Bir Kul Bir Resul - Sergi

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sav) kişisel eşyaları ve O'nun izindeki bir medeniyetin ürettiği eserler 'Bir Kul Bir Resul' sergisinde bir araya getirildi.

Bir Kul Bir Resul - Sergi

Türk İslam Eserleri Müzesi'nde yarın açılacak sergide, aralarında Mukaddes Emanetler, elyazması Kur'an'lar, Medine-i Münevvere toprağının da bulunduğu 130 nadide hatıra yer alıyor. Bir yaratılmışın ulaşabileceği en son noktaya, Sidretül müntehaya, peygamberliği ile değil kulluğu ile varmıştı Hz. Muhammed. Gösterdiği bu hedefe varma gayesiyle yaşayanlar da hem O'nun yapıp ettiklerini hem de bıraktığı en ufak şeyi bile takip ettiler; başta en büyük mucizesi Kur'an olmak üzere, hadisleri, nalınları, mübarek sakalı ve O'nu hatırlatan daha nice şey, yüzyıllardır itinayla saklandı. Şimdi ise Türk Kadınları Kültür Derneği'nin girişimleri ve Türk İslam Eserleri Müzesi'nin çabasıyla sergileniyor. Hz. Peygamber'den kalan ve hakikati O'ndan öğrenilen sevginin yansımasını ortaya koyan yaklaşık 130 parça eseri kapsayan "Bir Kul Bir Resul" sergisi yarından itibaren 15 Nisan'a kadar Sultanahmet'teki Türk İslam Eserleri Müzesi'nde. Şimdiye kadar farklı müze, cami ve türbelerde sergilenen eserlerin bir araya gelip ilk kez bu kadar kapsamlı bir sergi oluşturmasının gerisinde Türk Kadınları Kültür Derneği'nin 'miraç' temalı bir sergi düzenlemek istemesi var. Ancak tahmin edilebileceği gibi miracı sergilemek hiç de kolay değil. İşte bu yüzden derneğin başvurduğu Türk İslam Eserleri Müzesi yetkilileri de temayı, Hz. Peygamber'in hayatına yaymayı, ancak temeline 'sevgi'yi oturtmayı teklif etmiş. Teklif kabul görünce de -inanılmaz ama- üç ay gibi bir sürede sergi hazırlanmış. Serginin küratörlüğünü üstlenen, Türk İslam Eserleri Müzesi Elyazmalar seksiyonu yetkilisi Sevgi Kutluay, bu üç ayın tarifinden aciz kalıyor: "Bir yanda çok büyük bir sorumluluk; manevî sorumluluğu da var. Ayrıca diğer müzelerden, kütüphanelerden eser alacağız ve bunların sırf bürokrasisi yeter. Ancak nasıl olduysa oldu; ne zaman bir işin nasıl halledileceğinden konuşsak o an kapıdan o işi yapmaya yetkili kişi giriyordu." Müze müdürü Seracettin Şahin "Sanki genel müdürlük Ankara'da değil de elimizin altındaydı." diye desteklerken Kutluay bir örnek daha veriyor: "Geçenlerde bir müzayedede bir Ravza-i Mutaharra mührü satılıyordu. Kataloga bakıp, 'Keşke bunu da sergiye almak mümkün olsaydı.' dedik. Sonra onu alan kişi bu sergi için müzeye bağışladı." Bu şekilde hem gayretle hem İlahî inayetle toplanan ve sergilenecek parçalar arasında neler yok ki... Veysel Karani'ye ait hırka parçaları, Hz. Osman ve Ali dönemine atfedilen, ceylan derisi üzerine yazılmış Kur'an-ı Kerimler, Şeyh Hamdullah'ın yazdığı Kur'an, Pertevniyal Valide Sultan'ın nalın-ı saadet için yaptırdığı mahfazalar, Ravza-i Mutahhara iç örtüleri, Kâbe anahtarları, şifalı gömlekler, üzerinde nalın-ı saadet olan takkeler, üzerinde bir zümrüt taşıyan altın kapaklı Medine-i Münevvere toprağı şişesi, Hacer-ül Esved taşının parçası ve hatta Hz. Muhammed'in, Medine'de kendi eliyle diktiği ağacın dalından yapılmış yelpazeler... Ağırlıklı olarak Türk İslam Eserleri Müzesi koleksiyonundan seçilen sergi için Topkapı Sarayı Müzesi, Mihrişah Sultan Türbesi, Eyüp Sultan Türbesi, Merkez Efendi Türbesi, Konya Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, Köprülü Kütüphanesi ve Hırka-i Şerif Camii Hizmet Vakfı'ndan da toplam 33 parça alındı. Sevgi Kutluay "Bu sergiyi bir sevgi tazelemesi gibi düşündük." diyor. Bunun için de sergiye adını verdiği gibi, Hz. Peygamber'in hem kul hem resul yanını gösterecek parçaları bir araya getirmeye özen göstermişler. "Bu sebeple kulluğunu gösteren zatî eşyaları ve resul yanından beslenen, Kur'an-ı Kerimler, hat levhalar, hadis kitapları gibi eserleri bir araya getirdik. Ve şöyle bir yöntem takip ediyoruz: Önce Kâbe'yle başlıyoruz, ona müstakil bir bölüm ayırdık. Daha sonrasında ise sergi, ayet ve hadislerle ilerleyecek. Yani bir elyazması Kur'an orada görünürken, o sayfada yer alan ayet de mealiyle birlikte panolara yazılacak. İnsanlar baktıkları sayfada ne yazdığını da bilecek." Bütün hazırlıklar tamam. Geriye bir tek heyecanları kalıyor müze ekibinin: "Aslında her sergi için düşündüğümüz temel bir şey vardır; insanlar buraya geldikleri gibi çıkmasın. Yani buradakilerden etkilensin, bir değişiklik olsun, farklı bir bakış edinmiş olsun. Hele hele böyle bir sergi için gerçekten çok heyecanlıyız. Gelenler buradaki ortamdan nasıl etkilenecek, neler düşünüp neler hissedecek? Bunun cevabını da ziyaretçi defterindeki satırlarda arıyoruz işte..."
<< Önceki Haber Bir Kul Bir Resul - Sergi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER