Çelik'ten belgeli savunma

CHP’nin iddiaları doğru olsaydı, 25 bin boş kadro olmazdı

Çelik'ten belgeli savunma

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, CHP’nin hakkında ikinci kez verdiği ve yarın Meclis’te görüşülmesi beklenen gensoruyu ‘gülünç, içi boş, ideolojik ve siyasî’ buluyor. İddiaların elle tutulur bir tarafının olmadığını belirten Çelik, “Gensoru gerekçesinde neredeyse ‘Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’ ifadesinden başka doğru cümle bulunmuyor.” dedi. Çelik, muhalefetin kadrolaşma iddialarına da net cevap verdi: “9 bin 800 yönetici atadığım iddia ediliyor, halbuki 4 yılda sadece 2 bin 500 yönetici bakanlıktan atandı, 7 bin 300’ünü valilikler atadı. Bakanlıkta 79 bin yönetici kadrosu var, 25 bini boş. İddia edildiği gibi kadrolaşma yapsaydım halen boş olan 25 bin yönetici kadrosuna atama yapardım.” İki yıl önce de CHP’nin gensorusuna maruz kalan Çelik, halkın eğitimde yapılanlardan büyük memnuniyet duyduğunu, bunun da CHP’nin hoşuna gitmediğini düşünüyor. Düzenledikleri kampanyalarla Türkiye’yi adeta şantiyeye çevirdiklerini ve büyük icraatlar yaptıklarını anlatan Çelik, “Eğitimde teknolojik altyapısı hiç olmayan Türkiye ciddi anlamda bilişim teknolojisi kullanır hale geldi. Öğrencilerimizin yüzde 90’ına geniş bant internet hizmeti getirdik. Bakanlığım döneminde 406 bin bilgisayar girdi okullara. 50-60 yıllık müfredatı yeniledik. ‘Fakirim, okuyamıyorum’ mazeretini ortadan kaldırdık. Ücretsiz ders kitabıyla ailelere yardım yaptık. Bütün bunlar muhalefetin hoşuna gitmedi.” diye konuşuyor. Muhalefetin eğitime ‘ideolojik baktığını’ savunan Milli Eğitim Bakanı, kendilerininse pedagojik yaklaştığını belirtiyor. Gensorunun bir denetim hakkı olduğunu; ancak içinin boşaltılmaması gerektiğini kaydediyor. CHP’nin ‘sadece Meclis’in gündemini tıkamak için’ gensoru verdiğini iddia eden Çelik, kendinden emin konuşuyor: “Buna rağmen iddiaların hepsine detaylı cevap vereceğim. Millete ve onun temsilcisi Meclis’e veremeyeceğim hiçbir hesabım yok.” Milli Eğitim Bakanlığı’nın Cumhuriyet’in temel niteliklerine, Anayasa’ya, yasalara aykırı hiçbir tutum ve davranışı hoş göremeyeceğini vurgulayan Hüseyin Çelik, “Burası hukuk devletidir. Yanlış hareketler olduğu zaman gereken yapılıyor. Kimse kimseyi hemen ‘iddia var’ diye Kızılay Meydanı’nda asmamı bekleyemez. Milli Eğitim Bakanlığı, her dönemde tartışmaların odağındadır. Eğitimdeki icraatlara insanların ideolojik yaklaşması çok kolaydır.” şeklinde konuşuyor. Çelik’in, CHP’nin iddialarına cevabı özetle şöyle: Atamalara liyakat esası getirdik: Bizim dönemimizde çıkarılan yönetmeliklerle atamalara kariyer ve liyakat esası getirildi. Yönetimin birinci kademesi olan okul müdür yardımcılıklarına dahi yazılı sınav sonucu kişilerin tercihine göre atama yapılıyor. Bizden önceki dönemlerde böyle bir şey yoktu. 16 yıldır aynı yerde duran müdürü değiştirmek istedim: Bakanlığım döneminde uygulanmayan mahkeme kararı yok. 16 yıldır aynı yerde görev yapan Milli Eğitim müdürünü eşdeğer görevle başka illerde değerlendirmek istememe rağmen her defasında mahkeme kararıyla geri döndü. OKS’de üçüncü yerleştirmenin faydası olmaz: Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı’nda (OKS) 3. yerleştirme yapılmamasının ‘skandala neden olduğu ve liselerde 35 bin boş kontenjan bulunduğu’ iddiaları doğru değil. Meslek liselerinde boş kalan 30 bin 178 kontenjana OKS puanına göre ve ön kayıtla 23 bin 902 öğrenci kayıt yaptırdı. İddia edildiği gibi açık kontenjan sayısı 30 bin değil, 6 bin 276’dır. Sınav öncesinde 3. yerleştirme olmayacağı ısrarla açıklanmıştır. İHL pansiyonlarına bin 780 öğrenci yerleştirildi: İddia edildiği gibi ‘OKS sınavı ile Yatılı İlköğretim Bölge Okulları’ndaki (YİBO) 20 bin öğrencinin imam hatip liselerinin pansiyonlarına yerleştirilmesi’ tamamen hayal ürünüdür. YİBO mezunları sınavsız başarı derecesi esas alınarak ortaöğretim öğrenci pansiyonlarına bakanlıkça parasız yatılı olarak yerleştirilir. 4 yıllık liseye 4 yıl önce geçilecekti, ben erteledim: ‘Hiçbir fiziki altyapı hazırlığı gözetilmeden apar topar alınan bir kararla liselerin 4 yıla çıkarılması ve ortaöğretimi tıkaması’ söz konusu değil. 57. hükümet döneminde, yani 2002’de liselerin öğretim süresinin 4 yıla çıkarılması kararı alındı, 2003 yılında altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi için bu kararı ben erteledim. YÖK, izinsiz harcama yaptı: YÖK’ün güvenlik gereksinmesi için talep ettiği ödeneğin aktarılmamasının sebebi, harcamanın izinsiz yapılmasıdır, başka sebebi yok. Başbakanlık’ın genelgesine göre, bakanlığımızdan önce izin talep ediliyor, daha sonra da gerekli malzeme alınıyor. 1929’dan beri yurtdışına öğrenci gidiyor: ‘Bakanlığın yurtdışında lisansüstü öğrenim yapacak öğrencilerin seçimini kendi uhdesinde yürüterek Anayasa suçu işlediği’ iddiası doğru değil. Bakanlık 1929 yılından beri yurtdışına öğrenci gönderiyor. Açtığımız sınava 870 kişi girdi, 609’u başarılı oldu. Herkese açık olan müracaatta başarıdan başka şart ve kıstas aranmadı. Ders kitaplarında küfür ve argo yok Gensoruda iddia edildiği gibi ders kitaplarının hiçbirinde argo, küfür ve hakaret yoktur. Sadece özel yayınevlerine ait üç ders kitabında çeşitli bilgi yanlışlıkları tespit edildi, onlar da düzeltildi. Kaynak kitaplar Milli Eğitim’den geçmiyor. ‘İslamî söylemin kullanıldığı, Cumhurbaşkanı’na hakaret edilen mânilerin yer aldığı, müstehcen içerikli bilmece ihtiva ettiği’ belirtilen kitaplar piyasadan alınarak gensoruya konu edilmiş. Tornavida, balon incelemek Talim Terbiye’nin işi mi? Talim ve Terbiye Kurulu’nda görev yapan 167 öğretmen, ‘kitapları eksik inceledikleri, taraflı ve yanlı davrandıkları, uygun olmayan ve siyasi içerikli yayınlara uygunluk raporu verdikleri’ yazılı soruşturma raporuyla Kurul’dan uzaklaştırıldı. Dava açan 140 öğretmenden 106’sı görevlerine iade edildi. Yıllardır tornavidadan, ampulden, demir tozundan tutun balona kadar her türlü eğitim aracının incelenmesi işinin bütünüyle Kurul bünyesinde yürütülmesi Kurul’un asli görevlerini yerine getirmesine imkân vermiyordu. Bunun üzerine ders kitabı dışındaki tüm eğitim materyallerinin incelenmesini kanunla kaldırdık. Eğer siyasi davranmış olsaydık, eskiden siyasi iktidarların kendilerine uygun yardımcı kitapları geçirdiği gibi biz de istediğimiz araçları geçirir, istemediğimiz geçirmezdik. Yani siyasi ve ideolojik değil, pedagojik davrandık. Zaman
<< Önceki Haber Çelik'ten belgeli savunma Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER