Sorun tatlıya bağlandı - Foto

Alperen Ocakları Genel Başkanı Gürgür, "Alperen Ocakları'nın zaten sanata ve sanatçıya karşı protestosunun olması düşünülemez." dedi.

Sorun tatlıya bağlandı - Foto

Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı Alperen Ocakları'na davet etti. Gürgür, "Alperen Ocakları'nın zaten sanata ve sanatçıya karşı protestosunun olması düşünülemez." dedi. Sanatçı İdil Biret ise, kendisine verilen çiçeğin özrün bir işareti olduğunu söyledi. Topkapı Sarayı'nda bir araya gelen Alperen Ocakları heyeti, Piyanist İdil Biret ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti. İlk sözü alan Abdullah Gürgür, gerginliğin devam etmemesi adına böyle bir adım attıklarını belirtti. Gürgür, "Ülkemizim içinden geçtiği bu sıkıntılı süreçte Alperen Ocakları ismi üzerinden toplumun gerilmesine daha fazla müsaade edemezdik. Bizler de birbirimizle diyalog kurmanın aslında ne kadar kolay olabileceğini bu topluma bir gençlik teşkilatı olarak hatırlatmak adına bir girişimde bulunduk. Gerginliğin bu vesileyle sona ermesi için bir girişimde bulunduk. Zaten tepkimizin ardından da sanatçının şahsı ve sanatıyla alakalı herhangi bir tepkimizin olmadığı, tepkimizin organizatör firmanın afişleme sistemiyle ve organizasyonun konseptine olduğunu daha önce de açıklamıştık. Alperen Ocakları, burada üzerine düşen hassas görevi yerine getirdi ve gerginliklerin sona ermesi için bir adım attı. Bundan sonraki süreçte artık kamuoyumuz, basınımız ve bu konuyla ilgili açıklama yapan taraflar da aynı samimiyet testinden toplumun nazarından geçmeli." diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı Alperen Ocakları'na davet eden Gürgür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kültür Bakanımız da gerginliğin devam etmemesi adına bir girişimde bulunabilmeli. Biz de bir girişimde bulunarak Kültür Bakanımızı Alperen Ocakları'na davet ediyoruz. Gençlerimizin kültür seviyelerini bizzat müşahade etmelerini istiyoruz. Hatta Kültür Bakanlığı'yla ortak organizasyonlar yapabileceğimizi bu vesileyle ifade ediyoruz. Bu toplumdaki gerginliklerden kimse fayda görmez. Yalnız hep birlikte bu süreçte birşey gözlemledik; 3 günde bir kurumsal yapı nasıl ötekileştirilebiliyor hep birlikte gördük. Böyle bir yayın politikasına da gerek yoktu. Hepimiz bir olalım, birlik olalım, beraber olalım, topluluk içindeki birliği esas kabul edelim, birbirimizi sevmeyi artık başaralım diye düşünüyoruz." -"İDİL HANIMA ÇİÇEK VE KİTAP HEDİYE ETTİK" Piyanist İdil Biret'in kendilerini çok nazik bir şekilde karşıladığını ifade eden Gürgür, "Kendisinin de bu olaylardan rahatsız olduğunu ifade etti. Eşi, gençlerimizin tepkilerini gösterirken kullandığı doneler hakkında beğenilerini ifade etti. Donelerden Türk bayrağı kullanıldığından bahsetti, İstiklal Marşı okunmasından bahsetti, milli ve yerli ögelerin bulunduğundan bahsetti. 'Bu kadar ortak paydaya rağmen niçin anlaşamıyoruz?' diye birbirimize sorduk. Fakat sıkıntımızın zaten bir birimizle olmadığını bir kez daha dile getirdik. Esas sıkıntının mercii neyse bunlar karşılıklı olarak ifade edildi. Bu vesileyle İdil hanım ve ailesinin kesinlikle bir tedirginliğe kapılmasının yersiz olduğunu ifade ettik. Alperen Ocakları'nın zaten sanata ve sanatçıya karşı protestosunun olması düşünülemez." şeklinde konuştu. Abdullah Gürgür, "Özür dilediniz mi?" şeklindeki soruya, "Biz telefonda da iyi dileklerimizi ilettik. Karşılıklı iyi dilekler ifade edildi. Karşılıklı hediyeleşme de oldu. İdil hanıma bir buket çiçek ve şehit liderimiz rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehadeti sonrasında Alperen Ocakları'nın hazırladığı '21. Yüzyılda Bir Alperen: Muhsin Yazıcıoğlu' isimli eseri hediye ettik." diye cevap verdi. Eylemin daha yumuşak bir tarzda olabileceğini belirten Gürgür, "Toplumda yapıcı mesajlar vermek adına eylemin kopseptini böyle algılamıyorduk. Eylemin kopsepti biraz kavl-i leyyin olabilirdi, daha yumuşak bir üslupla bu tepki ifade edilebilirdi." dedi. İDİL BİRET: "ÇİÇEK, ÖZRÜN İŞARETİDİR" İdil Biret ise, Alperen Ocakları heyetinin kendisinden özür dileyip dilemedikleri yönündeki soruya, "Bana çiçek getirdi Alperen delegasyonu, teşekkürle kabul ettim. Bu şekilde bu hadise de tatlıya bağlanmış oldu. Tabi tabi… bu çiçekler onun işaretidir." şeklinde cevap verdi. Görüşmeyi önce kendi evinde yapmayı planladıklarını ifade eden Biret, grubun kalabalık olacağının öğrenilmesinden sonra Topkapı Sarayı'nda karar kıldıklarını sözlerine ekledi. İlk önce bizim evde olacaktı fakat, büyük bir topluluk olacağını öğrenince burada yapılmasına karar verildi. Prof. Dr. İlber Ortaylı da, olayın tatlıya bağlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ortaylı, "Yeniden şaraplı bir konser olsa izin verir misiniz?" sorusuna, "Ne demek şaraplı? İdil Biret orkestrası. Çeykovski, Bethoven her zaman burada olur tabiî ki." cevabını verdi. Ortaylı, basın açıklamasının yapıldığı alanın konserin verildiği alanla aynı yer olduğunu ve buranın kutsal mekan olmadığını sözlerine ekledi.
<< Önceki Haber Sorun tatlıya bağlandı - Foto Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER