İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu,
ABD Başkanı
Barack Obama'nın Washington'da bulunmadığı bir sırada
Amerikan kongresinin her iki kanadına da hitap ettiği konuşmasıyla Obama'nın
Ortadoğu politikasını eleştiren ince
mesajlar verme cesaretini gösterdi.
Netanyahu'nun, "evsahibi yokken" kongrede konuşması, Obama'nın partisi Demokrat Partili milletvekilleri ve senatörlerin de bu konuşmayı defalarca ayakta alkışlaması dikkati çekti.
İsrail Başbakanının kongreye hitabı,
Amerikan Başkanlarının her yıl Amerikan kongresinde ülkedeki durumu değerlendirdiği ve ''Birliğin Durumu'' adı verilen
ulusa sesleniş konuşmasını da akla getirdi. İsrail'in, Amerikan politikaları üzerindeki etkisinin sık sık eleştirildiği Amerikan kamuoyu bakımından da Netanyahu'nun ''ulusa sesleniş'' tarzında bir konuşmayla Obama'nın politikalarına karşı çıkması önem taşıyor.
Netanyahu konuşmasında, Obama'nın çağrısının aksine, İsrail'in asla 1967'deki Arap-İsrail savaşı öncesindeki sınırlara geri dönmeyeceğini ifade etti. İsrail Başbakanı'nın ''Kudüs'ün bir daha asla bölünmemesi'' yönündeki sözlerinin ise ABD Başkan Yardımcısı
Joe Biden tarafından alkışlanmadığı görüldü.
Geçen yıl mart ayında Biden İsrail ziyaretine başlarken, Netanyahu hükümeti, Amerikan politikalarının tersine, işgal edilmiş
topraklarda 1,600 yeni yerleşim yeri inşa edilmesi planını açıklamıştı.
ABD'de gelecek yıl yapılacak
seçimler öncesinde, ABD'deki en güçlü lobilerin başında gelen
Yahudiler'in desteğine önem veren Amerikalı milletvekili ve senatörlerin İsrail'e
desteklerini alkışlarla göstermesi de önem taşıyor.
Obama yönetimi yetkilileri, İsrail-
Filistin barış sürecinde ilerleme için Filistin'in devlet olarak tanınmasının önemini vurgularken Netanyahu, önce İsrail'in var olma hakkının tanınmasını ve ancak bu koşulla taviz verilebileceğini söyledi.
Barack Obama, perşembe günü yaptığı bir konuşmada, karşılıklı anlaşarak toprak değişimiyle 1967 sınırlarına dayalı bir Filistin devletinin kurulması çağrısında bulunmuştu. İsrail'den gelen tepkiler üzerine Obama,
pazar günü kısa adı AIPAC olan Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nde yaptığı konuşmada, çağrısının ''yanlış yansıtıldığını'' savunmuştu. Obama, ''karşılıklı toprak değişimine dayalı'' olarak 1967 sınırları'na dönülmesi çağrısında bulunduğunu ve yeni birşey söylemediğini vurgulamıştı.
Netanyahu konuşmasında, 1967 sınırlarını reddetmesi ve Kudüs'ün bölünmesinin yanı sıra, mültecilerin geri dönmesine de karşı çıktı,
Ürdün sınırında birliklerini tutmayı sürdüreceğini belirtti.
Filistin yönetimi, bugün son gelişmeleri değerlendirmek üzere toplanıyor. Cumartesi günü de Arap Birliği'nin dışişleri bakanları, Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas ile Katar'da biraraya gelerek, Netanyahu'nun konuşmasına
yanıt verecek.
-YENİ FORMÜL ÖNERECEKTİ-
Netanyahu'nun Amerikan kongresinde konuşacağı duyurulduğu zaman, İsrail Başbakanı'nın, Filistin devletinin kurulmasına ilişkin yeni bir formül önereceği yönünde haberler İsrail basınında yer almıştı. Ancak
Hamas ile El Fetih'in birlik hükümeti için anlaşması ve Obama'nın, 1967 sınırlarına dayalı bir çözümü onaylamasının ardından Netanyahu'dan böyle bir mesaj gelmedi.
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide lideri
Usame Bin Ladin'in öldürülmesiyle Amerikan kamuoyundaki popülerliğini bir derece artıran Obama'yı gelecek yıl zor bir
başkanlık seçiminin beklediği de görülüyor. Senato çoğunluk lideri Harry Reid ve
Temsilciler Meclisi azınlık lideri Steny Hoyer de ABD Başkanı'nın, 1967 sınırlarına dönülmesi talebini reddetmiş ve Obama'nın, çok
erken davrandığı ve fazla şey verdiğini savunmuştu.
Beyaz Saray yetkilileri, Obama'nın açıklamasının Amerikan dış politikasında bir değişiklik anlamına gelmediğini vurguluyor. Ancak Obama'nın "evde olmadığı" bir sırada, İngiltere'de Başbakan
David Cameron ile pinpon oynadığı görüntüleri televizyonlarda yayınlanırken Netanyahu'nun Amerikan kongresinde verdiği mesajlar ağırlık taşıyor.
Demokrat Partililer, partilerine ve kişisel seçim kampanyalarına,
Florida,
Ohio ve
Pennsylvania gibi Yahudi oylarının önem taşıdığı bölgelerde destek almak zorunda. Ancak partinin liberal tabanı, İsrail'in daha fazla şey yapması gerektiği görüşünü taşıyor. Bu da parti içinde bölünme yaratıyor.
Cumhuriyetçi Partililer de Evanjelik
seçmen ve şahinleri birleştiren İsrail destekçisi politikaları
tercih edebiliyor. Gelecek yıl seçimde Cumhuriyetçi Parti içinden başkan adaylığı için yarışması beklenen Massachusetts'in eski valisi Mitt
Romney, Obama'nın 1967 sınırları önerisiyle İsrail'i ''otobüsün altına attığı'' yorumunu yapmıştı. Eski
Minnesota Valisi Tim Pawlenty de, Obama'nın çok yanlış ve tehlikeli bir talepte bulunduğunu savunmuştu.
Netanyahu konuşmasında, ABD'nin, bu zorlu
ekonomik dönemde İsrail'e
savunma alanındaki yardımları için teşekkür etti. İsrail Başbakanı,
şaka yollu, İsrail'in yeniden inşa edilmesine gerek olmadığını, İsrail'in zaten kurulu bulunduğunu söyledi. Daha ciddi anlam taşıyacak şekilde de ABD'nin, İsrail'i savunmak için asker göndermesine gerek olmadığını, İsrail'in kendisini savunacağını vurguladı. Yine şaka yollu olarak Netanyahu, İsrail'in, Biden'ın memleketi Delaware ve ona komşu Rhode Island'dan daha büyük olduğunu söyledi.
Abbas'a, İsrail'in var olma hakkı bulunduğunu Filistin halkına anlaşması çağrısında bulunan Netanyahu, Filistin'de okullarda halen kışkırtıcı kitapların okutulduğunu, meydanlara teröristlerin adının verildiğini ve
Lübnan ve Gazze'yi terketmesinin ödülü olarak İsrail'deki çocuklara 12 bin roket fırlatıldığını ifade etti. Netanyahu, ''bir saldırı olmadan önce sirenlerin çaldığını ve size sadece 60 saniye verildiğini düşünün. Bununla yaşayamazdınız. Bununla hiçkimse yaşayamaz. Ortadoğu'da yanlış olan İsrail değildir. İsrail, Ortadoğu'daki tek doğru şeydir'' dedi.