulunduğu gözlemlenmiş daha sonra bu insan kemikleri elbiselerin içinden çıkarıldıktan sonra bazı cesetlerin üzerindeki elbiselerin ceplerinden kaleşnikof marka silaha ait mermi, kalem, tırnak makası ve not defteri çıkarıldığı tarafımızca tespit edilmiştir. Birkaç cesedin de boynunda iplerin olduğu, ipin ayaklara doğru 'Domuz Bağı'nı andırır şekilde bağlandığı, 2 cesedin de kafatasının çene kemiklerinden sonra yukarısının olmadığı, bir cesedin üzerinde 30 cm'lik demir çubuk ucunda 3 kancası olan ve iple bağlı aletin olduğu, bir cesedin üzerinde denizde mayo olarak kullanılan kırmızı renkte bir adet şortun, cesetlerin ayaklarında çoraplarının olduğu, cesetlerin üstünde puşi, şalvar gibi kıyafetlerin de bulunduğu tespit edilmiştir. İkinci kazı çalışmasının yapıldığı çöplük mevkisinde 2 adet insan kemiklerinin bulunduğu bir mezar, aynı mevkideki bir mezarda da 4 adet insan kemiği, diğer bir yerde de battaniyeye sarılı vaziyette insan kemiklerinin bulunduğu tarafımızca gözlemlenmiştir." JANDARMANIN AÇIKLAMASI KAZILARLA ÖRTÜŞMÜYOR Jandarma Genel Komutanlığı'nın kamuoyu ile paylaştığı açıklamanın, kendilerinin gözlemlediği hususlarla örtüşmediğini belirten Baro Başkanı, savcılık tarafından yürütülen kazı çalışmasında 12 kişiye ait kemiklerin bulunduğunu, ısrarla 13. şahsa ait cesedin arandığını ancak bulunamadığını savundu. Gerçeklerin, Adli Tıp incelemesi sonucunda açığa çıkacağını ifade eden Av. Enis Gül, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Jandarma Genel Komutanlığı'nın açıklamasında,17 Eylül 1999 tarihinde 2 teröristin de ölü olarak ele geçirildiği, otopsisinin yapıldığı ve defin edildiği belirtilmiştir. İkinci kazı çalışmasının yapıldığı çöplük mevkisinde 2 farklı toplu mezar bulunmuştur. İkinci kazıda toplam altı ceset bulunmuş, bu cesetlerden iki kişiye ait kemikler bir arada gömülmüş, 4 kişiye ait kemikler de bir battaniyeye sarılı vaziyette bir arada gömüldüğü tarafımızca gözlemlenmiştir." SAVCIYI KARAKOLA ALMADILAR Bitlis Barosu olarak yaptıkları araştırmada, İlçe Jandarma Komutanlığı'nda yapılan kazının karanlığın bastığı saat 16.30'da başladığını tespit ettiklerini dile getiren Av. Enis Gül, savcılığının yapılan ihbar üzerine saat 20.30 sularında olaydan haberdar olduğunu kaydetti. Savcı olay yerine geldiğinde 'askeri bölge' olduğu iddiasıyla İlçe Jandarma Komutanlığı'na alınmadığını, bunun üzerine savcısının arama kararı ile içeriye girdiğini belirten Gül, yapılan incelemede bir kısım kemiklere rastlandığını ve bunlara el konulduğunu aktardı. Geçmişte meydana gelmiş hukuk dışı ve karanlık işlerin aydınlatılmasının geleceğe aydınlık bir gözle bakmayı sağlayacağını vurgulayan Baro Başkanı, "Daha önce birçok acıyla karşılaşmış bölgemizin, bundan sonra bu tür acılarla karşılaşmaması ve hukuk devleti olmanın gereğinin yerine getirilmesi için bu olayların sonuna kadar takipçisi olacağız." dedi.
<< Önceki Haber Mutki’deki cesetlerde işkence ve infaz izleri çıktı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER