Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Türkiye'ye anneyi de anne sevgisini de cennetin annelerin ayaklarının altında olduğu gerçeğini de yıllar sonra bir kişi, Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hatırlattı'' dedi. Arınç, partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde (AKKM) düzenlenen ''Anneler Günü'' programında annelerin, çocuklarını, yakınlarını, eşlerini ve toplumu çok sevdiğini söyledi. Herkesin anne sevgisine ihtiyacı olduğunu belirten Arınç, ''Bunu senede bir de olsa kutlamak güzel ama bize göre bir şey değil. Biz her anımızı annelerimizle birlikte, onları severek, bunu ifade ederek ve göstererek karşılamak zorundayız ama maalesef çok yaramaz olduğumuzu biliyoruz. Pek çoğumuz yeteri kadar annemizi aramadığımızı biliyoruz. Senede bir de olsa kutlanacak bir Anneler Günü var ve bunu iyi değerlendirmemiz lazım'' diye konuştu. -''Hatice Belgin de annelerden biriydi''- Bülent Arınç, ''Allah bizim umurumuzda olmayan şeyleri onlara vermiş'' dediği konuşmasına, şöyle devam etti: ''Civciv için kendini trenin altına atan bir tavuğu düşünün. Hatice Belgin de annelerden biriydi. Bingöl çarşısında bir bebeci dükkanına girmişti, çocuklarına bayramlık almak istemişti. Hain teröristlerden birisinin üzerindeki bombayı patlatmak üzereyken fark etti. Yanında 4 çocuğu vardı. Hiç tereddüt etmedi ve bir aslan gibi teröristin üstüne kapaklandı ki çocukları kurtulsun. Hatice Belgin, havaya uçtu çocuklarını kurtarmak için. Annelik böyle bir şeydir.'' Bunları, herkesin kendi benliğinde yaşadığını belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Türkiye'ye anneyi de anne sevgisini de cennetin, annelerin ayaklarının altında olduğu gerçeğini de yıllar sonra bir kişi, Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hatırlattı. 'Ben annemin ayağının altını öpmek isterdim ama öptürmedi.' Bu hasreti duyan kaç kişi vardır. Cenazesini kaldırırken, yaşlanmış haliyle bakımını üstlenmişken, toprak atarken dua ederken o bir Başbakan falan değildi. Sadece annesini seven bir evlattı. İnanın o günden sonra tüm Türkiye herkes annesine koştu annesini hatırladı. Anne varlığı ortaya çıktı. Annelerimizi sevmeyi ve hatırlamayı bu vesileyle hatırlamış oldu.'' 2003 yılının kasım ayında annesinin Bursa'dayken hastalandığını dile getiren Arınç, ''Hastaneye kaldırıldı. Ben de Meclis Başkanıyım ve yeni de seçilmişim. Üstelik sabıkalı ve suçlu bir halde bizi Türkiye'ye gösterdiler. Eşimin başında örtüsü vardı. Bu affedilmez bir suçtu. Seçildikten 2 gün sonra bu suçun altında bizi ezdiler. Hamdolsun sabrettik 5 yıl. Sabrettik ki bugün zafere erdik. Bugün o başörtüsü, o gün hor görülen, lekelenen başörtüsü... Çok şükür'' ifadesini kullandı. -''Emin Çölaşan diye birisi...''- Ailesindeki herkesin annesinin yanına geldiğini anlatan Arınç, şunları kaydetti: ''Annem çok mutlu oldu. Eski hatıralarını anlattı son 2 gününe kadar. Bir kısmı başında zemzem veriyor, Kur'an okuyor, bir kısım onu konuşturmaya çalışıyor. Ben de bir hafta yanında kaldım. Meclis Başkanvekilleri var. Meclis'te herhangi bir merasimin geri kalması mümkün değil. Söyleyeceğim, söylemeye mecburum. Çünkü anne sevgisini bilmeyen, baba olamamış, anne olamamış, o da Allah'ın bir takdiri, bir insan 'ne işi var annesinin başında niçin Ankara'yı terk etti de gitti bu adam?' diye yazılar yazdı bana. İsimini bilesiniz, unutmayasınız diye söylüyorum, Emin Çölaşan diye birisi, 'Annesinin başında ne işi var bu adamın?' diye beni küçültmeye çalıştı. Anne sevgisinden mahrum yetişmiş insanlara Allah şefkat versin, Allah ona anne sevgisini tatmayı nasip etmemişse bile kalbine koysun inşallah ki annelerin ne olduğunu bir defa görsünler. Çok şükür vefat edinceye kadar başındaydık. Vazifemizi yapmaya çalıştık. Evimizin bereketinin annemizden başladığını biliriz. Her gün annesi tarafından sırtı sıvazlanmış, annesinin, bir küçük yaşta vefat ettiği için babasının duasını almış bir insanın yıkılmayacağını görmüş bir insanım.'' Anne duası almış olanların hiçbir şeyin karşısında eğilmeden bükülmeden duracağını vurgulayan Arınç, ''Hamdolsun bizim arkamızda, 10 seneden beri eğilip bükülmeyen, bu AK Parti iktidarlarının arkasında, her türlü tehlike, tehdit, şantaj, darbecilik, cuntacılık, suikast çalışmalarına rağmen ayakta kalıyorsak, anne duasıyla kalıyoruz. Bizim arkamızda bu var. Milletin duası, hele hele annesini duasını alan Allah'ın izniyle yıkılmaz. Bir kale gibi dimdik durur'' dedi. Arınç, 21 milyon 500 bin oy alan, 25 milyona doğru koşar adımlarla giden Hükümetin, AK Parti'nin arkasında annelerin duasının olduğunu belirterek, ''Çok şükür biz bunla iftihar ediyoruz. Kendi tanrıları kendilerine yardım etsin, bize annelerin duası yeter. Onlarla biz ayakta kalıyoruz. 10 yıllık iktidar dönemimizde anneleri sevindiren çok şeyler yaptık'' diye konuştu. Konuşmasının ardından Arınç, 16 yıldır resmi nikahsız yaşayan Nimet-Yaşar Şimşek çiftinin nikah şahitliğini yaptı. Arınç, çiftin Melis ismindeki 45 günlük çocuklarını da sevdi.