11 Eylül saldırısının en büyük hasarı

"Üç beş çılgının sebep olduğu korkunç eylem tüm Müslümanlara mal edilemez"

11 Eylül saldırısının en büyük hasarı

FBI Terörle Mücadele Direktör Yardımcısı James W. McJunkin, 11 Eylül saldırısının görünmeyen en büyük hasarının, bütün Müslümanların sorumlu tutulması olduğunu söyledi. "Müslümanlar 11 Eylül'ün tek sorumlusu olarak ilan edildi. Üç beş çılgının sebep olduğu korkunç eylem tüm Müslümanlara mal edilemez" diyen McJunkin, FBI'ın bu yanlış kanaatle mücadele ettiğini belirtti. Amerika'nın, 11 Eylül saldırılarının 10. yıldönümünde düzenlediği anma törenlerine Müslümanlar da ev sahipliği yapıyor. Merkezi Washington'da bulunan Rumi Forum ve Türk-Amerikan Dostluk Derneği'nin (ATFA) toplantısına 11 Eylül'de evlatlarını kaybeden Uygur Türkü bir ailenin yanı sıra Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) terörle mücadeleden sorumlu direktör yardımcısı James W. McJunkin de katıldı. Burada Zaman'ın sorularını cevaplayan McJunkin, 11 Eylül'den sonra yaşananların saldırıdan çok daha kötü sonuçlara sebep olduğunu vurguladı. Amerikan toplumu arasında birbirine güvenmeme ve suçlamaların baş gösterdiğini anlatan McJunkin, bu suçlamalardan en yanlış ve en yaygın olanının ise bütün Müslümanların sorumlu tutulması olduğunu vurguladı. "Ancak biz biliyoruz ki üç beş çılgın bütün Müslümanları temsil edemeyeceği gibi, bunların sebep olduğu korkunç eylem de bütün Müslümanlara mal edilemez" diyen McJunkin, FBI'ın bu yanlış kanaatle de mücadele ettiğini söyledi. James W.McJunkin, 11 Eylül'den sonra yaşananları anlatırken şu tespitlerde bulundu: "Müslümanlar hakkında birçok asılsız iddia ve şüpheler üretilmeye ve yayılmaya başladı. Hatta Müslümanlar 11 Eylül'ün tek sorumlusu olarak ilan edildi. Üzerinden on yıl geçmesine rağmen halen bu yanlışı sürdürenlerin izlerini görebiliriz." 11 Eylül saldırısının bütün din, dil ve ırk mensuplarına, bütün bir insanlığa yapıldığını kaydeden McJunkin, "İçlerinde Türkler ve Müslümanlar da dahil olmak üzere neredeyse her din ve ırktan insanlar bu saldırıda hayatlarını kaybetmiştir. Kendi sapık fikirlerinden başka kimseyi temsil etmeyen bir avuç çılgın, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın bütün bir insanlığı katletmiştir." dedi. MEDYA, KIŞKIRTICI YAYIN YAPTI Aynı zamanda FBI Washington bölge sorumlusu olan James W.McJunkin, medya ve internet ortamında bazı grupların, Amerika'da yaşayan farklı din ve kültür mensuplarına karşı nefret uyandıran kışkırtıcı nitelikte yayınlar yapmalarını da eleştirdi. Bunun Amerika'nın içinden gelen, fark edilmeyen ancak çok daha büyük bir tehlike olduğunu kaydeden McJunkin, "Böylelikle toplumun bir kesimi nefret suçlarının hedefi haline gelmekte. Bu yayınları yapanların kendileri suç eylemleri yapmayabilirler, ancak bunlardan etkilenen kişiler rahatlıkla fiziki saldırılarda bulunabilirler. FBI olarak tehdit ve tehlike algılamasında en çok zorlandığımız alan bu. Bir suçu düşünen ya da söyleyen değil, işleyen kabahatli sayılır. FBI, bütün Amerikalıların telefonlarını dinleyip e-maillerini okuyamaz. Zaten 11 bin kişilik kadromuz buna yeterli de değil." ifadelerini kullandı. Hızlı yükselişi ve aldığı üstün hizmet madalyaları ile FBI'ın prenslerinden birisi olarak değerlendirilen McJunkin, 11 Eylül'den ders alarak FBI'ın bundan sonraki hedeflerinden birinin de Amerikan toplumunun her kesimi ile temas kurmak olduğunu vurguladı. Amerikalı yetkili şöyle konuştu: "Yıkılan kulelerden sonra bizi bekleyen vazife, sadece yenilerini yapmak değil, asıl olarak yıkılan birlik ve beraberliğimizi yeniden ikame etmek, güvensizlik ortamını tamir etmek olacaktır. Birbirimize karşı rahat olmak ve güvenmek, bu konuda atılacak en büyük adımlardan biridir. Bugün katıldığımız toplantıda olduğu gibi aynı toplumda yaşayan insan ve kurumlar olarak bir araya gelmek, selamlaşmak, beraber yemek yemekle birbirimizi bir kere daha tanımak ve kabul etmekle bunu başarabiliriz. Bu şeffaflık hem hükümetin hem de FBI'ın görevidir." Obama: Artık inşa zamanı McJunkin, Amerika'da yaşayan Türklerden de övgüyle bahsetti. McJunkin, Amerika'daki Türk toplumunun, sosyal yapının en sağlam parçalarından biri olduğunu dile getirerek, "Washington'daki Türklerle olan irtibatımız çok güçlü ve yapıcı. Onların kültürel zenginliklerini paylaşmaktan ve onlarla birlikte yaşamaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz. Bu güzel ilişkinin hep böyle devam etmesini diliyorum." dedi. Bu arada ABD Başkanı Barack Obama, 11 Eylül saldırılarından 10 yıl sonra Amerika'nın artık daha güçlü olduğunu söyledi. Obama, haftalık radyo konuşmasında, El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide'nin yenilmek üzere olduğunu ancak terör gruplarının ABD'yi hedef almaya devam edeceklerini ve buna karşı uyanık olmaları gerektiğini ifade etti. El Kaide'ye karşı amansız takibe devam ederken, Irak ve Afganistan savaşlarını da sona erdirmek üzere olduklarını anlattı. 10 yıllık çetin savaş döneminden sonra artık yurdun inşasına odaklanma zamanının geldiğini belirtti. El Kaide örgütü elebaşı Üsame bin Ladin'in öldürülmesine ve Arap Baharı'na atıf yapan Obama, "Şimdi Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da geleceğin bozgunculara değil mimarlara ait olduğunu gösteren yeni bir nesil geliyor." şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber 11 Eylül saldırısının en büyük hasarı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER