Erzincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nde gırtlak kanseri teşhisi konulan ve 4 ayda 23 kilo veren hasta tutuklu Şakir Turan’ın, Erzincan Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybettiği bildirildi. “Örgüte yardım” iddiasıyla 6 yıl hapis cezası verilen 70 yaşındaki Turan, bir haftadır hastanede tedavi altındaydı.

Yeşil Sol Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla cezaevindeki hasta tutuklulara yapılan hak ihlallerine tepki gösterdi.

Turan’ın ölümünün bir “yazgı” olmadığını söyleyen Beştaş, “Cezaevlerinde yaşanan hiçbir ölüm yazgı değil, doğal ölüm değil, ecel değil! Cezaevlerinde yaşanan ölümler, sadece ölüm bile değil. Cezaevlerinde yaşamını yitirmiş hangi hasta tutsağın öyküsünü dinlesek yaşanılanın sadece bir ölüm olmayıp ancak ölüme giden, zamana yayılmış, boyutlanmış bir işkence hikayesi dinlemiş oluyoruz” dedi.

Beştaş devamında şunları ifade etti:

Örgüte yardım iddiasıyla 6 yıl hapis cezası verilen Şakir Turan, kanser hastası olmasına ve 4 ayda 23 kilo kaybetmesine rağmen serbest bırakılmamıştı. Tedavi hakkı engellenmiş, hasteneye sevki sağlanması gerekirken revirde ağrı kesiciler savuşturulmuştu. Oğlu Abdurrahman Turan, 8 Ağustos'ta verdiği röportajda babasının durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirterek, duyarlılık çağrısında bulunmuştu.

Diyet yemek verilmesi gerekirken, kendisine diyet yemek verilmemiş aylarca endoskopiye çıkmak için bekletilmiş , sesi kısılmış ve yataktan çıkamayacak hale gelmişti. Tüm bunlar Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır şubesi tarafından 28 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen ziyaret sonrası raporlaştırılmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştı. Tüm bunlara rağmen Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 10 Ağustos’ta Turan’a “Ceza tehiri gerekmez” raporu verilmişti.

Ailesinin Antalya'da yaşaması, 3 oğlu ve 3 torununun engelli olması ve görüşe gelmede zorluk yaşamaları nedeniyle Antalya'ya sevkini istemiş, bu talebi de reddedilmişti. Milletvekillerimizin konuya ilişkin verdikleri önergelere yanıt bile verilmemişti. Hastanede tedavi görüyorken yaklaşık 40 kilo ve yürüyemeyecek durumda olmasına rağmen oğlunun refakatçi talebi reddedilmişti. Avukatların ısrarı sonucu oğlunun babasını sadece görmesine izin verilmişti. Hastanenin bodrum katında nemli ortamda tutuluyordu. Tutulduğu yerin fiziki koşulları çok kötüydü. Ayağı buz gibiydi, ancak oğlunun çoraplarını giydirmesine bile izin verilmemişti! Hiçbir yetkili, Şakir Turan’ın ölümünün “kader” olduğunu söyleme cüretinde bulunmasın…