Abant Platformu sürüyor - Canlı İzle

Abant Platformu'nda bu yıl 'demokrasi' toplantıları serisinden bu sefer “Vesayet ve Demokrasi”yi masaya yatırılıyor. 3 gün sürecek toplantılar saat 9.30'da açılış oturumu ile başladı .

Abant Platformu sürüyor - Canlı İzle

Abant Platformu 'Vesayet ve Demokrasi' yi masaya yatırıyor. Bir çok gazateci ve akademisyenin katıldığı toplantılar açılış oturumu ile başladı Açılış oturumunda Abant Platformu Dönem Başkanı Prof. Dr. Levent Köker , Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Adalet Bakanı Sadulah Ergin, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve Prof. Dr. Ergun Özbudun açılış konuşması yaptı

ABANT PLATFORMUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

AÇILIŞ OTURUMUNDAN NOTLAR: Abant Platformu Dönem Başkanı Prof. Dr. Levent Köker: Toplantının konusu Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyen bir niteliğe sahip. Son zamanlarda şiddet dozunun yükselmesi anında sağlıklı bir müzakere yapmak imkanını zorluyor. Bu da vesayetçiliğin engellerinden yana olan ve vesayetin devamını isteyenlerin çabalarına destek verir nitelikte. Şiddetin yükselmesi vesayetin temellendirilmesine yardımcı oluyor. Vesayetçilik kendini böyle ortaya koyunca şiddet ve terör artabiliyor. Son günlerde yaşanan şiddet aslında belki temenni edilen bir şey değil ama vesayetçiliğin neden ortadan kaldırılmasının gerekçesini ortaya koyuyor. Vesayet ve demokrasi arasında bazı ilişki noktaları hakkında bazı başlıkları ifade edebiliriz. Vesayet kendi kendini yönetme ehliyeti olmayan kişi ya da toplumların neyin iyi olduğunu toplumdan daha iyi bilen kurum ya da kişilerin varlığını ifade eder. Merkeziyetçilik ardında da yine böyle bir vesayetçilik görülebilir. Asıl derdimiz Türkiye toplumunun kendi kendini yönetebilme becerisinden uzak görmemizdir. Tek parti dönemindeki vesayetçi anlayış ilerde çoğulcu demokrasiye hazırlamak amacıyla uygulandığı belirtilir ama bu konu tartışılabilir. 1960 ve 80 anayasalarında bu vesayetin değişmediği kalıcı kılındığını görebiliyoruz. Atatürk ilke ve inkılapları adı altında bu vesayetin kalıcılığını bir siyasi rejim haline geldiğini görüyoruz. Bu tavsiye kaldırıldığında terör ve şiddetin ortadan kalkması da sağlanmış olacaktır. Bu vesayetin toplumda da bazı destekçi kesimlerin olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin sınıfsal farklılıkları, sosyal yapıdaki farklılaşma bundan 70 yıl öncesinden daha az olduğunu gösteriyor. Eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe vesayetçi statükoyu destekleyenlerin sayısında da artış var. Bunun tam tersinin olması beklenirdi. Mesela CHP tabanı, AKP'nin gizli gündemi olduğunu düşünen, Türkiye'nin hala bir bütünlük problemi olduğunu düşünen bir taraftır. Bununla mücadele politik bir niteliktedir. Dolayısıyla bununla mücadeleyi politikacılar yapmalıdır. Standartların hiç değilse AB seviyesinde olması beklenir. Birinci ön şartı bütünüyle yepyeni bir anayasaya kavuşturulmasıdır. Orasından burasından bazı kısımlarının değiştirilmesinin vesayeti ortadan kaldırılmanın başarısız olacağını düşünüyorum. Bolu Valisi İbrahim Özçimen Ülkemizin seçkin insanlarının Bolu'dan seslenmeleri bizi gururlandırıyor. Dünya her anlamda değişmekte ama maalesef bazı sorunlarımız aynı süratle çözülmüyor ya da yetersiz kalıyoruz. Bu temel sorunların artık ertelenemeyeceği ortada. Bunlardan biri vesayet. Ülkemizin demokratik bir seviyeye gelmesi için çözüm bekliyor. Toplumun ilerlemesinin önündeki en büyük engel vesayettir. Yasal düzenlemeler demokratik bir düzenin oluşmasında önemlidir ama asıl önemli olan bunu işletecek kurumların tesisidir. Ülkenin farlı yerlerinde görev yaptım. Yaptığın görevlerde vesayetten yana hiç olmadım. Halkın bizim mesleğimize duyduğu saygı da önemli bir kredidir. Bunu halkımızın demokratik bir yaşama kavuşmasına yardımcı olarak kullanmak gerekir. Toplumun her kesiminin vesayetçiliği ortadan kaldırıcı görev üstlenmelidir. Kurum kuruluş, üniversiteler ve her bir birey bunun için çalışmalıdır. Kavgadan yana olarak ülkenin gelişmesine hizmet etmeyecektir. Bu tutum tarihin affetmeyeceği bir hata olacaktır. Adalet Bakanı Sadulah Ergin Son üç aydır terör olaylarında bir artış var. Her ne zaman birlik ve beraberlikten bahsedilse, demokrasiden bahsedilse terörde de artış oluyor. Ama emlerline kavuşamayacaklar. Birlik ve kardeşlik ülkümüzden geri adım atmayacağız. Başımızı yüreğimizi ve bedenimizi ortaya koyduk. Bağrımıza taş basacak ama asla boyun bükmeyeceğiz. Buna karşılık ısrarla teröre yönelenlere fırsat vermeyeceğiz. Olağan üstü hali ilan etmek ya da demokratik açılımı durdurmak terörün diliyle konuşmak demektir. Vesayet ve demokrasi uzun yıllar gündemimizde. Demokrasiyi hayata tam olarak geçiremediğimizde ne ekonomik ne de sosyal yönden gelişmemiz mümkün değildir. Vesayet adına yaşadığımız acı tecrübeleri biraz hatırlamak gerek. Mahkeme adına hakları kısıtlanan kişiye bir vasi atanır. Siyasi olarak vesayet bir egemenliğin hacir altına alınmasıdır. Kendilerini vasi olarak görenler kendilerini yetkili görenlerdir. Bunlara göre halk kendi kendini yönetemez, acizdir. Göbeğini kaşıyan halkın oylarıyla iktidar olan bir parti bu hastalıklı zihniyete göre iktidar olamaz. Siyasi partiler birer habis ruhlar gibidirler. Bu nedenle de siyasi parti ve parlamento kendi haline bırakılamaz. Bu nedenle siyasi partiler mezarlığı vardır. Türk demokrasi tarihi yerine darbeler anayasası tarihi demek yerinde olacaktır. Demokrasimiz bir türlü kurumsallaşamıyor ve demokratikleşemiyoruz. Günümüzde yaşanan temel çatışmanın nedeni tam demokrasi isteyenlerle demokrasiyi hacir altında tutanların çatışmasıdır. 1954 seçimlerinde Demokrat Partinin yüksek oy alması vesayetçileri rahatsız etti ve harekete geçildi. Provokasyonlar, Atatürk heykellerine meczupların saldırtılması, Selanik'te Atatürk'ün evinin bombalatılması gibi olaylarla halk galeyana getiriliyor ve müdahalenin zemini hazırlandı. 27 Mayıs vesayetin kurumsallaştırıldığı bir tarihtir. Görevdeki bir çok general ordudan kovulmuş, bir çok siyasi idam edilmiş, kimi memurlar görevlerinden el çektirilmiş. Danıştay ve Yargıtay mensupları emekliliğine ve görev bırakmaya zorlanmıştır. Bu cunta sürecine yardımcı olan herkes ödüllendirilmiş, terfiler, daha yüksek makamlara atamalar yapılmıştır. Egemenlik kayıtsız şartsız vesayet kurumlarınındır zihniyeti kabul gördü. Yargı yeniden kurgulanarak vesayet hakim kılınmıştır. Bunu bir darbe değil, sosyal bir olay olduğu dillendirilmiştir. Bundan sonraki darbeler her defasından demokrasiyi kesintiye uğratmıştır. Her defasında demokratlar silah zoruyla siyasetin dışında bırakılıyor, cuntaya evet diyenler hükümet başkanlıklarına cumhurbaşkanlıklarına seçiliyorlardır. 1993 yılı demokratik gelişmede önemli rol oynayan Turgut Özal'ın şüpheli ölümü yine karanlık güçlerin çalışmalarını ortaya konulmaktadır. Seri faili meçhuller aydın ve gazetecilerin öldürülmeleri yine bu döneme damgasını vuran faaliyetlerdir. Darbeler döneminde, özellikle 27 Mayıs döneminde hiçbir hukuk mensubu gelişmelere ses çıkartmamıştır. 28 Şubatta da durum aynıydı. Bu gibi dönemlerde hiçbir hukuk mensubu istifa etmeyip aksine siyasi açıklamalarla bu gelişmelere destek verdiler. Demokratikleşme sürecinin en büyük hedefi cuntayı ülkemizden uzaklaştırmak, kuvvetler ayrılığının hakim kılınmasıdır. Hukuk alanında yapılan çalışmalarla hukuk kendi zeminine oturtulmaya çalışılmakta, yargının bağımsızlığı kuvvetlendirilmektedir. Bunun aksini iddia eden varsa da esas amaç budur. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş Modernite, ulus devlet ve demokrasi batıda birlikte gelişmiştir. 60 ihtilaliyle başlayan vesayet düzeni siyasi mekanizmalara kavuşturma çabasıdır. Yaşanan sistem bir demokratikleşme değil bir bürokratik oligarşidir. AKP'nin demokrasinin önündeki bazı engelleri görmesini takdir ediyoruz. Yapılması gereken demokrasinin halka daha da yaygınlaştırılmasıdır. Bugün Yargı bürokratik oligarşinin de üzerinde olduğunu ilan etmiş ama bunun önüne geçilememiştir. Milletin özgür iradesiyle önerdiği yasaları Danıştay engellemiş ve milletin iradesine engel olmuştur. Bugün önerilen bir anayasa değişikliği ortaya konulmuş fakat Anayasa mahkemesi yine milletin bu iradesine engel olmuştur. CHP'nin Ergenekon'un avukatlığından milletin avukatlığına soyunduğunu söylüyorlar. O halde bıraksınlar demokratikleşme süreci yürüsün. Vesayetin artmasını devam ettiren bir başka faktör terördür. Her ne zaman demokratikleşme dile gelse terör bunun önünü alacak bir faktör olarak görüyoruz. Bu nedenle olağanüstü hali de gündeme getiren siyasi partileri de anlamak zor. PKK'yı kurumsallaştıran ve güçlendiren olağanüstü halin anti demokratik uygulamalarıdır. Gücünü siyasetten almış olmasına rağmen demokratikleşmeyi iktidar partileri sağlayamamış, uluslar arası güçlerin uygulamalarına açık hale gelmişlerdir. “Elden gelen öğün olmaz o da her zaman bulunmaz” diye bir sözümüz var. AB'nin dayatmalarıyla demokratikleşmede bir seviye kat edilemez. Bu süreçte sağ iktidarların “mış” gibi davranışlarını da göz ardı etmemeliyiz. Ülkeyi neoliberal yöntemlerle ekonomiyi iyileştirme çabaları da ülkeyi ekonomik vesayet altına alacaktır. Türkiye 2010 yılındaki anayasa değişikliği sürecinden ders alarak, milletin teklifinin tehir edildiği dikkate alınmalı ve bu değişikliğin kaçınılmazlığı değerlendirilmelidir. Siyasi ve hukuk sürecinde reforma ihtiyaç vardır. Milletin söz hakkından bahsedip %10 barajını korumak demokrasiye eleştiri getirmektedir. Siyasi partiler yasası, anayasa, meclis içtüzüğü gözden geçirilmeli ve her birinin de demokratik şartlarda çalıştığı kontrol edilmelidir. Saydamlık ve hesap verilebilirlikteki kurumsallaşmanın olmaması demokratikleşmeye engeldir. Devlet sırrı ve devletin çatık kaşının olduğu yerde demokrasi olmaz. Bunu siyasi iktidar kaldırabilir. Acımasız neoliberal uygulamalarına son verilmeli. Türkiye temsili demokrasiyi kurumsallaştırmalı, bu neoliberal yapıdan bizi kurtarmalıdır. Özgürlükleri konuşmadan demokrat olunmaz. Ekonomik haklar insan hakları olarak görülmeli. İnan özgürlükleri de yine demokrasinin teminatıdır. Bugün başörtüsü yüzünden üniversiteye giremeyenlerin haklarını savunurken Cem evlerini göz ardı etmek de tam demokratlığımızı tartıştırır. Bir diğer hak kültür alnındadır. Demokratikleşmeyi sağlayıcı her çalışmaya destek vereceğimizi ifade edebilirim. SAMANYOLUHABER.COM ABANT TOPLANTILARINI YERİNDE TAKİP EDİYOR VE GELİŞMELERİ ANINDA SİZLERE AKTARIYOR
<< Önceki Haber Abant Platformu sürüyor - Canlı İzle Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER