Olayın kahramanı dertli

Konya'da başörtülü doktorların hastanın testislerinden ultrason çekmediğine dair haberi, olayın kahramanı tarafından yalanlandı. Hasta A.F.G., “Ultrason odasındaki kadınların başları açıktı̶

Olayın kahramanı dertli

Başörtülü doktorların hastanın testislerinden ultrason çekmeyi reddettiklerini iddia eden Hürriyet gazetesinin pazar günü yayınladığı haberin asılsız olduğu ortaya çıkarken, haberin ayrıntıları olarak verilen bilgilerin de tamamen yalan olduğu söz konusu hasta ve babası tarafından dile getirildi. BAŞLARI AÇIKTI Konya Numune Hastanesi'nde “başörtülü doktor erkek hastanın ultrasonunu çekmedi” iddiasının yalan olduğunu, daha önce yüzlerce kez bayan doktorların hasta ayrımı yapmadan çektikleri ultrason kayıtları ortaya koyarken, hasta A.F.G olayı Yeni Şafak'a şöyle anlattı: “O gün (13.11.2006) hastanede ultrason odasına girdiğimde personel tarafından elimdeki kağıda baktılar ve acil olmadığı için ultrasonumu hemen çekemeyeceklerini söylediler. Başı açık kumral bir kadın doktor vardı. Saçları peruk filan da değildi, basbayağı saçtı. Başörtülü bir doktor görmedim. Ben Uğur Dündar'ın ekibinden kişilere de aynı şeyleri söyle-dim. Bu başörtüsü nereden çıktı, anlamadım. Oradaki kadın bana yetkisinin olmadığını söyledi. Ayrıca kendisinin doktor mu yoksa hemşire mi olduğu konusunda net bir bilgim yok.” GAZETECİ YEMİNİ YOK MU? A.F.G, “Ortada bir ihmal olduğu benim durumumdan zaten anlaşılıyor. Ama bunun başörtüsüyle ilgisinin olduğu gazetede çıkınca biz ailece utanç duyduk. Abimin hanımıyla birlikte çektirdiğimiz bir fotoğrafı, ablamı kandırıp 'aile fotoğrafınız lazım' diyerek almışlar ve yengemi 'kız arkadaşım' diye yazmışlar. Burası köylük bir yer, utanıyoruz” diye konuştu. A.F.G'nin 46 yaşındaki babası Osman G. ise, Konya Numune Hastanesi'ndeki olayın çarpıtıldığını belirterek, “En çok üzüldüğüm konu başörtüsünün bu meseleye dahil edilmesidir. Uğur Dündar'ın adamları hepimizle konuştular ve bize hiç bir şekilde 'başörtülü doktorun filmi çekmek istemediği' gibi bir şeyden söz etmediler. Bu mesele öyle abartıldı ve saptırıldı ki doktorların Hipokrat yemini var ama gazetecilerin de böyle bir yemini yok mu diye aklımdan geçirmeye başladım. Dündar beni telefonla aradı. Elemanlarını gönderip yanlışı düzelteceğini söyledi ama yapmadı. Başörtüsü konusuna bizi alet ettikleri için dava açacağım” dedi. MEDYAYA NE DİYEYİM Baba Osman G., gelininin küçük oğlu A.F.G'nin sevgilisi olarak lanse edildiğini hatırlatarak, “Burası 50 hanelik bir orman köyü. Şimdi biz kime ne anlatalım, ne söyleyelim. Bunu Sayın Uğur Dündar'ın bana açıklaması gerekmiyor mu? Bu yapılan hangi onura, ahlaka sığar, bu nasıl bir gazeticiliktir” diye sordu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatı ile başlatılan soruşturma sürüyor. Müfettişlerin, Mersin'in Mut ilçesine de giderek olayda mağdur edildiği iddia edilen çoban A.G ve yakınları ile de görüştüğü belirtildi. Oğlum bu işi kimin yapacağını bilemez Baba Osman G. “O an orada bulunan personel çocuğa soyun demiş. Çocuk ne bilsin o kadının sadece ciğer filmi çektiğini. Personel de 'Bu bayan onu çekemez' demiş. Görevlilerin ultrasonun çekileceği yere yönlendirmesi gerekirdi. Raporda akşam bayan çekmedi etmedi diyor. Ama akşam zaten böyle bir ultrason talebi olmamış ki. Sabah doktor geldikten sonra film talebinde bulunmuş. O kadının doktor olmadığını, ultrasonun doktor tarafından mı teknisyen tarafından mı olduğunu bilmez ki benim oğlum” diye konuştu. Doktorlar röntgenleri defalarca çekmişler Başörtülü oldukları için, testis röntgenlerini çekmedikleri iddia edilen doktorlar Dr. Ayşe Yüceaktaş ve Dr. Kezban Arbağ'ın yazdığı diğer testis raporlarını inceleyen Ürolog Operatör Doç. Dr. Faruk Gönenç ve Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, ultrason çekilmeden bu raporların düzenlenemeyeceğini söyledi. Doktorlar, 2 bayan doktorun testis ultrasonu çektiğini raporların ortaya koyduğunu belirtti. Hatipoğlu, aynı doktorlar tarafından başka hastalar için hazırlanmış raporların, doktorların başörtüsü ile ilgili özel bir tetkik tercihleri olmadığını ortaya koyduğunu söyledi. Dündar'a şiirle cevap Uzun zamandır şiir yazdığını söyleyen Baba Osman G., yaşadıkları olayla ilgili olarak Uğur Dündar'a ithafen şu şiiri yazdı: BİZDEN SELAM OLSUN DÜNDAR'A Bizden selam olsun Uğur Dündar'a Olayları abartmadan yazmalı Kayığa binip de atmasın nara Dalgaları baratmadan yazmalı Röportaj yapıp açık sözlüce Yazısını yayınlayıp hızlıca Saman altı su salıp da gizlice Niyetini debertmeden (açığa vurmadan) yazmalı Hipokrat yemini vardır doktorun Hakikate tabi olmalı yorum Kılıflı kılıfsız olmaz mı sorun Yalanını zıbartmadan yazmalı Hakikat kabuldür olsa da acı Sineme değse de en keskin ucu Birileri giyerken şöhreti tacı Onuruma dert etmeden yazmalı YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Olayın kahramanı dertli Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER