TSK'da reorganizasyon lazım mı?

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit'in konuşması TSK'nın tartılmasının önünü kesmedi.

TSK'da reorganizasyon lazım mı?

TSK'nın daha da tartışılacağını söyleyen Zaman Gazetesi Yazarı Mehmet Kamış TSK, Türkiye'nin birinci gündemi olmasının kaçınılmaz olduğunu yazdı. İşte Kamış'ın analizi ve çözüm önerisi : Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, geçtiğimiz hafta iki gazeteye konuştu. Aynı dönemde konuşan üst rütbeli başka bir asker daha vardı. Bu isim, suikastların hedefinde olduğu ileri sürülen Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit'ti. Yani TSK, Türkiye'nin birinci gündemi olmaya devam etti. Bu sadece geçen haftaya özel bir durum değil. Yıllardır bu ülkenin birinci gündem maddesi TSK ve görünen o ki uzun bir müddet daha gündemin başında yer almaya devam edecek. Adını bile saymaktan yorulduğumuz darbe planları, cuntacılık, suikastlar, esrarengiz intiharlar, ıslak imzalar, eylem planları, video görüntüleri ve buna benzer yanlışlar yüzünden Türkiye asker ile yatıyor asker ile kalkıyor. Türkiye'nin en çok konuşulan en çok tartışılan, en çok gündeminde olan konu maalesef ordu! Bir taraftan 800 bin nüfusuyla dünyanın en büyük ordularından biri olan TSK, diğer taraftan bunun 60 binini orduevlerinde görevlendirecek kadar hesapsız ve savurgan bir yapı. Bir taraftan ülkenin dış dünyaya karşı en büyük güvencesi, diğer taraftan enerjisinin büyük bir bölümünü iç düşmana (!) hasretmiş, Türkiye'deki her türlü gelişmeye müdahil bir siyasi argüman... Ve böylesine dev bir kurumu yönetenler, askere karşı asimetrik bir harekâtın varlığından bahsederken, morallerinin bozuk, sabırlarının taşmak üzere olduğunu söylüyor. Bu konuda kısmen haklılar. Son yıllarda asimetrik bir harekât olmasa da askerin ağır bir dille eleştirildiği, kritiğe tutulduğu, kamuoyunda soru işaretleriyle anıldığı doğru. Bu kadar siyasetin, gündemin göbeğinde olduğu müddetçe TSK'nın kendisini yıpratmaması mümkün değil. Hem Türkiye'nin her yerinde olacaksınız, her konuda görüş belirtip tavır alacaksınız, katsayı gibi meseleleri bile yakından takip edip bu konuda istikamet belirleyeceksiniz hem de hiç kimsenin söz söylemediği, kimsenin kritiğe tutmadığı bir konum isteyeceksiniz... Hem göstere göstere; Dağlıca'da baskın yiyeceksiniz, gencecik evlatlarımızın toprağa düşmesi kamuoyunun kafasında müphemliğini koruyacak, hem de iki ay sonra eline silah bile almamış çocukları yeniden aynı karakola göndereceksiniz... Şu bir gerçek ki Türk ordusu, gereğinden çok daha büyük ve büyük olduğu ölçüde de yönetilmesi zor bir ordu. Bu da içeride şebekelerin ve kötü niyetlilerin var olmasına zemin hazırlayan bir durum. O nedenle Türk ordusunun bir reorganizasyona mutlak surette ihtiyacı var. TSK, Türkiye'deki konumunu, duruşunu, konuşlanmasını yeniden gözden geçirmeli, çağın ihtiyaçlarına göre yeniden yapılanmalı. Türkiye'nin gerçekten 800 bin askere ihtiyacı var mı? Türkiye'nin her erkek evladı 20 yaşında asker tornasından geçmek zorunda mı? Milyonlarca saat mesaisi orduevlerinde heba edilecek kadar zenginlikleri olan bir ülke mi? Türkiye son otuz yılda iki tane büyük travma yaşadı. 12 Eylül'de ve 28 Şubat'ta yüz binlerce insan tutuklandı, hapse atıldı, işkence gördü, zan altında bırakıldı, takip edildi, cüzamlı muamelesi gördü. Öğrenim hakları elinden alındı. Binlerce insan sakat kaldı, şartların olgunlaştırılması için binlerce hayat heba edildi. Bütün bunların ötesinde ülkede ne değişti? Her gün yeni bir darbe planı deşifre ediliyor. Bunca darbeye rağmen biz hâlâ darbeleri, cuntaları, faili meçhulleri konuşuyoruz. Hani şarkıda dendiği gibi, kurban olam size ey komutanlar hem kendinizi hem bizi kurtarın bu durumdan. TSK'yı çağa ve gelişmelere göre yeniden yapılandırın, yeniden konuşlandırın ve gündemin üstünden çekin geriye... MEHMET KAMIŞ- ZAMAN
<< Önceki Haber TSK'da reorganizasyon lazım mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER