Üç yıl süren Guantanamo kabusu

2001'de bir düğün için gittikleri Afganistan'da yakalanarak Guantanamo'ya götürülen ve burada üç yıl boyunca işkence gören İngiliz vatandaşı Asif İkbal ile Rhunhel Ahmed yaşadıklarını anlattı.

Üç yıl süren Guantanamo kabusu

Ayaklarına pranga takılarak köpek gibi yemek yemeleri istenen İkbal ve Ahmed'in masum olduklarının anlaşılmasıyla özür bile dilenmeden serbest bırakıldı. Guantanamo'da Murat Kurnaz'la da tanışan İqbal ve Ahmed, Murat Kurnaz'ın da hiçbir suçu olmadan orada tutulduğunu söyledi. Çeşitli üniversitelerde konferanslar veren bu iki İngiliz vatandaşı İspanya'nın Madrid yakınlarındaki Escorial kentinde yaşamlarını kabusa çeviren hikayelerini anlattı. 'Tek suçumuz Afganistan'da olmaktı' Nasıl yakalandığınızı anlatır mısınız? İkbal-Ahmed: 2001 yılının eylül ayında arkadaşımızın düğünü için Pakistan'a gittik. Oradaki camilerde Afgan kardeşlerimize yardım için çeşitli vaazlar veriliyordu. İngiltere'de doğduğumuz, İngiliz kültürü aldığımız için bu insanların yaşamından hiç haberimiz yoktu. Sadece insani ve turistik amaçla Afganistan'a geçtik. Babalarımızın hayatını doğdukları toprakları merak ediyorduk. 28 kasım 2001 tarihinde Afganistan'ın kuzeyinde bulunurken Raşid Dostum'a bağlı milis güçleri tarafından ele geçirildik. Yaklaşık 200 kişiydik, bir kamyona yüklenerek ABD askerlerine teslim edildik. Bizi Sherbeğen hapishanesinde bir hücreye attılar. 100 metrekarelik hücrede 70 kişi günlerce aç susuz kaldık. 30 gün sonra Kızılhaç'tan günde sadece ekmek ve su olmak üzere yardım almaya başladık. Bir gün yüzlerimizi bağlayarak tekrar kamyonlara yüklediler. 45 dakikalık bir yolculuktan sonra sesinden anladığımız kadarı ile havaalanına götürülmüştük. Uçağa hayvan gibi bindirdiler. Yolculuk boyunca ne su ne ekmek verdiler. Tuvaleti bile kullanamıyorduk. Uçak bir ara mola verdi. Aralarındaki konuşmadan Türkiye'de olduğumuz anlaşılıyordu. Orada ne kadar kaldığımızı hatırlamıyorum. Ardından tekrar uçak hareket etti, sonra da anladığımız kadarı ile Guantanamo'ya götürülmüştük. 'Aylarca güneş yüzü görmedik' Guantanamo'da yaşam nasıldı? İkbal-Ahmed: Herkese bir taş verilmişti. O taş ile ihtiyacımızı herkesin görebileceği şekilde karşılamak zorundaydık. Yemeği hücrelerde yere, bir köpek gibi yememiz için atıyorlardı. Fiziksel, psikolojik, cinsel her türlü işkencelerden geçtik. Aylarca güneş yüzü görmedik. Kafanızı bir şeyle meşgul etmek zorundaydınız yoksa çoğunda olduğu gibi deliriyordunuz. Biz batı kültürü ile yetiştiğimiz için ne Kuran okumayı biliyorduk ne de İslam hakkında bilgi sahibiydik. Diğerleri sürekli Kuran okuyarak ayakta kalıyordu. İlk defa orada Arapçayı ve Kuranı öğrendik. 46 değişik ülkeden insan vardı. İlk 6 aydan sonra artık herkes orada öleceğine inanıyordu. Biz İngiliz vatandaşı olduğumuzdan askerler 'bir gün serbest bırakılırsınız' diye alay ediyorlardı. Ancak sonunda geçek oldu. Ailenizle görüştürüldünüz mü? İkbal-Ahmed: Gençtik, ne çocuğumuz ne eşimiz vardı. Zaten İngiltere'de yaşantımız eğlenceden öteye geçmiyordu. Ancak ailesi ve çocukları olanlar için Guantanamo tam bir cehennemdi. Kimse ailesi, çocukları ile görüştürülmedi. Bir yıldan sonra sadece bir iki cümle yazmamıza müsade ettiler. Zaten çoğunun annesi babası eşi nerede olduğumuzu bile bilmiyordu. 'Murat Kurnaz'la tanıştık' Ordaki Türklerle tanıştınız mı? İkbal-Ahmed: Evet aramızda üç tane Türk vardı. İkisini serbest bıraktılar. Murat Kurnaz'la da tanıştık. Hiç bir suçu yok. Kendisi Alman vatandaşı. Türkiye bu Türkle ilgilenmiyor. Topu Almanlara atıyor. Almanlar ise bunun kökeni Türk diye Türkiye'nin ilgilenmesini istiyor. 'Kuran okumayı orada öğrendik' Kökten dinci misiniz? İkbal-Ahmed: Asla, zaten başta belirttiğimiz gibi ne dini bir kültür aldık ne de ailemiz bizi bu yönde bilgilendirdi. Namaz kılmayı bile bilmiyorduk. Tek suçumuz 11 eylül sonrası Afganistan'da bulunmamız. Biz babalarımızın yaşadığı yerleri merak ettik. İnsanlara yardımcı olmak istedik. Bize El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide üyesi dediler. Onların kim olduklarını bile bilmiyorduk. Hiçbir siyasi görüşe bile sahip değiliz. İslam dini ile tanışmamız hapishanede oldu. İyi ki tanımışız. İslam dini bize yaşam gücü verdi ayakta kalmamızı sağladı. 'Casio saat takana terörist muamelesi' El Kaide hakkında ne düşünüyorsunuz? İkbal-Ahmed: Kesinlikle eylemlerini kınıyoruz. Onlar bir terorist grubu İslam'la uzaktan yakından ilgileri yok. Ama ABD'lilere göre hepimiz bir teröristiz. Biliyor musunuz? Guntanamo'da bazıları sadece Casio marka saat taşıdığı içen tutuklanarak Guntanamo'ya getirildi. Çünkü ABD'liler Casio marka saat taşıyanları El Kaide militanı olduğunu düşünüyor. Aramızda daha sonra serbest bırakılan 11 yaşında Casio marka saat taşıyan bir çocuk bile vardı. Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz ? İkbal-Ahmed: Dünyayı gezerek yaşantımızı herkese anlatacağız. Bize yapılan haksızlıkları, işkenceyi herkesin bilmesini istiyoruz. Guntanamo'nun kapatılmasını istiyoruz. Sorumlular hakkında davalar açılmasını istiyoruz. İnsanlığı daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. ABD istediği gibi hareket ediyor, herkes susuyor. Bunun değişmesini istiyoruz. Yaklaşık üç yılımız işkenceyle geçti. Masum olduğumuz anlaşıldı. Ne özür dilediler, ne de karşı dava açmamıza olanak sağladılar. ABD'liler istediklerini istediği zaman alıyor, istediği zaman serbest bırakıyor. Bakın Lübnan'da yaşananlar. Suçlular konuşuyor, bombalıyor, adam öldürüyor. Suçsuzlar ise sessiz olup biteni izliyor. Biz bunun degişmesini istiyoruz. Cnnturk
<< Önceki Haber Üç yıl süren Guantanamo kabusu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER