Erdoğan: Anında ihraç ederim

Başbakan Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye gitti. Ziyaret öncesi basın toplantısı düzenleyen Erdoğan gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Erdoğan: Anında ihraç ederim

ABD başkanı Barack Obama'dan geçen yıl Eylül ayında davet aldığını belirten Başbakan Erdoğan, zirvenin temel amacının küresel düzeyde yeterli güvenlik ve emniyet tedbirleri altında bulunmayan nükleer malzeme ve tesisin güvenliğinin artırılması için atılacak adımları belirlemek olduğunu söyledi. 'Nükleer maddelerin emniyeti, dünyamızı daha günvenli hale getirme yolunda tüm insanlığın paylaşması gereken bir hedeftir' diyen Erdoğan, "Her ülkenin hem ulusal hem uluslararası düzeyde sorumlulukları mevcuttur. Nükleer güvenlik 24 Eylül 2009 tarihinde liderler düzeyinde yapılan, benim de katıldığım Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumunda ele alınan en önemli konular arasındaydı. Önemli bir güvenlik konseyi kararı da kabul edilmişti. Hiçbir ülke nükleer silahların yayılması tehlikesiyle tek başına baş edemez. Bu mücadele kararlı, tuturlı ve ortak bir strateji çerçevesinde hakkaniyete uygun ve ayrımcılığa yol açmayacak biçimde yürütülmektedir. Türkiye bu anlamda taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle üstlendiği sorumlulukların bilincindedir. Bunların gereğini de yerine getirmektedir. İzleyeceğimiz politikları net ve kararlı biçimde belirledik. Toplantıya katılan liderlerle görüşmeler yapma fırsatım olacak. Zirvenin tüm milletler ve insanlık adına yararlı sonuçlar vermesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu. Anayasa değişikkilğiyle ilgili yüksek yargının eleştirileriyle ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, maddelerin komisyonda görüşülmeye başlandığını hatırlatarak HSYK, Anayasa Mahkemesi gibi mahkemelerin Avrupa ve Amerika'da nasıl belirlendiğini anlattığını ifade etti. Bu kurulların parlemonto ağırlıklı oluşturulduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu, "Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya'dan örnekler verdik. Bizde ise şu ana kadar parlementonun bu alanda hiçbir yetkisi yok, Şu anda da yok. Ne HSYK'ya ne Anayasa Mahkemesi'ne atar. Böyle birşey yokken bu telaş niye. Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Yeni atılan adımda Sayıştay ve Barolar Birliğinin gönderecği 1 aday 3 katı, Sayıştay da ise 2 üye 3 katı isim gönderecek. Parlamento bunu belirlenen sayıya indiriyor. Yine Sayıştay gönderiyor. Parlamentonun yapacağı katkı bu. Diğerleri de yine süreç neyse devam edecek. Anayasa Mahkemesi aynı şekilde. Parlamentonun orada hiç bir katkısı yok. Peki nesine müdahale ediyor. Sayısı artıyor., Bu rahatsız ediyor. Anayasa Mahkemesi 17 üyeden teşkil olacak. Bundan rahatsız oluyorlar diye düşünüyorum. Dışardan cumhurbaşkanımızın belirleyeceği isimler olsun. Buna karşı bazı olumsuz yaklaşımlar oldu.Yapılan çalışmada buda çıkarıldı. 19 olarak düşünülüyordu. 17'de karar kılındı. Bütün bu olumlu yaklaşımlar konsensus oluşsun diye yapılırken hala bazı yüksek yargı temsilcilerinin zaman zaman çıkıp bu tür açıklamalar yapması yasama organlarının mensupları olarak bizleri üzmektedir. Biz şu anda yürütme organı alarak aynı zamanda yasamanın da mensubuyuz. Bizim görevimiz yasa, anayasa yapmaktır. Bunu bizden öncekiler yaparken oluyordu da bizim dönemiz de yapılması niye rahatsız ediyor. Kaldı ki ülkemde her kesim kesinlikle bir anayasa değişikliğinin yapılmasını istiyor. Hele hele 1982 anayasasının kesinlikle değişmesinde bir konsensus var. Ve ilginç olan yan şu kamuoyu araştırmasında halkımız böyle bir değişikliğin kesinlikle yapılmasını bizim getirdiğimiz paketin yeterli olmadığını sayısal olarak ufak olduğunu daha geniş kapsamlı olması gerektiğini ısrarla bizim yaptığımız görüşmelerde söylediler. Parlemonto içi, parlamento dışı partiler,STK, medya ve akademisyenlerle yaptığımız görüşmelerin neticesinde söylüyorum. Bu kadar geniş tabana yaymayı hedefliyoruz. Yine bu çalışmayı yaparız. Parlamentoda beklenen sayıyı bulmamız halinde böylece bu yasalaşmış olacaktır. Eğer 330-367 arasında bir rakam da kalırsak rdeferandum yolu açılacak ve milletimize gideceğiz. Ben inanıyorum ki milletimiz de kararını verecek ve yola devam edeceğiz". NÜKLEER SİLAHLANMA İsrail ile İran arasında süren nükleer silahlanmayla ilgili tartışmalara da değinen başbakan Erdoğan, bölgede nükleer silahlanmayı arzulamadıklarını ifade etti. "İran konusunda bu kadar hassas olan dünyaya çağırımız olacaktır" diyen Erdoğan, "İran bende yok diyor. Kesinleşen birşey de yok, Biz nükleer enerji için çalışma yapıyoruz diyor. Ama ben tabii hafıza kayıtlarını okuyamam. Ben sadece söylenen ve Atom Enerji Kurumunun kesinleşen bir durumu ortaya koymadığını İran'ın da şeffaf olmadığını ve ihtimaller bir yargılama içine girmenin doğru olmadığına inanıyorum" diye konuştu. ATOM ENERJİSİ KURUMU'NA YÜKLENDİ İsrail'in Atom Enerjisi üyesi olmadığını söyleyen Erdoğan, İsrail'in kendilerinde nükleer silahın olduğunu kabul ettiğini ifade etti. Dünyanın İsrail'e karşı herhangi bir çağrı herhangi bir tutum göstermediğini ifade eden Erdoğan, "Bizde uluslararası camiaya diyeceğiz ki niye bir tutum takınmıyorsunuz. Bu kuruma üye olmak suç mu?. Üye olursanız size bazı yükler biniyor. Üye olmazsanız istediğinizi yapabiliyorsunuz. Bunun üzerine gidilmesi gerekiyor. Biz bundan rahatsızlık duyuyoruz" şeklinde konuştu. ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER Obamayla yemek sonrası bazı görüşmeler yapacağını söyleyen Erdoğan, "öncelikli konularımız Ermenistanla ilgili gelişmelerdi" dedi. Özel temsilci olarak Dışişleri Bakanı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nu Ermenistan'a gönderdiğini belirten Erdoğan, "Bir mesajımı Sarkisyan'a ulaştırdım. Ardından sayın Aliyev'e mesajımı Sinirlioğlu'yla özel temsilcim olarak gönderdim. Bütün bu çerçeve içerisinde değerlendirme fırsatımız olacak. Bazı habarler duyuruyoruz. Bunlar bizi üzüyor. Biz bölgede barışın huzurun sağlanabilmesi için MİNSK üçlüsün aktif olması neticeye varacak çalışmalar yapmasını istiyoruz. Sayın Obama,Nedmedev ve Sarkozy ile görüştük. Kendisinin bunu izleyeceğine dair sözü var. İkili görüşmelerimiz de bunları görüşme fırsatımız olacak" diye konuştu. "BAYKAL KADAR ŞARK KURNAZLIĞI YAPARIZ" Cumhurbaşkanının görevinin nerede başlayıp nerede biteceği konusundaki soruya Erdoğan, "Cumhurbaşkanı yasama organının başı değil. Yasama çalışmasını yapacak kanunlaşacak ve cumhurbaşkanına gidecek. Daha sonra inceleyecek ya iade eder veya onaylar. Bir defa bunu görmeden sayın Baykal sayın cumhurbaşkanımızı siyasallaştırmanın gayreti içeresindedir. Tarafsızlık ilkesini gölgelemek istiyor. Böyle bir şark kurnazlığının içerisinde. Bu konuda meclis başkanından destek istemektir. Meclis Başkanının devreye girmesini istemelidir. Katkınız olsun dedik. Ama biliyorsunuz verileren teklifin kapağını bile açmadan Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz dediler. Ama okumadan görmeden bilmeden böyle bir adım attılar. Şimdi bu tür bir yaklaşım var. Bir çok yönleri var. Yapılan açıklamayı dinlediğiniz zaman garip şeyler var. 3 madde dışında destek verelim meclisten geçirelim. 3 maddeyi cumhurbaşkanı iade etsin. Referanduma götürecek şekilde yollasın. Şimdi bunu sıradan konuşursanız hoş gibi görünüyor. Böyle birşey yapılacaksa merci meclis başkanımızın başkanlığında grup başkan vekillerinin ortak yapacağı çalışmadır. Böyle bir şey varsa biz bunda varız. Biz her türlü olumlu adımda varız. Ama şark kurnazlığna gelince biz sayın Baykal kadar en az o şark kurnazlığını biz ona yaparız"diye yanıt verdi. BAYKAL'A SALDIRI CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a Van ziyareti sırasında düzenlenen saldırı ile ilgili olarak 2 müfettişin görevlendirdiğini ifade eden Erdoğan, "Ben kalkıp her konuyla ilgili açıklama yapmama gerek yok. İçişleri bakanıma bu konuyu inceletin dedim. Bakanım da 2 müfettişi gönderdi. Bundan daha güzel bir uyguluma olur mu? Herşeyin hesabını kalkıp ta sayın Baykal'a verecek halimiz yok. Ancak partimi gölgeleme gayretlerini boş olduğu ortada. İsminden bahsedilen arkadaşın İstanbul'da olduğuna dair kendileri açıklıyor. Fakat ne olursa olsun partimin herhangi bir mensubu olayların içindeyse partimde barındırmam. Anında ihraç ederim. Hemen disipline sevk ederim. Bizim partimiz de bu tür anlayış barınamaz. Partimizi fiili anlayışa değil, fikri düşünce anlayışına üzerine bina ettik ve bu yola böyle çıktık. Bugüne kadar da herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonra buna prim vermeyiz" diye konuştu. POLONYA LİDERİNİN ÖLÜMÜ Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'nin uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ikiz kardeşleri iyi tanıdığını ifade etti. Uçağın düşmesinin ardından yaptığı "umarım kazadır." açıklamasıyla ilgili sorulara başbakan Erdoğan, "Tarihten bu yana bu tür olumsuz şeyler oldu. On yıllar sonra bunların çok farklı raporları çıktı. Sayın Putin bizzat ben takip edeceğim diyor. Bu kara kutu incelendikten sonra gerçek ortaya çıkacak. İfade ettiğimiz olumsuzlukların olmasını istemiyoruz. O yüzden temennim kaza olsun dedim" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, cenaze törenine katılıp katılmayacağı ile ilgili başka bir soruya ise "Sayın cumhurbaşkanımızla görüşeceğiz. Cumhurbaşkanımız katılacak mı katılmayacak mı? Onu da bilemiyorum. Merasim belirlendiği an değerlendirmelerimizi yapacağız. Yakından görüştüğümüz bir meslektaşımız. Türkiye'ye karşı olumlu yaklaşımları var. İkiz kardeşini de iyi tanırım. Çok farklı alt yapıları olan isimler. Yanındaki tüm mesai arkadaşları önemli isimler. Polonya'nın da bu nokta da meydana gelen hava açıkça görülüyor. Bu bir sevginin tezahürüdür. Kendisine rahmet Polonya halkına başsağılığı diliyoruz"diye yanıt verdi "ASKERİ YARGI CEVAP VERDİ" Anayasa çalışmaları ile ilgili yüksek yargının eleştirileri ile ilgili başka bir konuya da değinen Erdoğan, Askeri yargının çalışmala konusunda yazılı olarak cevap gönderdiğini açıkladı. Diğer yargı organlarından herhangi bir açıklama gelmediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Sadece meydanlarda siyaset yapıyorlar. Neyin brifingini kime veriyorsunuz. Bu işin yeri yasama organıdır. Sizden katkıda bulunun diyor. Siz bu talebe cevap vermiyorsunuz. Güya brifing verip halkı farklı biçimde yönlindirecekler. Bunların hepsi bir gerilim yapmanın çalışmalarıdır. İşte siyasallaşmak bu. Bu siyasi bir çalışma. Dürüst olsalar samimi olsalar açıkça söylerler. Siz bunu söylemiyorsunuz. Komisyon çalışması bitecek. Zaten salı günü şerhler düşelecek. Cuma günü genel kurulda görüşeceğiz. Siz katıda bulunmak istemiyorsunuz. YARSAV'da oturup konuşuyorsunuz. Medya üzerinden böyle bir baskı varsa baskı yapılan savcı ve hakimlerde konuşması lazım. Bize baskı yapılıyor demesi lazım,. Bu yürekliliğide hepsinin söylemesi lazım. Bu kadar açık şeffaf olamazsak biz ülkemizde arzuladığımız yarınları kuramayız. Kimse kimseye baskı kurmaya hakkı yok" şeklinde konuştu. 1 MAYIS KUTLAMALARI 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına ilişkin bir soruya Başbakan Erdoğan, o yetkinin Valiye devredilğini söyleyerek cevap verdi. 1 Mayıs'ın kendileri tarafından bayram ilan edildiğini ifade eden Erdoğan, "Geçmişte olduğu gibi emek dayanışma günü olarak belirlenmiş bir gün. İşçilerin yıllar yılı beklediği bir hakkı verdik. Yetkiyi valimize verdim. Emniyet teşkilatıyla ve taraflarla bu konuyu konuşup bayram havasında kutlamalarını tavsiye ediyoruz istiyoruz. Yasama ve yürütme olarak yapılması gerekeni yaptık. Valilik ve emniyet teşkilatımızla gerekeni yaptık. Bizim açımızdan bir sıkıntı söz konusu değildir" diye konuştu. DHA
<< Önceki Haber Erdoğan: Anında ihraç ederim Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER