Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
CHP'nin Aile Sigortası ile ilgili olarak, "
Hani Temel'in var ya fıkrası, 'Habu gördüğüm
rüya değilse' diyor ya Temel, bunlarınki de bu. Yere sağlam basmak zorundayız" dedi.
İ
Medya'nın 2010 yılının en başarılı siyasetçi, iş adamı,
sanatçı ve medya gruplarını belirlediği
ödül töreni Rixos Otel'de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödül törenine Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan, eski
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım,
AK Parti milletvekilleri Abdulkadir
Aksu,
Necati Çetinkaya, sanatçı
Orhan Gencebay ile çok sayıda davetli katıldı. Ödül töreni öncesinde
klarnet sanatçısı Hüsnü Şenlendirici bir konser verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ödül töreninde yaptığı konuşmada, 2010 yılının en başarılı lideri olarak kendisinin seçilmesinden büyük bir heyecan duyduğunu ifade etti. Bugün baharın müjdecisi
Nevruz bayramının milletçe kutlandığını ifade eden Erdoğan, Nevruz'un kardeşliği yüceltmesi temennisinde bulundu, çok yoğun bir
yurt dışı programının ardından öğleden sonra yola çıktığını ve
Türkiye'ye döndüğünü ve ayağının tozu ile ödül törenine katıldığını söyledi. Yarın AK Parti grup toplantısında temasları ile ilgili detaylı açıklamaları olacağını belirten Erdoğan,
Rusya,
Tataristan ve Suudi
Arabistan temaslarının bu
ülkelerle iş birliği açısından çok verimli geçtiğini kaydetti. Rusya'da Devlet Başkanı
Medvedev ve Başbakan Putin ile görüşmelerinin olduğunu hatırlatan Erdoğan, iş adamları ve turizm amaçlı gidecek olan vatandaşları sevindirecek olan önemli adımı orada attıklarını ve 2 ülke arasındaki vizeleri artık Rusya ile kaldırdıklarını söyledi. Tataristan'ın 2013 yılında Dünya
Üniversite Oyunları'na ev sahipliği yapacağını ifade eden Erdoğan, orada da Tataristan Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri olduğunu, oyunlar için yapılacak tesislerin müteahhitliğini Türk firmalarının üstlenmesi konusundaki isteklerini ilettiğini aktardı.
Suudi Arabistan'ın
Cidde kentinde de 11. Cidde
Ekonomik Forumu'na katıldığını ve Türkiye ekonomisi hakkında katılımcılara bilgi sunma imkanı olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de ekonomisindeki
gelişim ve değişimin ülke içinde tüm sıcaklığı ile hissedildiğini kaydetti. Her
seçimde milletin hükümete yönelik teveccühünün artmasının da bunun önemli göstergelerinden birisi olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'ye yurt dışından baktığınızda bu değişimi, dönüşümü, ilerlemeyi çok daha net bir şekilde görüyorsunuz. 8 yıl önce dünyanın 26. büyük ekonomisi, şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi, aktif dış politikası ile adından sıkça söz ettiren Türkiye, yurt dışında gerçekten büyük bir ilgi, takdir ve hayranlıkla izleniyor. 2009-2010 yılları arasında tüm dünya ekonomileri için olduğu
kadar bizim için de zor geçti.
Küresel finans krizinin etkisi başta
büyüme dış ticaret ve işsizlik olmak üzere tüm göstergelerde hissedildi ve hissedilmeye de devam ediyor. Türkiye küresel finans krizinde de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere nazaran farklı bir seyir izledi. Bu dünyada ki uluslararası finans krizi bizi teğet geçecek dediğimde birileri bizimle dalga geçmeye başlamıştı. Sonra Başbakan haklı çıktı demeye başladılar. Çünkü yere sağlam basıyoruz. İnanarak, bilerek yolumuza devam ediyoruz.
Teorik, pratik buluşmasını yakalamış bir anlayışla bu süreci işlettik. Bugün daha açık bir şekilde görüyoruz ki krizi en az etkiyle ülkemiz geride bıraktı. İnşallah 10 gün sonra 31 martta 2010 yılı 4. çeyrek büyüme oranları açıklanacak. Tahminlerimiz o yöndedir ki Türkiye ilk üç çeyrekte olduğu gibi 4. çeyrekte de yüksek bir büyüme kaydedecek ve milli gelirimiz 2008 seviyesi olan 730 milyar doları yeniden yakalayacaktır. Her ay 2., 2.5 puanlık düşüşlerle işsizlik kriz öncesi seviyeye doğru ilerliyor" diye konuştu.
"NE YAPTIĞINI BİLEN BİR HÜKÜMET İŞ BAŞINDA"
Bütçe dengeleri noktasında
ocak ve şubat aylarında üst üste fazla vermenin 28 yıl sonra yeniden gerçekleşmesinin son derece manidar olduğunun altını çizen Erdoğan, "Türkiye bir genel seçime gidiyor. 3 aydan daha kısa bir zamanda Türkiye sandığa gidiyor. Seçim sürecinde bu kadar az bir zaman kalmışken
bütçenin fazla vermesi, oluşan güven ve istikrar ortamının ne kadar güçlendiğinin de ispatı olmuştur. Yatırımcı,
girişimci geleceğe emin adımlarla yürümesi lazım. Bugün yatırımcı, girişimci esnaf artık hükümete ve hükümetin ekonomi politikalarına inanıyor. Seçim sonrası oluşacak manzarayı net olarak görüyor. Hiçbir şüpheye kapılmadan yoluna da devam ediyor. 2002 öncesinde bırakınız yarını, akşamı, bir saat sonrasını dahi göremeyen bir ortam varken bugün ekonominin tüm aktörleri gideceği yerden tutun geleceği tahmin ediyorlar. Projeksiyonlarını ona göre yapıyor ve başarı sağlıyor.
2023'ün Türkiyesi inşallah ilk onda olan bir Türkiye olacak" dedi. Ne yaptığını bilen bir hükümetin iş başında olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, dünyamna ev sahipliği yapacağınnın neresinde ne var, dünyanın her ülkesi ile konuşan bir hükümetin olduğunu söyledi.
"MEDENİ DÜNYA NEYİ KULLANIYORSA BİZ DE ONU KULLANACAĞIZ"
79 yılda kara yollarındaki bölünmüş yol yapımının 6 bin 100 kilometre olduğunu ifade eden Erdoğan, 8 yılda yaptıklarının 13 bin 600 kilometre olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Eğer biz 79 sene aynı hızla devam etseydik 130 bin kilometre yol yapardık ve Türkiye'nin yol diye bir sorunu kalmazdı. Hem medeni olmayı konuşacaksın ama patika yollarda yürüyeceksin. Böyle medenilik olur mu? Bunu ilk anlayan rahmetli
Özal olmuştur. Otoyollarla bu işe girmiştir ve şu andaki süreçte de bizler gerek otoyollarla, gerek bölünmüş yollarla 15 bin kilometre bölünmüş yol hedefimi açıkladığım zaman muhalefet yine benimle dalga geçmeye başlamıştı. Çünkü o, 6 bin 100 kilometreye bakıyordu. Buyrun işte biz yaptık. Şimdi 2023 hedefini açıklıyoruz bir 15 bin kilometre daha, çünkü yol medeniyettir, su medeniyettir. 3 yol var kara yolu,
deniz yolu, hava yolu. Bakın biz hava yolunu kaymak takımının yolu yapmadık. Biz hava yolunu halkın yolu haline getirdik. Artık uçaklara ülkemin orta tabaka gelir seviyesinde olanları da uçağa binmeye başladı. Medeni dünya neyi kullanıyorsa biz de Türkiye olarak onu kullanacağız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Seçime rağmen Türkiye bütçe dengesini bozmama alışkanlığını kazandı. Türkiye popülizmin değer ifade etmediği, hatta tepki ile karşılandığı bir siyasi alışkanlığını ve siyasi bilinç durumunu da edinmiştir. Bu yeni süreçte artık havada uçuşan vaatler, hesabı yapılmadan ortaya dökülen boş hayaller değil, planlar, projeksiyonlar, ayakları yere basan hedefler değer ifade ediyor. Biz yerine getiremeyeceğimiz sözü vermeyiz. Yola çıkarken biz bir söz verdik, ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız dedik. Geçmişte bu ülkede çok kuru kuruya vaatler yapıldı. Şunu vereceğim, bunu edeceğim filan falan yıllar geçti bunların hiçbirisi yerine gelmedi. Şimdi yine bunlar söyleniyor, evde oturan hanımlara maaşlar bağlanıyor şunlar oluyor bunlar oluyor. Tamam da bunlar nasıl verilecek, çalışanla çalışmayanın arasındaki şey nasıl dolacak? Sosyal devlet bilinciyle bunlar belli oranda zaten yapılıyor ama vereceğiniz rakamların hesabını hiç yapıyor musunuz diye sorduğunuz da yaptık zaten onların hesabını diyorlar ama biz masaya oturuyoruz ki bu hesaplarla bütçeyi kurtarmak mümkün değil. Ama iş adamları çıkıp da nedense bu konuda hiç açıklama yapmıyorlar. Nasıl bu işi yapacaksın demiyorlar. Gerçekler ortada, milleti aldatmayalım, samimi olalım. Dürüst olalım ve yapacağımızı söyleyelim. Hani Temel'in var ya fıkrası, 'Habu gördüğüm rüya değilse' diyor ya Temel, bunlarınki de bu. Çünkü yere sağlam basmak zorundayız. Kazandıklarımızın heba edilmesine, fedakarlıklarla elde ettiklerimizin çarçur edilmesine millet izin vermeyecek. Buna fırsat tanımayacaktır. Bu şekilde ilerleyerek 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yerimizi alacağız. Artık büyük düşünen bir Türkiye var, büyük düşünüyoruz ve o hedefleri ulaşmak için büyük adımlar atıyoruz. Türkiyeye yakışan da budur."
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından iMedya tarafından 2010 yılının en başarnyamna ev sahipliği yapacağınılı ödülünü aldı.