Yüreklerinde hasret yüküyle yola çıkıyorlar

Yüreklerinde hasret yüküyle yola çıkıyorlar -Ailelerini geçindirmek için uluslararası taşımacılık yapan şoförler, ekmek parası kazanmanın mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda yılın büyük kısmını sevdiklerinin hasretiyle geçirmenin buruk


EDİRNE (A.A) - Salih Baran - Gökhan Balcı - Ailelerini geçindirmek için uluslararası taşımacılık yapan şoförler, ekmek parası kazanmanın mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda yılın büyük bir bölümünü sevdiklerinin hasretiyle geçirmenin burukluğunu yaşıyor.
     Yüklerini istenilen adreslere ulaştırmak için uluslararası taşımacılık yapan tır şoförlerinin hayatları direksiyon başında geçiyor. Türkiyenin birçok yerinden araçlarına aldıkları yükleri belirtilen ülkelere nakletmek üzere yola çıkan tır şoförleri, ailelerinden uzakta geçirdikleri zamanın burukluğunu yaşıyor.
     Seyahatleri boyunca evden aldıkları yollukların yanında yol kenarlarındaki lokantalarda karınların doyuran tır şoförleri, yorulduklarında araçlarını dinlenme tesislerinde durdurup tırların arkasındaki bölümlerinde istirahat ediyorlar.
     Memleketlerindeki gelişmelerden uzak kalmamak için bazı şoförler araçlarına çanak anten bağlarken, konforlu araçlarda televizyon, müzik seti, su ısıtıcısı, masaj yapan koltuk da bulunduruyor.
    
     -Çocuklarımın büyüdüğüne tanık olamadım-
    
     Yaklaşık 20 yıldır direksiyon başında ailesinin geçimini sağlayan Hataylı Metin Kılınç, AA muhabirine, uzun yol şoförlerini meslekte zorlayan tek şeyin sıla ve aile hasreti olduğunu söyledi.
     Çocuklarının büyüdüğüne tanık olamamanın acısını yaşattığını anlatan Kılınç, Bir kızımı gelin ettim ne zaman büyüdü bilemedim. 2 oğlum var, onların da ne zaman yetiştiğini göremedim. Evden sefere bir çıktık mı 2 buçuk 3 ay eve uğramıyoruz. Bazen çocuklarım baba biraz daha kal gitme dediği yoldayken aklıma geliyor, duruyor ağlıyorum, içimdeki hasretliği atana kadar. Hasretlik zor... diye konuştu.
    
     -Aile sofrası gibi olmuyor
    
     Konfor ve ücret açısından bir sıkıntıları olmadığını ifade eden Kılınç, şöyle devam etti:
     Tırlarımızın konfor açısından bir sıkıntısı yok, evimiz gibi, televizyonumuz, su ısıtıcımız, her şeyimiz var. Çoğu zaman tır parklarında arkadaşlarımızla karnımızı doyuruyoruz. Ama aile sofrası gibi olmuyor elbet. Kazancımız da iyi, Allaha şükür kimseye muhtaç değiliz. Ben mobilyacıydım ama mobilyacılıkta para olmadığı için şoförlüğü seçtim. Bir şansım olsa şoförlük yapmazdım. Aileme yetecek kadar memleketimde bir işim olsa yeter diye düşünüyorum bazen.
    
     -Çok yıpranıyoruz
    
     Mesleklerinin yıpratıcı olduğunu anlatan Kılınç Tek başımıza seferlere çıktığımızda Avrupada ormanların arasında tek başımıza gidiyoruz. Sis, kar, yağmur, tipi... Korkmuyoruz desek yalan olur. Bir de Avrupanın bazı ülkelerindeki polisler, evraklarımız tam da olsa eksik deyip ceza yazabiliyor. Bu sebeplerden çok yıpranıyoruz dedi.
     Avrupaya gitmek için beklerken tır parkındaki berberde saç tıraşı olan bir başka tır şoförü Mehmet Şahan da Rusyadan geldiğini, aracının bakımı için tır parkında mola verdiğini söyledi.
     İhtiyaçlarının büyük bölümünü tır parkları ve tırlarında giderdiklerini dile getiren Şahan, Bayram, seyran, yılbaşı hep ailemizden uzakta, hal böyle olunca her türlü ihtiyacımızı da dışarlarda hallediyoruz. Tırımızdaki kabinde uyuyor, tıraşımızı berberde oluyoruz. Karnımızı kimi zaman lokantada kimi zaman tırımızda doyuruyoruz. Emekli olmama rağmen gelirim yetmediği için şoförlüğe devam ediyorum dedi.
    
     Yayıncı: Murat Paksoy
<< Önceki Haber Yüreklerinde hasret yüküyle yola çıkıyorlar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER