Yapı Sektörünün Vazgeçilmezi ''Tuğla''...

Yapı Sektörünün Vazgeçilmezi ''Tuğla''...

Emre Umurbilir - Kenan Çimen - Antik çağlardan bugüne, kilin suyla buluşup şekillendirilmesi ve ateşle kurutulmasıyla elde edilen tuğla, teknolojideki gelişmelere rağmen bina inşasında temel malzemelerden biri olmayı sürdürüyor. İlk yerleşim yerlerinin bulunduğu alüvyonlu topraklara sahip Nil havzası ve Mezopotamya'daki evlerin yapımında kullanılan tuğla, dünya tarihinde imal edilen ilk yapı malzemesi olma özelliğine sahip. Bu bölgelerdeki kazılarda kalıplanmış ama pişirilmemiş kil tabletlere ulaşılırken, Babil kentindeki kazılarda daha sağlam ve yüksek bina yapma ihtiyacına karşılık veren, günümüzde kullanılanlara benzer tuğlalar bulundu. Zamanla Anadolu ve Avrupa'ya yayılan tuğla, dünyanın hemen her yerinde vazgeçilmez yapı malzemesi haline geldi. Selçuklu mimarisinde taş ile birlikte önemli yapı malzemesi olan tuğlaya Fatih Sultan Mehmet döneminde standart getirilerek, standart dışı malzemelerin inşaatlarda kullanılması yasaklandı. Sanayi devrimiyle birlikte tuğla ve kiremit üretiminde teknoloji de devreye girdi. -KİLDEN TUĞLAYA TÜM SÜREÇ- A.A muhabirinin, Türkiye'nin tuğla üretim merkezi niteliğindeki Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, Turgutlu Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği'nin katkılarıyla, bu zorlu üretim sürecini fotoğrafladı ve görüntüledi. Turgutlu'nun önemli özelliklerinden birisi Cumhuriyet tarihinde, bölgedeki kilin uygunluğuyla tuğla ve kiremit üreten ilk fabrikaların kurulmuş olması. Bunun kanıtı olarak, ilçedeki bir camide bulunan 1925 yılına ait Turgutlu merkezli Kasaba fabrikasında üretilmiş kiremit gösteriliyor. Üretim süreci, kaliteli hammaddenin çıkarıldığı maden ocaklarından başlıyor. Doğada genellikle rutubetli ve plastik bir kıvamda, bazen kuru ve toz haline getirilebilir bir şekilde, bazen de kaya menşeli olarak bulunup çıkarılan kilin, gerek boyut olarak, gerekse bileşim olarak uygun özelliklere sahip olması için ön hazırlıktan geçmesi gerekiyor. Kil tabakasına, bölgede genelde toprağın yaklaşık bir metre kazılmasıyla ulaşılıyor. İş makineleri yardımıyla çıkarılan ve kamyonlarla bölgedeki fabrikalara sevk edilen kil, burada bir süre dinlendirildikten sonra makineler yardımıyla öğütülerek, şekillendirilmeye hazır hale getiriliyor. İçindeki iri taşlar ve çöpler ayıklandıktan sonra kil, homojen bir kil hamuru elde edilmesi için suyla birlikte yoğruluyor. Hammadde hazırlama aşamasının sonunda şekillendirilmeye uygun bir nitelik kazanan hamur, kalıplama, presleme veya vakumlama yöntemleriyle, makineden tuğla veya kiremit şeklinde çıkıyor. Çalışanlar tarafından kontrol edilen tuğlalardan üretim hatası bulunanlar, tekrar işlenmek üzere geri gönderiliyor. Diğerleri ise suni ve doğal kurutma sistemleriyle bünyelerindeki rutubeti dışarı atıyor. Daha sonra fırına sokulan tuğlalar, burada toz kömürlerin aleviyle 800-1100 derece arasında pişirilerek son halini alıyor. Pişirme fırınlarından çıkan ürünler, soğuma sonrası istenilen yere sevk ediliyor. Bütün bu süreçte kilin ortaya çıkardığı toz ve fırınların sıcaklığı, çalışma koşullarını zorlaştırıyor. İşçiler, kilin tozu ve fırınlardaki kömür tozundan, maskelerle korunmaya çalışıyor. Otomasyon gün geçtikçe ağırlık kazansa da tuğla ve kiremidin üretiminde insan gücü rolünü koruyor. -BİR BARDAK ÇAY FİYATINA 3 TUĞLA- Sektör temsilcileri, zorlu bir sürecin ardından üretimi tamamlanan tuğlanın satış fiyatının son derece düşük olduğunu, 3 tuğlanın ancak 50 kuruşa satılan bir bardak çaya eşit olduğuna dikkat çekiyorlar. Bina yapımında alternatif yapı malzemelerinin ortaya çıkmasıyla sektördeki payı yüzde 95'lerden yüzde 60'lara kadar inse de tuğla, ısı ve ses izolasyonu sağlaması, ısı depolaması, yangına dayanıklılığı, nemden koruması, uzun ömürlülüğü, ekonomik ve doğal olmasıyla, hala yapı sektöründe vazgeçilmez malzeme konumunda bulunuyor. (EUB-KÇ-ERK-BAH-MSE)27.06.2011 12:06:25
<< Önceki Haber Yapı Sektörünün Vazgeçilmezi ''Tuğla''... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER