ODTÜdeki olaylar

ODTÜdeki olaylar -Bartın Üniversitesi Senatosu, ODTÜdeki eylem ve saldırıları kınadı -Rektör Prof. Dr. Kaplan: -Ortaya çıkan eylem ve saldırıları, barış ortamı, sağ duyu ve milli iradeye karşı bir tehdit olarak görüyor


BARTIN (A.A) - Bartın Üniversitesi Senatosu, ODTÜdeki eylem ve saldırıları kınadı
     Kaplan, rektörlük senato salonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Göktürk-2 uydusunun uzaya gönderilmesi töreni sırasında ODTÜ yerleşkesinde meydana gelen olaylara ilişkin değerlendirme yapmak üzere üniversite senatosunun toplantı yaparak, bildiri hazırladığını belirtti.
     Üniversitelerin asıl görevinin bilgi üretmek ve ülkenin gelişmesine katkı sağlamak olduğunu, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin üniversite eğitiminden geçtikten sonra ülkenin kalkınmasına katılan beyinlerin değeriyle ve sayısıyla ölçüldüğünü kaydeden Kaplan, şöyle konuştu:
     Bilim, teknoloji ve çağdaş uygarlık yarışında gurur vesilemiz olan Türkiyenin ilk milli yer gözlem uydusu olan Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması töreni sırasında meydana gelen müessif olayları, barış ortamı, sağduyu, milli iradeye karşı bir tehdit olarak gördüğümüzü ve Bartın üniversitesi olarak kınadığımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Ülkemizin yakın geçmişinde yaşanan karanlık terör ortamlarında milletçe ağır bedeller ödediğimiz ve bundan en büyük zararı üniversitelerimizin gördüğü milletimizin hafızasında silinmiş değildir. Üniversitelerimizin bilim üreten, bilgiyi toplum ve insanlık hizmetine sunan, geleceğin daha müreffeh ülkesini kuracak genç beyinleri yetiştiren yüksek bilim merkezleri olarak gündemde olması milletimizin gönlünde bu üstün vasıflarıyla yer alması, en büyük temennimiz ve beklentimizdir
    
     -Bir ülkenin başbakanı bir üniversiteye gidemeyecek mi--
    
     Kaplan, bir gazetecinin Ortadoğu Üniversitesinde meydana gelen olaylarda basından öğrencilere ilk olarak polislerin saldırdığını gördüklerini ve öğrencilere yüklenmenin doğru olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine de şöyle konuştu:
     Biz burada kimseye yüklenmiyoruz, bizim öyle bir derdimiz yok ve olamaz. Olayın perde arkasını da bilmemiz mümkün değildir. Ama biz, 1970leri, 1980leri görmüş ve yaşamış bir nesiliz. Dolayısıyla bu tür olayların yaşandığı üniversitelerde de görev yapmış insanlarız. Bizi rahatsız eden budur. Biz, her türlü fikrin üniversitede rahatlıkla açıklanması gerektiğine, açıklanabileceğine ve bütün dert bundan ibaretse bunun çözümünün kolay olduğunu düşünüyoruz. Ama görüyoruz ki, sadece bu olay dolayısıyla değil, sürekli tekrarlanan ve ne zaman duracağı da belli olmayan olaylar zincirine dönüştü. Dolayısıyla burada söz konusu olan öğrencilerin bir takım istekleri değil, çözülmemiş bir takım sorunlar değil. Milletçe en çok sevinmemiz gereken, gururlanacağımız, dünya biliminde, teknolojisinde biz de bu yarışta varız diyeceğimiz bir günde böyle bir olayın yaşanması gerçekten hoş değildir. Keşke hiç olmasaydı. Ama mesele öğrencilerin sorunları ise bunu Ortadoğu Üniversitesi yönetimi ve ülkemiz üstesinden gelecek imkanlara sahiptir. Öğrencilerimize daha rahat ve huzurlu bir ortamda öğretim görmeleri için bir takım tedbirler alınıyor. Onların mali yetersizliklerinin, ekonomik yetersizliklerinin karşılanması noktasında ama burs, ama yurt olarak zaman zaman tedbirler alınıyor. Bunlar gerçekten sevindirici şeyler. Ama mesele, bunların dışında bir mesele gibi görünüyor. Asıl bizim vurgu yapmak istediğimiz hususta budur. Yoksa biz şu anda suçlama derdinde değiliz, öyle bir şey de olamaz. Bir ülkenin başbakanı bir üniversiteye gidemeyecek mi, üniversitede bir açılışı yapamayacak mı- Bu açılış gölgelenerek tehdit altında mı veya başka öğrencilerin can derdine düştüğü bir ortamda mı yapılacak- Vurgumuz bunadır
     Kaplan, Göktürk-2 ile ilgili Bizim ürünümüz değildir, yerli değildir şeklinde tartışmalar olduğu yönündeki soruya da Ben kesinlikle yerli olduğuna inanıyorum. Velev ki, parçaların bir kısmı alınmış dahi olsa, bu bizim mühendislerimizin emeğidir, onların beyinlerinin bir ürünüdür. Bu topraklarda üretilmiştir. Türk insanının, Türk mühendisi ve bilim adamının ortaya koyduğu başarısının gölgelenmesini de arzu etmeyiz. Bence bununla gurur duymak lazım diye konuştu.
     Basın açıklamasında Bartın Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mete Gündoğan, Prof. Dr. Azize Toper Kaygın ve Prof. Dr. Ali Naci Tankut da hazır bulundu.
    
     Muhabir: Selim Bostancı
     Yayıncı: Ebubekir Gülüm

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER