Zehirli deniz anaları gerçek mi?

İzmit Körfezi'nde görülen ve Marmara Denizi'nde yayılmaya başlayan zehirli deniz analarının, Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi'nde 9 yıldır görüldüğü bildirildi.

Zehirli deniz anaları gerçek mi?

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Melek İşinibilir Okyar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl İzmit Körfezi ile İstanbul Kumkapı sahillerinde görünen Pusula adlı zehirli denizanasının giderek Marmara Denizi'nde yayıldığını söyledi. Zehirli denizanalarının Tekirdağ ve Şarköy sahillerinde de görüldüğü yönünde bilgilere ulaştığını ifade eden Okyar, yarı küre şeklindeki vücut yapısına sahip ve tepesinden kenarına doğru uzanan sarı-kahverengi 16 adet V şeklinde bantları bulunan zehirli deniz analarının ilk kez 2000 yılında Erdek Körfezi'nde ortaya çıktığını belirtti. Vücut çapının 30 ile 42 santimetreye kadar ulaşan, kenarlarında 24 adet dokunaç bulunan zehirli deniz analarının kahverengi, sarı, kırmızı tonlarında olabileceğini ifade eden Okyar, ''Ağız etrafında 4 adet uzun ve kenarları kıvrımlı ağız kolları bulunur. Boyları vücudunun 3-4 katı uzunluğundadır. Bunlarında rengi portakal rengi-kahverengi ve kızıl arasında değişkenlik gösterir. Genelde kıyısal bölgelerde yayılım gösteren bu tür tüm dünya denizlerinde bulunur'' dedi. Marmara denizinde özellikle kıyısal alanlarda genelde az sayıda gözlemlenen zehirli deniz analarının Marmara Denizi'ne akıntı ile ya da gemilerin balast suları ile taşındığının tahmin edildiğini vurgulayan Okyar, şöyle devam etti: ''Bu denizanası genelde bahar aylarında başlayıp yaz sonuna kadar yaygın olarak görülür. Fakat ömürleri yaklaşık bir yıldır. İnsanlara temas ettiklerinde öldürecek veya tıbbi yardım gerektirecek kadar etkili zehirleri yoktur. Denizanasının değdiği yerde biraz acı veren, kaşınan isilikler oluşur. Fakat alerjik bünyeli insanlarda bu zehrin etkisi daha kuvvetli olabilir. Ayrıca, göz, burun ve ağız çevresi gibi hassas bölgelerin temasından da kaçınılmalıdır. Temas edilen yere hiç bir şekilde tatlı su değdirilmemelidir. Tatlı su ve duş zehrin daha aktif bir duruma gelmesini sağlar. Temas eden bölgeyi deniz suyu ile yıkadıktan sonra amonyak veya sirke dökülür. İlk tedaviden sonra yanma ve kaşıntıyı almak için lokal anestezik madde içeren merhemler kullanabilir. En son olarak eğer istenirse en yakın bir sağlık ocağına başvurulabilir. -DENİZANALARININ SAYISINDA ARTIŞ - Okyar, denizlerde oluşan kirlilik, aşırı avcılık ve küresel ısınmaya bağlı olarak tüm dünyada denizanalarının sayısında bir artış gözlemlediğini belirtti. Kirliliğin artışı sonucu doğal planktonik çeşitliliğin azalması ve ekolojik toleransı yüksek bazı türlerin arttığını ifade eden Okyar, şunları kaydetti: ''Denizanaları bu fırsatçı türler arasında yer alır. Ayrıca artan diğer planktonik canlılar bunların besinini oluşturması sebebiyle denizanaları hızla çoğalırlar. Kirliliğin bir sonucu olarak, bunlar üzerinden beslenen canlı stokların azalması ya da ortadan kalkması ile denizanalarının da artışı engellenemez bir hale gelmiştir. Denizanalarının başlıca avcıları deniz kaplumbağaları, kılıç balıkları ve orkinoz balıkları olarak bilinmektedir. Bunun dışında küresel ısınma denizanalarının dağılım alanlarının oldukça genişlemesine sebep olmuştur.'' Marmara Denizi'nde Chrysaora hysoscella dışında Aurelia aurita ve Rhizostoma pulma adı verilen denizanalarının da yaygın olarak bulunduğunu anlatan Okyar, şunları söyledi: ''Türkiye denizlerinde en sık rastlanan denizanası türü olan Aurella aurita, denizle ilişkisi olan herkesin bildiği bir türdür. Tüm denizlerimizde bulunurlar. Bu türün yol açtığı zehirlenmeler, genelde hafif kaşıntılar ve kızarıklarla atlatılır, çoğu zaman ondan etkilenmeyiz bile. Kıyılarımızda rastlanan diğer bir tür olan Rhisostoma pulmo'nun vücut yapısı da çan şeklindedir. Denizlerimizde yaşayan en büyük denizanalarından biridir. Vücut çapı 70 santimetreyi bulabilir ve mor renktedir. Rengi sebebiyle bu türe 'deniz ciğeri' adı verilir. Nematosistler ağız kolları üzerinde ve şemsiyenin çevresinde bulunurlar ve temas ettiği bölgede ciddi acı hissedilir.''
<< Önceki Haber Zehirli deniz anaları gerçek mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER