Aile sorunlarını ekranda tartışmalı mı?

Bir televizyon programında, kocanın stüdyoyu basarak 3 kişiyi yaralaması gözleri yeniden kadın programlarına çevirdi.

Aile sorunlarını ekranda tartışmalı mı?

Emniyet, önlem alınmazsa daha büyük olayların olabileceğini dile getirirken, psikolog Orhan Keskin sorunların ekranlarda tartışılmasının çözüm yerine çözümsüzlük, kin, nefret ve ölümler getirdiğini belirtti. Bir televizyon programı sırasında eşinin yayına katılmasına sinirlenen Ahmet Ayyıldız, önceki gün canlı yayın stüdyosunu bastı. Ayyıldız, eşini programa getirdiği gerekçesiyle Hüseyin Keleş ile iki program çalışanını yaraladı. Olayın ucuz atlatıldığını belirten emniyet yetkilileri, önlem alınmazsa daha büyük faciaların da yaşanabileceğini dile getiriyor. Yetkililer, saldırıda kimsenin ölmemesini ise büyük şans olarak niteledi. Çeşitli kriminal olayların tartışıldığı programlarda bazı kişilerin peşinen suçlu ilan edildiğini belirten emniyet yetkilileri, bunun çok daha tehlikeli sonuçlara yol açacağı konusunda uyarıyor. Programlarda tartışılan konular sebebiyle geçmiş yıllarda birçok cinayet ve intiharların yaşandığını dile getiren yetkililer, bunun canlı yayın programın basılmasıyla daha dikkat çekici hale geldiğini ifade etti. Böyle bir saldırının yaşanmasının kendisini şaşırtmadığını dile getiren psikolog Orhan Keskin, önlem alınmazsa başka saldırı ve intiharların da yaşanabileceğini ifade etti. Her ailede birtakım sorunların yaşanabileceğine dikkat çeken Keskin, aile içinde meydana gelen sorunların ekranlar önünde tartışılması yerine ailenin kendi içinde hakem konumunda olabilecek ehil kişilerce çözülmesi gerektiğini söyledi. Sorunların ekranlarda tartışılmasının çözüm yerine çözümsüzlük, kin, nefret ve ölümler getirdiğini belirtti. Bu tarz programların reyting kaygısıyla hazırlandığını belirten psikolog Keskin; psikolojik olarak kişilerin ruh sağlığı, sosyolojik olarak da toplum sağlığı açısından tehlikeli sonuçlar doğuracağını kaydetti. Keskin, denetimlerinin sıklaştırması için RTÜK yetkililerinin harekete geçmesi çağrısında bulundu. Bakırköy Psikiyatri Tedavi ve Araştırma Merkezi'nden psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan, kadın programlarında konu ve konuk seçme konusunda hassas olunması gerektiğini söylüyor. Akcan, "Bu kişiler en son çare olarak bu tarz programlara katılıyorlar. Dolayısıyla intihar ve cinayetler işlenebiliyor. Program sunucusu ve yapımcısı benzer sorunları seziyorsa program bittiğinde kişilerin güvenliğini sağlamadıkça serbest bırakmamalı." dedi. Geçmişte de cinayet ve intiharlar olmuştu Yasemin Bozkurt'un hazırlayıp sunduğu ve Kanal D'de yayınlanan 'Kadının Sesi' programına katılan Birgül Işık, memleketi Elazığ'a dönünce kendini otobüs terminalinde bekleyen oğlu tarafından vurularak öldürülmüştü. Işık'ın uğradığı saldırının ardından Yasemin Bozkurt'un Kanal D'deki 'Kadının Sesi' programı ve atv'de yayımlanan, Ayşenur Yazıcı'nın sunduğu 'Yalnız Değilsiniz' yayından kaldırılmıştı. Kasım 2005 tarihinde Show TV'de yayınlanan "Serap Ezgü ile Biz Bize" programına katılan 27 yaşındaki konfeksiyon işçisi ve iki çocuk babası Hasan Konduoğlu, sevdiği kızı kaçırmıştı. Aile tarafından reşit olmayan kızlarını kaçırmakla suçlanan Konduoğlu, kızı ailesine teslim etmişti. Aile ve sunucu tarafından canlı yayında sapık ilan edilen genç, kalbine ateş ederek intihar etmişti. Gencin cebinden çıkan mektupta sorumlunun program yapan kişi olduğu notu çıkmıştı. Yine Kanal D'de yayınlanan 'Kadının Sesi' programı başka bir cinayete sebep olmuştu. İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde berdel evliliği yaptığı eşi Tijen Alp'i (22) öldüren Kenan Alp'in (24) babası Kemal Alp, olayı televizyona çıkıp anlatan gelininin ailesini kurşun yağmuruna tutmuş, gelin Tijen Alp'in ağabeyi Yusuf Özbek (24) ve bir polis memuru ölmüştü.
<< Önceki Haber Aile sorunlarını ekranda tartışmalı mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER