Kıyılardaki en büyük talanı kim yaptı?

Türkiye, 2006'nın son günlerini orman talanı haberleriyle geçirdi. İstanbul'un akciğeri sayılan Beykoz'daki kaçak yapılaşma, gazetelerin manşetlerine taşındı.

Kıyılardaki en büyük talanı kim yaptı?

Yüzde 6'lık inşaat iznini yüzde 96'ya çıkarmakla suçlanan Acaristanbul, Acarkent ve Beykoz Konakları'nın yıkılması için düğmeye basıldı. Ancak Türkiye'deki yeşil alan ve çevre tahribatı ormanlarla sınırlı değil. Bayındırlık Bakanlığı'nın yaptığı bir araştırma, devlet kurumlarının kıyı tahribatında ilk sırada yer aldığını ortaya çıkardı. Meclis'in talebi üzerine Isparta'daki Eğirdir ve Elazığ'daki Hazar göllerinde inceleme yapan müfettişler, akıllara durgunluk veren manzaralarla karşılaştı. Hazırlanan rapora göre, Hazar'ın çevresine kaçak bina yapmayan devlet kuruluşu neredeyse yok. Bayındırlık Bakanlığı'nın araştırmasına göre, Kuzey Batı Akdeniz'de bulunan ve 'göller yöresi' olarak bilinen bölgedeki toplam 65 gölden 35'i kurudu, diğerleri ise aynı tehditle karşı karşıya. Bölgenin en büyük gölü olan Eğirdir'in hâli ise içler acısı. Bölgedeki zirai ve sanayi faaliyetleriyle yerleşim birimlerinin atıkları, gölü olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca Eğirdir ilçe merkezi ile Yeşilada Mahallesi arasında yapılan karayolu da gölün doğal döngüsünü bozuyor. Çevre konusunda duyarlı kurumlardan biri olan TSK, Eğirdir Gölü kıyısındaki Askerî Subay Gazinosu'na kaçak iskele, Hazar Gölü kıyısına da kaçak kamp inşa etmiş. Elazığ Emniyet Müdürlüğü'nün de Hazar Gölü kıyısında ruhsatsız kampı bulunuyor. Eğirdir Belediyesi, bazı tasarruflarını çevre ve kıyı mevzuatına aykırı olarak geliştiriyor. Bakanlık Teftiş Kurulu Başmüfettişi Ayhan Uz imzalı raporda, söz konusu usulsüzlüklerle ilgili belediye yetkilileri hakkında gerekli işlemlerin yapılması isteniyor. Raporda, kıyıda İmar Kanunu'na aykırı olarak yapılan 11 yapı tespit edildiği belirtilirken, "Yazla Plajı'nda bulunan Askerî Subay Gazinosu'nun bulunduğu yerdeki iskelenin plansız ve belediyeden gerekli izin alınmaksızın kaçak olarak yapıldığı anlaşılmış olduğundan, söz konusu iskeleye ilişkin olarak belediyece yasal işlemlerin başlatılmasını sağlamak amacıyla, konunun İçişleri Bakanlığı'na bildirilmesi gerekir." deniliyor. Raporda ayrıca ilçeye kıyısı olan Barla Belediyesi'nin de bazı kaçak yapılara inşaat izni verdiği, bu konuyla ilgili belediye personeli hakkında işlem yapılması talep ediliyor. Göl kenarında, belediye mücavir alanları dışında ise kaçak 42 ayrı yapının olduğu ifade ediliyor. TBMM kaçak yapılaşmaya el attı Bayındırlık Bakanlığı'nın Hazar Gölü'yle ilgili görevlendirdiği komisyonun raporu, bu gölün Eğirdir'e oranla çok daha ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Bakanlık Teftiş Kurulu başmüfettişlerinden Kenan Dolaş imzalı raporda, belediye sınırları içindeki bazı kaçak binalarla ilgili yıkım kararı alındığı; ancak bu sınırlar dışında çok sayıda kaçak resmî kurum binası olduğu kaydediliyor. Bayındırlık Bakanlığı'nın raporlarını inceleyen TBMM Dilekçe Komisyonu, tespit edilen kaçak yapılarla ilgili gerekli işlemlerin yapılması için oybirliğiyle karar aldı. Kararların uygulanması için İçişleri Bakanlığı'na yazı gönderilecek. Komisyonun raporlar ışığında hazırladığı karar metninde de, sorunun boyutuna ilişkin tespitlerde bulunuldu. Çevre sorunlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, "Yaşanan sorunlar, kanun koyucunun sulak alanların korunmasına ilişkin açık iradesine karşın, uygulamanın bu irade doğrultusunda gerçekleşmemesinden kaynaklanmaktadır." ifadelerine yer verildi. Çevre konusunda birçok kurumun yetki sahibi olduğu; ancak tasarruf kullanımında yetki karmaşası yaşandığına dikkat çekilen komisyon kararında, şu eleştiri yapıldı: "Temiz su kaynakları üzerinde kamu kuruluşları asıl tasarruf yetkisinin kendilerinde olduğunu iddia etmekle beraber, söz konusu hizmetin yerine getirilmemesinden kaynaklanan kusuru ve sorumluluğu kendi üzerlerine almamakta ve çoğu zaman başka iradelere bırakmaktadırlar." Hazar Gölü de kamu kuruluşlarınca parsellenmiş Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Gölü çevresindeki çarpık yapılaşma görenleri hayrete düşürüyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının parsellediği göl kenarı, neredeyse sıradan vatandaşlara kapatılmış durumda. Gölün etrafındaki çarpık yapılaşmayı özellikle kamu kuruluşlarına ait dinlenme tesisi ve kamplar oluşturuyor. Bunların arasında Elazığ Emniyet Müdürlüğü, Elazığ Defterdarlığı ve Devlet Su İşleri gibi kurumların yanı sıra özel sektöre ait dinlenme tesisi ve kamplar bulunuyor. Sivrice Belediye Başkanı Hasan Karabulut, Hazar Gölü çevresinin 1992 yılında sit alanı olarak koruma altına alındığını belirterek, bundan önce ruhsat alan yapılara müdahale edemediklerini söyledi. Gölün kendisi ve içinde bulunan adaların 1. dereceden sit alanı olduğunu vurgulayan Karabulut, "Birinci dereceden sit alanında yapılaşmaya izin vermiyoruz. 2. dereceden olan yerlere ise zamanında yapılan yapıların dışında ruhsat vermiyoruz." dedi. Hazar Gölü ile Diyarbakır yolu arasında kalan kısmın 2. dereceden sit alanı olduğunu anlatan Karabulut, bu yolun üzerindeki alanların ise 3. dereceden sit alanı olduğu bilgisini verdi. Karabulut, 3. dereceden olan yerlere imara uygun olduğu zaman ruhsat verdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Hazar Gölü çevresi 1992 yılından önce sit alanı olarak kabul edilmemişti. Bu tarihten önce Elazığ Bayındırlık Müdürlüğü tarafından yapılan dinlenme tesisi ve kamp merkezlerine izin verilmiş durumda. Bu nedenle biz zamanında yapılan yapıları yıkamıyoruz. 1992'den sonra inşa edilen ve edilecek yapıları engelleyebiliyoruz. Şu an itibarıyla göl kıyısında 2. dereceden sit alanında tapusu olduğu için dinlenme tesisi yapan bir kişi bulunuyor. Bu vatandaşımız kendi tapusunun olduğunu belirtiyor. Ancak burası artık sit alanı olarak kabul edilmiş. Biz mahkemeye verdik ve kazandık. İnşallah burayı yıkacağız." Bundan sonra çarpık yapılaşmaya izin vermeyeceklerini vurgulayan Karabulut, "Hazar Gölü'nü bundan sonra korumak için elimizden geleni yapacağız, bundan kimsenin endişesi olmasın." diye konuştu. Eski bakanın villası yıkılacak Elazığ'daki Hazar Gölü kıyısında kaçak villası olduğu ortaya çıkan ANAP'lı eski bakanlardan Salih Yıldırım, inşaatı yaparken ihmalkârlık nedeniyle ruhsat almadıklarını, villanın yeni mevzuata göre 'haklı' olarak yıkılacağını söyledi. Yıldırım, villasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kanunlar bu tür yapılara olanak verdiği sürede Hazar Gölü kıyısında bir inşaatımız oldu. Ancak ihmalkâr davranarak ruhsata müracaat etmedik. Şimdi ise yasak konumuna girdi ve yıkılacak. Villada hiç oturmadık; ancak yasanın buyruğuna uyduk, yıkıma bir itirazımız yok." dedi. Yıldırım, villanın yıkılacak olmasının kendisine bir 'ders' olduğunu sözlerine ekledi. Hazar Gölü kıyısındaki bazı ruhsatsız yapılar Karayolları Genel Müdürlüğü kamp yeri Fırat Üniversitesi Hidroloji Araştırma Birimi ve Eğitim Merkezi Kampı Sivrice Belediyesi Gazinosu ve İzcilik Kampı Çimento Fabrikası'na ait dinlenme tesisi Şeker fabrikasının kullandığı kamp TEK Gıda-İş Sendikası lojmanları Maden Tetkik Arama (MTA) Kampı Sivrice Meteoroloji Hizmet Binası Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kampı Kolordu ve Emniyet'e ait kamplar PTT, Demiryolları ve Köy Hizmetleri kampları İl Sağlık Müdürlüğü Dinlenme Tesisleri Maliye Bakanlığı ve Devlet Su İşleri kampları TEK Gıda-İş Sendikası Kampı İller Bankası su pompalama istasyonu Elazığ Belediyesi ve Özel İdare kampları
<< Önceki Haber Kıyılardaki en büyük talanı kim yaptı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER