Taraf'tan çok konuşulacak MANŞET

Millete Komplo Belgesini ortaya çıkararak büyük bir başarıya imza atan Taraf Gazetesi bugün yine çok konuşulacak bir manşetle okuyucularının karşısına çıktı. Komplo belgesinin orjinalini ortaya çıkaran ihbar mektubunun detaylarını yayınlayan gazete emirin kim tarafından verildiğini yazdı.

Taraf'tan çok konuşulacak MANŞET

İşte o manşet: <a href='/haberleri/Taraf' class='textetiket' title='Taraf haberleri'>Taraf</a> 26 <a href='/haberleri/Ekim' class='textetiket' title='Ekim haberleri'>Ekim</a> BAŞBUĞ MEDYAYI SUÇLADI: AKP ve Gülen'i Bitirme Planı için zamanında “Doğruysa gereği yapılır” diyen Org. Başbuğ dün belgeyi unutup medyayı suçladı. Genelkurmay'da hazırlanan İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ıslak imzalı orijinalinin ortaya çıkması ve karargâhta belgeyle ilgili “temizlik” yapıldığı ihbarı üzerine dün TSK'dan üç maddelik tuhaf bir açıklama geldi. Açıklamaya göre, belgeye yansıyan planın TSK'da yapılmış olması değil ama bu planla ilgili ihbar mektubunun medyada yer alması “hukuk devleti adına kaygı verici,” haberin verilişinin yayına göre farklılığı ise “dikkat çekici.” Genelkurmay ayrıca “Hukuk devletinde her şeyin yasalara uygun yürütülmesine hiçbir kimsenin ve kurumun itirazı olamaz” dedi. AKP'li Bozdağ ise Başbuğ'a sözünü hatırlattı: Belge doğru, gereğini yapın. AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, orijinali savcılığa ulaşan “İrticayla Mücadele Eylem Planı” konusunda Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u görev çağırdı. Başbuğ'un “belge doğruysa gereğini yaparım” diyerek güvence verdiğini hatırlatan Bozdağ, “Belge doğruysa bu belgeyi hazırlayan personel hakkında gerekli idari işlemlerin yapılarak gerekli müeyyidelerin uygulanmasını bekliyoruz” dedi. MHP ve CHP ise konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. “Suç duyurusunda bulunduk” Taraf'a konuşan Bozdağ, Taraf'ın belgeyi yayımladığı günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatarak, orijinal belgenin ulaşmasıyla birlikte savcıların yeni delileri değerlendirerek gerekli işlemleri yapacağını söyledi. Suç duyurusunda, Taraf'ta yayımlanan belgenin araştırılıp doğruysa sorumlularının cezalandırılmasını istediklerini anlatan Bozdağ, orijinal belgenin savcılığa ulaştığı yönündeki haberlerin doğru olması halinde Genelkurmay Başkanlığı'nın da sorumlular hakkında idari işlem yapmasını beklediklerini kaydetti. Bozdağ, şöyle konuştu: “Soruşturma açılmalı” “Eğer gazetelerde yer alan haber ve bilgiler doğruysa o zaman yeni bir durum ortaya çıkmış demektir. Daha önce Sayın Başbuğ bunun bir ‘kağıt parçası' olduğunu söylemişti. Askeri Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararın da nihai karar olmadığı, bu bilgi ve belgenin doğruluğuna dair yeni deliler çıkartılırsa bunun soruşturulacağını söylemişti. Bu durumda çıkan haberler doğruysa yapılan açıklamanın gereği olarak bu soruşturmanın açılması gerekmektedir. ‘TSK, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine bağlı ve saygılıdır. Bu ilkelere aykırı davranışlarda bulunan ve bulunabilecek bir personeli bünyesinde bulundurmaz' ifadesi en büyük teminat olmuştu. Eğer bu belge doğruysa bu belgeyi hazırlayan personel hakkında gerekli idari işlemlerin yapılarak gerekli müeyyidelerin uygulanmasını bekliyoruz.” Albay 18 saatte tahliye edilmişti Kurmay Albay Dursun Çiçek, önce Ergenekon savcıları tarafından ‘darbecilerle bağlantıları'nın anlatıldığı bir ihbar mektubu nedeniyle sorgulandı. Sorguda ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ayrıntıları da soruldu. Çiçek, sorgulanmasının ardından ‘silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular mevcuttur' diyerek Albay Çiçek'in tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderilmesine karar verdi. Aynı gece Çiçek'in avukatının itirazını hemen değerlendirmeye alan üç kişilik 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, geçici üye hakim Faik Saban'ın da bulunduğu toplantıda ‘oy çokluğu' ile tahliye kararı verdi. Böylece Çiçek'in tutukluluğu sadece 18 saat sürdü. Darbe günlüklerinden eylem planına Albay Dursun Çiçek'in ismi ilk olarak 20 Haziran 2008'de yine Taraf'ın ortaya çıkardığı ‘Lahika-1' belgesiyle gündeme gelmişti. Belgeye göre, Genelkurmay, ‘üst yargı organları başkanlarını TSK ile aynı paralelde hareket ettirmeyi' amaçlıyordu. Basın mensupları düzenli temasla yönlendirilecekti. Çiçek'in adı, Oramiral Özden Örnek tarafından hazırlandığı belirlenen‘Darbe Günlükleri'nde de Dz. P. Kur. Yb. rütbesiyle sık sık yer aldı. Ayrıca Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'da ele geçirilen 14 No'lu CD'deki belge ve fotoğrafların Çiçek tarafından gönderildiği ileri sürüldü. Erdoğan: Sonuna kadar üzerine gideceğiz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'dan Pakistan'a hareketinden önce Antalya Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın orijinalinin ortaya çıkması ve Adlî Tıp'ın ‘ıslak imza' tesbitini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, “Daha önce bu konuda sonuna kadar gideceğinizi beyan etmiştiniz. Hükümetinizin bundan sonra atacağı adımlar neler olacaktır” sorusuna şu karşılığı verdi: “Yürütme olarak bize ne düşerse onu sonuna kadar yapacağımızı söylediğimiz gibi, bundan sonra da yine aynı kararlılık içerisindeyiz. Akşam farklı, sabah farklı konuşmayı sevmem. Arkadaşlarım da böyle bir şeyin içerisine asla girmezler” Erdoğan, şu andaki süreci yargının devam ettirdiğini anımsatarak şunları söyledi: “Savcının elinde olan belge ne denli sağlamdır, Adlî Tıp raporunu savcı Bey nasıl değerlendirecektir, bunu ilgili mahkeme nasıl değerlendirecektir, o onların takdiridir. Bu konuda benim söyleyeceğim herhangi bir şey yoktur.” Erdoğan uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada da “Belgenin gerçek çıkması halinde TSK'nın bu lekeyi taşıyamayacağını” vurguladı. Soruşturma bu kez ‘orijinal' olsun Türkiye gündemine bomba gibi düşen ve uzun süre tartışılan ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın orijinalinin savcılığa ulaşması yeni bir sürecin startını verdi. Belgenin yayımlanmasının ardından, altında imzası bulunan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in, sivil savcılar tarafından sorgulanması ile başlayan, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanması ve ardından 18 saat içinde serbest bırakılması ile devam eden hukukî süreç şimdi tekrar başlayacak. Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, hukukî anlamda yeni bir boyut kazanan soruşturmanın seyrini Taraf‘a yorumladı. ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın orijinali savcılıkta. Bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek? Askerî savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı kararını hukuka ve usule aykırı olduğunu daha önce de ifade etmiştim. Şimdi orijinalinin ortaya çıkması olaya yeni bir hukukî boyut kazandırdı. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre yeni delillerin ortaya çıkması, savcılığa yeniden bu konuyu soruşturma imkânı verir. Hukuken iki soruşturmanın yürütülmesini bekliyorum. Birincisi, Genelkurmay Başkanı ‘kağıt parçası' ama ‘aslı çıkarsa da peşini bırakmam' dedi. Şimdi askerî yönden idari bir soruşturma gerekiyor. İkincisi ise zaten belgenin içeriği TCK'nın 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ‘cebir ve şiddetle hükümeti kaldırmaya' yönelik bir plandır. O nedenle darbeye teşebbüs niteliğinde bir suçtur. Belge zaten Ergenekon sanığının ofisinde yakalandığı için de hukukî ve fiili irtibatı olduğu daha önce de ortaya çıkmıştı. Bu nedenle Cumhuriyet savcılığının darbeye teşebbüs suçlamasıyla altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek ve hazırlanmasında ve uygulanmasında kim varsa ortaya çıkarılıp yeniden haklarında dava açılmasını bekliyorum. Albay Çiçek tekrar tutuklanır mı? Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre böyle bir durumda yeni bir delil ortaya çıktığında, Çiçek'in daha önce tutuklanıp serbest bırakılması ‘yok' kabul edilir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isnadıyla dava açılması gerekir. Tutuksuz yargılandığında delil karartılması ve yok edilmesi ihtimalleri bulunduğundan savcılık tutuklu yargılamalıdır. Şimdi gelişmeler onu gösteriyor ki, hakikaten Ergenekon terör örgütü TSK'ya önemli bir şekilde sızmış. En azından kamu davası açmaya yeterli nitelikte deliller elde ediliyor. Henüz bir mahkûmiyet yok ama böyle olunca Silahlı Kuvvetler içine sızma, orada Karargâh Evleri çalışması kapsamında faaliyetlerin sürdüğü anlaşılıyor. Belge, Ergenekon soruşturmasını nasıl etkileyecektir? Ergenekon'da dördüncü iddianame bekleniyor. Hukukî, fiili irtibat kurulan bir olay sonradan bu dava kapsamında birleştirilerek görülmesi hâlâ mümkündür. Çünkü, ceza yargılaması maddi gerçeği bulmaya çalışır. Bu açıdan demokrasiye karşı bir planın, siyasi otoriteyi yıkmayı öngören bir belgenin orijinalinin ortaya çıkması hukuk açısından çok önemli bir delildir. Savcılık da, daha sonra görülecek dava ile kovuşturma yönünden Anayasa Mahkemesi de bu delili değerlendirecektir. Cumhuriyet savcılarının eli deliller bakımından daha da güçlenmiştir. Karar verme sürecinde maddi gerçeği aydınlatacak kuvvetli bir delil daha dosyanın içinde vardır. Bundan ötesini mahkeme takdir edecektir. TARAF
<< Önceki Haber Taraf'tan çok konuşulacak MANŞET Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER