Kısa süreli tepki hareketlerine dikkat!

Geçen Ekim ayında sermaye piyasalarında yaşanan yıkımdan sonra oluşan iyimserlik geçen hafta itibari ile yok oldu.

Kısa süreli tepki hareketlerine dikkat!

Wall Street, araba üreticileri ve finansalların oluşturduğu korku ile birlikte son 10 senenin en düşük seviyelerini gördü. Global ekonomik yavaşlamanın oluşturduğu endişeler petrol fiyatlarını varil başı 50 doların altına çekerken, ABD hazine bonoları tarihi seviyelere geriledi. Yatırımcıların temel ve teknik analizleri görmezden geldiğini, işlemlerini direkt psikolojik sebeplerle yaptıklarını görebilmekteyiz. Bu durum global endekslerde rekor seviyelerde gerilemelere sebebiyet vermekte. Son 60 yıldır uygulanan değerleme tekniklerinin devre dışının kaldığı konuşulmaya başlandı. Risklerin yüksek ve karların düşük olduğu bir gerçek fakat piyasaların gösterdiği tepkiler bizim için gerçeğin çok ötesinde. Cuma günü global piyasalara alım gelerek, mantıksız gidişatın sürati kesilmiş oldu. Perşembe günü açıklanan ABD işsizlik verisinin son 16 yılın en yüksek seviyesinde olması sonrasında riskli ürünlerden nisbeten daha güvenli olan hazine kağıtlarına yönelim hızlanmıştı. Bu hafta satışları hızlandıran diğer önemli bir gelişme ise ABD hazinesinin TARP – sorunlu ürünleri kurtarma programı ile yapacağı 700 milyar dolarlık yardım paketinde değişikliklere gideceğini açıklamasıydı. Bu karar sonrasında finans kurumlarının elinde bulunan varlığa dayalı menkul kıymetler (VDMK)’in değerlerinde ciddi gerilemeler görüldü. Atlantik’in iki yakasında enflasyon düşerken, Çin’den ise işsizliğin hızla arttığı yönünde açıklamalar geldi. Bütün bu kötü haber ve veriler sermaye piyasalarını yoğun baskı altına aldı. S&P 500 yüzde 13.6’lık düşüşle geçen haftayı kapatırken, Perşembe günü Nisan 1997 yılından sonra gördüğü en düşük seviyeyi görmüş oldu. Fakat Cuma günü özellikle bargain hunter – kelepir avcıları’nın devreye girmesiyle S&P yüzde 6.3 yükselerek yatırımcılara moral verdi. Haftalık bazda FTSE 100 yüzde 10.7 düşerken, FTSE 300 yüzde 11.5 geriledi. Geçen haftayı IMKB – 100 endeksi yüzde 13.6’lık düşüşle kapatırken, Aralık vadeli IMKB - 30 endeksi yüzde 13’lük bir gerileme ile 28.850 puandan kapandı. Dünya borsalarında görülen sert düşüşlere rağmen durumun 1930’lar kadar kötü olacağını düşünmüyoruz. O zaman denetim ve uygulamalardaki ciddi eksikliklerinde etkisi ile ABD GSYH’sı yüzde 50’nin üzerinde gerilemişti. Dünya o tarihten sonra sistemde ciddi ilerlemeler kaydetti. Sorunun temelinde yeni geliştirilen ürünlerin denetiminden kaynaklanan sorunlar var ama finans sisteminde 1930’lardaki gibi ciddi sıkıntılar bulunmamakta. Ekonomik indikatörler hiç tahmin edilemeyeceği kadar kötüye gitmekte ve enflasyon gerileme eğiliminde. Dünya merkez bankaları piyasalara likidite verebilmek amaçlı sert faiz indirimlerine gidiyor fakat kırılan ve yıpranan kredi kanalları reel ekonominin bu uygulamalardan faydalanmasını engelliyor. Türkiye mali sistem olarak küresel finans krizinden etkilenmedi fakat global krizin Türkiye’nin reel sektörüne etkisinin çok ağır olacağı görülebilmekte. Bu durumun makro ekonomiyi çok derinden etkileyeceğinden hiç şüphemiz yok. Birçok uzmanın Türkiye’nin 2009 yılı büyüme beklentisi sıfır veya sıfırın altında. Bizim yüzde 2 – 2.5 civarında bir büyüme beklentimiz bulunmakta ve bu en iyi senaryomuz. Yüzde 5 – 6’nın dahi Türkiye’ye yetmeyeceği düşünülürse durumun vahemeti ortada. IMKB’de kısa süreli bear market ralli(ayı piyasasında toparlanma hareketi)‘ler görülebilir. Ancak dip seviyeden %50 yukarıyı gördüğümüzde buna gerçek ralli diyebiliriz. Fakat bu orta vadede IMKB’ye alımlar gelmesini beklemiyoruz. Makro ekonomide kötü seyir artarak devam eder. M Ersagun Şimşek - TERA MENKUL KIYMETLER STRATEJİSTİ
<< Önceki Haber Kısa süreli tepki hareketlerine dikkat! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER